"Çok Güzelsin Ve Ben Sana Bayılıyorum..."

1K 60 79
                                    

Yüzünde bir gülümseme oluştu. Mükemmel bir gülümseme. Pembe dudaklar ve inci gibi dişler. Başımı utanarak eğdim. Kelimeler dudaklarımdan bir anda döküldü o an. Benden izin almadıkları için ne yapacağımı bilemedim. Herkes gibi işte. Kelimelerimin de beni pek dikkate aldığı, fikrimi umursadıkları yok. Bende onun kadar şaşırdım kendime ki, o neden şaşırdı sahi? Bilmiyor mu? Ona karşı olan bu büyük ilgimi? Acaba gösteremiyor muyum? Dışarıya. Hayır. Gayet açık ve net bir şekilde gösteriyorum. Peki o zaman neden?

Sessizce gözlerimi bir süre kaçırdım düşünürken. Çünkü hala şaşkınlığımı atamıyorum üzerimden. Heyecanım, mutluluğum ve şehvetim. Yüksek müzik sesiyle üstüme eğildi. Bunu o kadar hızlı yapmıştı ki yetişememiştim. Dudaklarını kulaklarıma sürtü ve nefesim yavaşça süzülürken bedenimden, uzaklaştı.

"Biraz eğlenmek ister misin asık surat?"

Sıcacık nefesi kulağımı yaktı. Kendi içimde tekrarladım. Eğlenmek...Eğlenmek...Sen ne istersen onu istiyorum Alex. Eğlenmek yada başka şeyler...
Sen ne istersen o. Sen neyi arzularsan onu...
Başımı salladım ve o bileğimi kavrayıp barın çıkışına doğru ilerlemeye başlarken itaat ettim. Sonrada durdum. Kapılara yaklaştığımızda. Denver'a haber vermem gerekiyor çünkü. Evet bu sinir bozucu ama benim için endişeleniyor ve haklı. Alex başını çevirdiğinde önüne geçtim. O kaşlarını kaldırırken açıklama bekleyen gözlerini izledim.

"Kuzenlerime haber vermem gerekiyor."

Yüzünde bir gülümseme oluştu ve anlayışla başını salladı. Yanağımı okşarken beni dışarda bekleyeceğini söyleyerek uzaklaştı. Kapıya doğru ilerlemeye devam etti. Bende kalabalığın içinden birbirine sürtünen insanların arasından geçtikten sonra okşadığı yanağımın alev aldığını hissederken Denver'ların masasının önünde durup kulağına eğildim.

"Ben gidiyorum. Haber vereyim dedim."

Başını bana çevirip gözlerini anlamayarak kocaman açtı. Kaşlarımı kaldırdım. Ona haber veriyorum işte. Başka ne istiyor ki? Bar bölümüne doğru döndü ve gözlerini devirip sinirle iç çekti.

"Onunla mı gidiyorsun?"

Cevabını bildiği sorular sormayı da çok sever. Başka kiminle gidebilirim? Başımı salladım ve bir süre sessizce beni izleyen kuzenimin, gözlerinden kaçtım. Yeşil mi yeşil, kararlı gözler. Gitmemi istemiyorlar. Gitmemi istemiyorlar ve ona güvenmiyorlar ama bu kararı benim yerime kendisinin veremeyeceğinide  çok iyi biliyorlar. Evet gözler...

Gözlerim Denver'dan kaçarken kuduz bir köpek gibi beni izleyen Nicky'nin rahatsız edici gözleriyle karşılaştı ve başımı çevirdim. Bu sefer kaçarken yine Denver'a yakalandım.

"Dikkatli ol Windy!"

Başımı onaylayarak salladım ve Denver'ın yanağına tatlı bir öpücük kondurdum. Nicky'nin iğrenç bakışlarını umursamadan bardan çıktım. Neden benden bu kadar nefret ediyor sahi? Nicky? Ona hiçbir şey yapmadım ki? Gerçi ben hiç kimseye hiç şey yapmadım ama herkes sanki- Şu an bu konu hakkında düşünemeyeceğim. Daha önemli işlerim var çünkü.

Dışarısı soğuk olduğu için birden üşüdüğümde açık hava başımı döndürürken titredim. Kapıdan uzaklaşıp etrafıma bakındım ama kimse yok. Alex? Nerede? İçimde bir şüphe oluştu. Kendi kendime, beni bırakmış, gitmiş olabilir mi ki acaba diye düşünmeye başladım. Endişeyle dudaklarımı ısırdım. Neden böyle bir şey yapsın ki ama? Onu çok beklettiğim için mi acaba? Olabilir ama onu çok bekletmedim ki. Belimi kavrayan ellerle ürkerek hızla arkamı döndüm. Korkudan kocaman açılan gözlerim ve onun koyu gözleri...O bana dokununca kafamda kurduğum bütün kaçırılma, tecavüz ve başka türlü hikayeler, uçup uzaklaştı ve derin bir nefes aldım. Babam polis olduğu için buraya taşındığımızdan beri bana sürekli ilgilendiği vakalardan örnek göstererek dikkatli olmamı hatta biber gazını hep çantamda, çantamı da hep yanımda taşımamı söyleyip duruyor. Beni delirtiyor. İşte bu yüzden böyleyim. Düşüncelerimden ayrıldım ve ona dik dik bakarak daldığım için kaşlarını kaldırmış bir şekilde dikkatle beni izleyen gözlerini fark ederken utanarak başımı eğdim. Çünkü hala gözlerine uzun uzun bakabilme diye bir ihtimali yok bende. Refleks olarak ellerimi yine göğsüne koymuşum bu arada. Refleks olarak mı yoksa ona dokunmak için yanıp tutuştuğumdan mı acaba? Cevabı çok açık gibi.

Alex Turner || I Wanna Be YoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin