'Kıskançlık,

679 55 93
                                    

"Bana yardım et...Biliyorum. Yüzümü bile görmek istemiyorsun Windy ama bana yardım et. Çünkü bir bok bildiğim yok."

Böyle mi düşünüyorsun? Senden iğrendiğimi mi? Nefret ettiğimi mi? Oysaki ben herkesten iğreniyorken...Kendimden bile...Senden iğrenmeye sebep bulamıyorum. Yüzünü izlerken, gözlerini, sanırım ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Sana nasıl yardım edeceğimi...Çünkü ben bile...Ben bile hala bilmiyorum ki. Nasıl David'i mutlu edebileceğimi...
David, gerçekten böyle bir karmaşanın içerisinde, mutlu olabilir mi ki? Bilmiyorum.

"Bilmiyorum...Ben ona...Ona zaman ayır...
Konuş...Bilmiyorum Alex."

Başını salladı ama hiçbir şeyi anlamadığı her halinden belliydi. Kokusunu aldım sanki. Çünkü bende anlamamıştım. Ne söylediğimi. Çünkü ne söyleyeceğimi bilememiş ve yine sessizlik bizi esir alırken, birbirimizi izlemeye başlamıştık. Sanki gözlerimiz bir şeyler anlatmaya çalışıyor gibi ama dudaklarımız aralanmıyor yine. Belki de sadece ben...Sadece ben, kalbimdekileri anlatmaya çalışıyorum. Çünkü onun bana söylemek istediği, söyleyeceği herhangi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Kalbinin bana anlatmak istediği...
Mutlu olmalı. Öyle değil mi? O kadınla...Güzel, manken ve...Bilmiyorum. Alex neyi sever, nasıl kadınlardan hoşlanır, bilmiyorum? Alex'i tanımıyorum ki. Tek bildiğim, benim gibi kadınlardan hoşlanmaz. Acaba o nasıl...O nasıl biri? O kadın...Neden onu seviyor? Neden onunla birlikte?

Biliyorum. Ben onun gibi değildim. Onun gibi... Güzel, alımlı, hoş ve belki de...Çılgın. Çünkü Sandra ondan bahsetmişti. Güzel demişti onun için. Çok güzel...

"Çok güzel Windy. Öyle gözleri var ki, içine bakarken sanki içmeden sarhoş oluyorsun. Aklını çeliyor ve hiç söylememen gereken şeyleri söylüyorsun öylece. Gerçi biliyorsun. Ben hep söylememem gereken şeyleri söylüyorum ama o...
O kadın...Çok güzel. Sarı saçları, mavi gözleri, fındık gibi bir burnu, pembe dudakları, makyaj yapmamasına rağmen temiz bir yüzü, çekici ve heyecanlı bir konuşma tarzı; haraketleri ve uzun bir boyu var. Çok uzun. Sonuçta manken kadın ve Alex onu öyle bir dinliyor ki...Öyle bir izliyor ki...
Onların sahip olduğu şeye sahip olmak çok isterdim."

Bende...Bende Alex'in onu sevdiği kadar, beni sevmesini, beni öpmesini ve benimle...Benimle birlikte olmasını isterdim. Onu tanımıyor ama biliyorum nasılsa. Aslında bilmiyor sadece tahmin ediyorum. Benim gibi olmadığını...O kadının...
Resimine bakmam bile yeterli. Özgüvenli ve seksi.
Benim gibi korkak ve çekingen değil, belli. Kırık ve ağlak.

Biliyorum Alex

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Biliyorum Alex. Ben sana hiçbir şey veremedim. Sadece küçücük bir kızdım. Her şeye ağlayan, bir kız. Biliyorum. Şimdi düşününce haksız olduğunu düşünmüyor, aksine sana hak veriyorum doğrusu. Benden yararlandığın için. Çok iyi bir seçenektim çünkü. Daha önce hiç böyle şeyler hissetmemiş, dokunmak, öpüşmek, sevişmek ve aşık olmak ne bilmeyen, ailevi sorunları, sıkıntıları, kendine güveni; cesareti olmayan ve bazen nefes almaya bile korkan...Küçücük bir kız. Başını belaya sokmaz ve ne yaşarsa, içinde yaşar. Öyle de oldu. Her şeyi içimde yaşadım. Hala da...
Yaşıyorum.

Alex Turner || I Wanna Be YoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin