✨Bölüm bitimindeki, en aşağıdaki bilgilendirmeyi okursanız sevinirim🥂 Keyifli okumalar🐞
Artık 6 aylık. Bebeğimiz...Benim bebeğim. Doğum yaklaşıyor ve bu, beni daha da korkutuyor. Artık zamanımı yatakta uzanarak ve ağlayarak geçirmiyorum mesela. Yemek yapmaya çalışıyorum. Evi temizlemeye. Sancılar yüzünden iki büklüm olarak yere yığılsamda, çabalıyorum. Denver bana ne kadar kızsada. Çünkü yapamıyorum Alex. Buna katlanamıyor, dayanamıyorum. Hiçbir işe yaramamak. Canımı yakıyor. Hiçbir işe... Yaramamak. Beni daha da yaralıyor.
Aynanın karşısında geçerek gri sweathirtümü kaldırdım ve karnımı yavaşça ovaladım.
Orada olduğunu hissedebiliyor ve doktora gitmemiz gerektiğini biliyorum. Cinsiyeti için. Aslında çok daha önceden gitmeliydik ama maddi durumumuz aşikar ve ben utanıyorum. Denver bilmiyor ve ben gidip ona, bebeğin kontrolü ve sağlıklı olup olmadığını öğrenebilmek için doktora gitmemiz gerekiyor diyemiyorum. Sadece hissediyorum. Sen magazin sayfalarında, internetteki sosyal medyalarda, kız arkadaşlarınla görüntülenirken, ben sadece bebeğimi hissetmeye çalışıyorum. Bazen onu öldürdüğümü düşünerek ağlıyorum Alex. Senin konserlerini izliyor, hiç kaçırmıyor, şarkılarını, albümlerini, dinliyorum. Sesini duymak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Seni özlüyorum. Seni...
Seni çok özlüyor ve gözünde hiçbir değerimin olmadığını bilmek...Beni paramparça bırakırken...
Nefes alamıyorum. Senin beni hiç sevmediğini bilmek. Beni öldürüyor ve-Bazen o kadınlar gibi olmak istiyorum. O kadınlar...Olmak istiyorum.
Sana sarılabilmek...
Seni öpebilmek...
Gözlerine yakından bakabilmek...
Yanında olabilmek ve seninle konuşabilmek... Kendimi bunları isterken, düşünürken bulduğumda boşluğa düşüyorum. Bileklerimi mutfakta bulduğum bıçakla keserken...İçinde uzandığım küvetin, suyunun kırmızılaşmasını izliyor ve seni düşünürken karnımdaki bebeği...Kendimi bile unutuyorum..."Bunu yaptığına inanamıyorum Windy!"
Beni izleyen sinirli gözler...Denver. Başımı eğdim ve sessizlikte yankılanan, bıkkın, yorgun iç çekiş sesini dinlerken bileklerimdeki iz bırakmayacak kadar hafif çizikleri izledim. Haklıydı ve ben aksini idda edemeyecek kadar yorgundum ama...Aması yoktu. Sadece o an aklımdan en iyi çözüm yolunun bu olduğunu geçirmiştim. İçimden. Belki o zaman...Bu kadar çok acı çekmezdim. Çünkü...Ne kadar ayakta durmaya çalışsamda...Ne kadar çabalasam ve gülümsemek için zorlasamda kendimi. Yapayalnızım Alex. Yapayalnız ve...Yorgun. Korkuyorum. Sen gittikten sonra bir çok şeyi farkettiğim gibi, senden başka kimsemin ve kimseye ihtiyacım olmadığını da, yeni yeni fark ediyorum. Nasıl bu kadar yakabilirdin canımı? Nasıl burada yokken...Benden bu kadar uzaktayken...Geçen onca zamandan sonra, hala bende bıraktığın o kırıklar ve yaralar...Nasıl bu kadar hissedilebilirdi? Derinden...Neden hala acıtıyorlar ve iyileşmiyorlar?
"Hiçbir sorumun cevabını bilmiyordum Alex ve geçen aylar boyuncada hiçbir zaman alamadım. Sorularımın cevaplarını..."
Doğum yaklaştı. Ben daha da karanlığa çekilmiştim sanki. Artık kabullendim ve karnım kocaman. Yürüyemiyor ayağa bile kalkamıyorum. Bazen nefeste alamıyorum. Panik ataklarım beni hemen yanı başımda bekliyor ve her an beni ele geçirebilmek için boş zaman kolluyorlar sanki. Şimdi daha da korkuyorum. Bebeğimi Dünya'ya getirememekten...Kendime bir şey olmasından değil. Bu beni korkutmuyor. Çünkü daha kötü ne olabilir ki? Bazen istiyorum bile ama bunu isterken bile, istediğim haksızlığı düşünüyor, kızıyorum kendime. Onu, şu an benim yapayalnız olduğum gibi, iğrenç bir Dünya'da yalnız...Yapayalnız bırakmak...
Başkalarına muhtaç olmasına neden olmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alex Turner || I Wanna Be Yours
Fanfiction"𝑺𝒆𝒄𝒓𝒆𝒕𝒔 𝑰 𝑯𝒂𝒗𝒆 𝑯𝒆𝒍𝒅 𝑰𝒏 𝑴𝒚 𝑯𝒆𝒂𝒓𝒕 𝑨𝒓𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒅𝒆𝒓 𝑻𝒐 𝑯𝒊𝒅𝒆 𝑻𝒉𝒂𝒏 𝑰 𝑻𝒉𝒐𝒖𝒈𝒉𝒕 𝑴𝒂𝒚𝒃𝒆 𝑰 𝑱𝒖𝒔𝒕 𝑾𝒂𝒏𝒏𝒂 𝑩𝒆 𝒀𝒐𝒖𝒓𝒔 𝑰 𝑾𝒂𝒏𝒏𝒂 𝑩𝒆 𝒀𝒐𝒖𝒓𝒔..." "𝐼 𝑊𝑎𝑛𝑛𝑎 𝐵...