Geçmişe Açılan Kapı

495 48 89
                                    

Kahvaltımız bittiğinde kafenin otoparkında el ele yürümeye başladık. O hesabı öderken aldığım soğuk kahvemi yudumladım. Derin bir nefes aldım ve rahatlayarak inledim. Gözleri büyürken kıkırdadım. Önünde durdum ve elimdeki şişeyi ona doğru uzattım. İçmesini bekledim ama o dalgın bir şekilde istemediğini söyledi. Dudaklarımı büzdüm ve onu zorladım ama yine pek oralı olmadı. İç çektim ve önüne geçerek elimdeki şişenin içindeki pipete dilime sürttüm. İlgisini sonunda kendime çekebildiğimi farkederken arsızca kıkırdadım. 

Dikkatle beni izledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dikkatle beni izledi. Dudaklarımı...
Sertçe yutkundu ve göz bebekleri büyürken ben ondan kaçınca uslu durmamı söyleyerek gülümsedi. Yorgun yorgun yürümeye devam etti. Benim onu daha da yormama karşılık hiçbir şey söylemedi. Bana kızmadı ve bağırmadı. Eski Alex gibi. Sessiz kaldı. Şu zamana kadar buluştuğum adamların aksine...Keyif alıyormuşçasına beni izlemeye devam etti. Telefonunu çıkardığında benim onunla dalga geçtiğim gibi...Paparazzilerin taklidini yaparak fotoğraflarımı çekmeye başladı.

Sorular sordu ve kıkırdayarak Alex Turner'ın yanındaki "gizemli hanım efendi" diye seslendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sorular sordu ve kıkırdayarak Alex Turner'ın yanındaki "gizemli hanım efendi" diye seslendi. Herkesin aksine "Alex Turner'ın yeni kız arkadaşı" değil de gizemli ve güzel hanım efendi. Çünkü rahatsız olduğumu biliyor. Evet onu seviyor ve onunla görünmekten zevk alıyorum. Yani bu beni mutlu ediyor ama...Sadece...
Sadece vasıfsızmışım gibi "Alex Turner'ın kız arkadaşı" tanımını sevmiyorum ve değilim. Onun kız arkadaşı değilim. Neyiz bilmiyorum ama öyle değiliz. Ben kabullenip söyleyene kadar da...Onu affettiğimi...Böyle olmayacağımızı biliyor neyseki. Bu samimiyetimizin onu affetmiş olduğumu düşündürtmemesi gerektirdiğini...Biliyor. Sen ne zaman istersen o zaman diyor hep zaten. Bu bazen beni geriyor ve üzüyor olsada sessiz kalıyorum ama canımı yakıyor. İlişkimizin benim ellerimi arasında olması....Ya da onun böyle düşünüp, söylemesi...
Fazla geliyor. Onu sevdiğimi biliyor. Yani herhalde biliyordur. Onun aksine hiç sesli bir şekilde söylemedim ama...Evet...Onun aksine...Çünkü o, her saniye ve dakika bana beni sevdiğini söyleyerek hissettiriyor. Bende hissettiriyor olmalıyım. Biliyor olmalı. Onu sevdiğimi...Öyle değil mi?

"Yapma Alex! Lütfen. Çekme!"

Yüzümü elimle kapatıp telefonunun kamerasını yavaşça ittim. Gözlerini kocaman açtı ve bu seferde haber spikerleri gibi bir ses tonuyla ona saldırdığımı söylemeye başlarken kahkahalarım kocaman otoparkta hakim bıraktı.

Alex Turner || I Wanna Be YoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin