Evin kapısını, apartmanın merdivenlerden inerek benden uzaklaşan onunla, kapattım. Sinirle iç çektim. Karnım ağrıyor, ellerimi sıkıyorum. Gitmesini istemiyor, benimle kalmasını istiyor ama ona bunu söyleyemiyorum. Onu durduramıyorum. Çünkü normalde boyumdan uzun olan yüzsüzlüğüm, onun yanındayken uzaklaşıyor bedenimden. Sessizce onu istediğimi bilerek, gidişini izliyorum. O adamın arabasına binmesini. Haklı gerçi. Ona hak veriyorum. Hayatımda başka bir kadın varken onu istiyor ve onun için deliriyorum ama o bunu bilmiyor. Çünkü...Taylor'la mutlu olduğumu düşünüyor ki bu zaman kadar bende hep böyle düşünüyordum. Kendimi kandırmayı, aldığım alkolle, başka bedenlerle arzularımı; kalbimi şaşırtmayı, içimde bir yerlerde onun hep var olduğunu bilerek şaşırtmayı...Seviyordum.
Winy'i deli gibi istiyorum. Onunda beni istemesini istiyor ama biliyorum. Gerçekleşmeyecek hayaller kuruyorum. Çünkü açıkça benden nefret ediyor. Benden iğreniyor. Bana kızgın ama yapamıyorum. Ona dokunmak...Onu öpmek...Onunla sevişmek...
Onu istiyorum. Onun için deliriyorum. Benim dudaklarım onun mükemmel vücudunda gezinirken, o dolgun dudaklarının arasından inlesin ve benim ismim süzülsün istiyorum. Bütün odada...Bütün evde...Benim için ıslansın. Sigaralarımı, alkol şişelerimi, yatağımın sağ tarafını-çünkü ben hep sol tarafta uyurum.- onunla paylaşmak istiyor, ben motorumun kral koltuğunda otururken, onun kraliçe koltuğunda belime sarılmasını arzuluyor ve hep gülümsemesini...Vücudunu...Kalbini...Onu istiyorum. Gözleri sadece bana baksın, dudakları sadece beni öpsün. Saçları...Yumuşacık uzun saçları...Sadece ben okşayabiliyim. Bacaklarının arasındaki o hassas bölgeyi ve güzel göğüslerini...
Onunla sadece ben sevişebileyim. Kokusunu sadece ben soluyabileyim. Burnumu boynuna gömerek. Şimdi bunları istiyor ve arabasına binip uzaklaştığı adamla benim istediklerimi gerçekleştireceğini biliyorken...Nefessiz kalıyorum. Benim yaptığım gibi. Benim, onun yerine başka kadınları koyduğum gibi o da, benim yerime başka bir adamı koyacak şimdi. Biliyorum. En çokta bu acı veriyor zaten. Ona söylemek istiyor ama yapamıyorum. Ona söylemek istiyor ama...Ne söyleyeceğini biliyorum ve ne söylerse söylesin kendimde ilk defa bu yüzü bulamıyorum. Çünkü onu hamile bıraktım ve terk ettim. Beş sene boyunca onu istedim ve onsuz yaşadım. Hep ona dokunan başka adamları düşündüm ve sinirlendim. Başka kadınlara dokunurken...Oysaki o bu evde oğlumu uyutuyor, emziriyordu. Benim ona yazdığım şarkıları dinlerken. Beni affetmeyeceğini biliyor ve her gözlerinin içine baktığımda acı çekiyorum. Kendimden nefret ediyor, onun yanında, bu evde olmamı istemediğini David için katlandığını bilerek...Yapamıyorum. Kaldıramıyorum. Karnım kasılıyor, terliyorum. Kıskanıyorun. Buraya Windy için döndüğümü biliyor, hayatımda Taylor varken, kendime neden bunu yaptığımıda anlayamıyor, sessiz kalıyorum. Her boka kaldığım gibi. Sessiz, hissiz, yalnız..."David!"
İsmini söyleyerek hızla salona girdiğimde oturduğu koltukta, eski televizyonda açık olan çizgi filme daldığı için yerinde zıplayınca özür diledim. Eskiden hiç söylemedim bu kelime, şimdi dilime pelesenk olmuştu. Hep özür diler olmuştum. Çünkü ikisinide kaybetmekten korkar olmuştum. Oysaki David'i yeni kazanmış Winy'i ise çok önce kaybetmiştim. Hala kazanamayarak...
"Denver dayına gitmek ister misin? Duydum ki bir kızı olmuş. Onu görmek ister misin babacığım?"
Babacığım mı? Bu kelimeyle ağzımda oluşan ekşimeye engel olamadım. Oysaki gerçektende babacığıyım ama ne boktan bir baba olduğumu kabul edemeyecek kadar kör de değilim. Henüz.
Şimdi "babacığım" dememin asıl amacı...Onu Denver dayısına götürebilmek için bir ikna yöntemi. Dünyada görülmüş en iğrenç insansın Alex. Senden daha piçi bulunmadı. Türünün tek örneği. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Alkışlamayın lütfen. İşte yine, kendi kendime konuşmaya başladım. Çıkarcı ben. Henüz sarhoş olmamama rağmen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alex Turner || I Wanna Be Yours
Fanfiction"𝑺𝒆𝒄𝒓𝒆𝒕𝒔 𝑰 𝑯𝒂𝒗𝒆 𝑯𝒆𝒍𝒅 𝑰𝒏 𝑴𝒚 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕 𝑨𝒓𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒅𝒆𝒓 𝑻𝒐 𝑯𝒊𝒅𝒆 𝑻𝒉𝒂𝒏 𝑰 𝑻𝒉𝒐𝒖𝒈𝒉𝒕 𝑴𝒂𝒚𝒃𝒆 𝑰 𝑱𝒖𝒔𝒕 𝑾𝒂𝒏𝒏𝒂 𝑩𝒆 𝒀𝒐𝒖𝒓𝒔 𝑰 𝑾𝒂𝒏𝒏𝒂 𝑩𝒆 𝒀𝒐𝒖𝒓𝒔..." "𝐼 𝑊𝑎𝑛𝑛𝑎 𝐵...