"Bana birini çalar mısın? Şarkılarından birini... Yenilerden..."
Başını iki yana salladı. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve ona yalvarmaya devam ettim. Kucağında sitem edercesine zıpladım. İnledi. Belimi kavrayıp beni iyice kendine doğru çekti. Bastırdı. Dudaklarımı altımdaki sertlikle ısırırken gülümsedi.
"Lütfen. Sadece birini. Benim için."
Bir süre düşündü. Oysaki neyi düşünüyor? Kocaman bir kalabalığa çalacak şarkılarını. Şimdi bana çalmak onun için neden bu kadar zor? Derin bir nefes aldı. Onayladı. Söyleyeceğini söyledi ve kucağından kalktığımda gitarını yeniden eline alıp bir süre düşündü. Sonunda birini seçti sanırım. Parmakları tellerin üzerinde haraket ederken öksürdü. Olmaz dedi birden. O şark, gitarla çalınmaz. Ayağa kalkıp piyanonun önüne geçti. Saçlarını ince parmaklarıyla geriye itip sessizliği bu seferde parmaklarını tuşlarda gezdirerek sonlandırdı.
"Dancing in my underpants."
-İç çamaşırlarımla dans ediyorum.-
"I'm gonna run for government."
-Başkanlığa adaylığımı koyacağım.-
"I'm gonna form a covers band an' all."
-Cover'lar yapan bir müzik grubuda kuracağım."
Kıkırdadım. Koyu kahve gözleri üzerimde. Dudaklarında bir gülümseme...
"Bunu...Sarhoşken mi yazdın?"
Öyle olmalı.
"Hepsini...Hepsini sarhoşken yazdım."
Bir süre oyalandı. Bir şeyler düşünüyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Mecazi...Mecazi anlama dikkat et."
Mecazi anlam... Devam etti.
"Back there by the baby grand, did Mr. Winter Wonderland say."
-Şurada kısa kuyruklu piyanonun yanında Bay Wonderland.-
"Come 'ere, kid, we really need to talk?"
-"Buraya gel evlat, konuşmamız lazım." mı demişti?-
"Bear with me, man, I lost my train of thought."
-Sabret dostum, ne düşündüğümü unuttum.-
"I fantasise, I call it quits. I swim with the economists."
