Gerçekler Tesseli Gerektirmez

474 42 137
                                    

"Windy!!"

Arkamı döndüm ve ismimi heyecanla söyleyen sesin sahibine bakındım. Nick! Yanında da Jamie. Gülümserken onlara doğru ilerledim. Burada olduğumu bilmediklerini ve sevindiklerini söylediler ama taşındığımızı öğrenmek onları daha da bi tatmin etti sanırım.

"O zaman...Artık hep birlikteyiz."

Gülümsedim.

"Hadi anneciğim!!! Söz verdin."

Başımı sallarken iç çektim. Sabırsız oğlumu takip ettim ve beni, havuza doğru çekiştirmesine izin verdim. Onları arkamda bıraktım. Babası gibi ama o çekiştirmiyor. Arsızca elliyor bedenimi. Öpüyor.

Biz David'le havuza girerken havuzun yanındaki koltuklara yerleştiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Biz David'le havuza girerken havuzun yanındaki koltuklara yerleştiler. Sohbet ederlerken onları izledim. Hepsi çok ciddi. Alex hariç. Yine başka şeyler düşünüyor. Aklı başka yerlerde belli. Ağzı açık, gözleri kocaman açılmış hemen karşısında oturan, Matthew ve Jamie'ye bakınıyor ama onlar farkında değil. Onun şapşal yüz ifadesinin.

Çok sevimli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok sevimli. Odaklanmaya çalışıyor ama bir o kadar da umrunda değil. Sadece çabalıyor. Ben kıkırdarkende gözleri beni buluyor şimdi. İşte pembe ince dudaklarında bir gülümseme...Gökyüzündeki güneşten daha sıcak. Hafif bir kıvrılma. Yıldızlar gibi parıldayan gözler...Bana katılmasını çok isterdim ve bence o da isterdi ama...

"Anne!!"

Dudaklarımı büzerek arkamı döndüm. Oğluma doğru ilerledim. Onu kucağıma alınca saçlarını okşadım. Minicik güzel bir yüz. Minicik...Tatlı kıkırtısı ve heyecanlı bakışları. Bir süre oyun oynadık. Uzun bir süre. Yorulduğumda, David'i öpüp merdivenlere doğru yüzene kadar...Uzun bir süre.
Havuzdan çıktım ve Alex'lere doğru ilerleyerek ıslak ıslak kucağına oturdum. Hiçbir şey söylemedi. Pantolonunu ve gömleğini sırılsıklam bırakacak kadar ıslağım. Çünkü havlumu burada unutmuşum ama bu umrunda değil. Saçlarımdan süzülen damlaların üzerini ıslatması...Hiç umrunda değil. Hala dikkatle sohbet ediyor ve o kadar odaklanmış görünüyorlar ki bu beni şaşırtıyor açıkçası. Çünkü hiçbirisinin David'den pek bir farkı yok. Biliyorum. Hepsi arsız, yaramaz, huysuz ve bir o kadar da tatlılar.

Alex Turner || I Wanna Be YoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin