!Güven?

356 31 120
                                    

Merdivenlerden oturan David...Beni baştan aşağı süzdü. Omuz silkti. Kaşları havada. Gözlerimi kaçırdım. Bu kaşlarını kaldırma haraketi "Yine ne oldu babacığım?" demek oluyor sanırım. Yada sorun ne? Neden kızgınsın? Derdin ne keçi adam?!
Sanırım hepsi aynı anlama geliyor. Gülümsedim. O da aynı şekilde sırıttı. Ben, konuşmadan anlaşabilmemize o da, benim sakallarıma gülüyor yine sanırım. Bunu anlamak için ona sormama gerek olmadığını biliyor olmak hoşuma gidiyor doğrusu. David'in aklını okuyabilmek. O annesi gibi değil. Windy kadar karmaşık. Sanırım oğlum benim kadar düz bir insan. Bir anda ciddileşip dudaklarını büzdü. Yanaklarını şişirdi. İç çektim.

Anlat demek istiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Anlat demek istiyor. Yine, ne oldu?

"Olan bir şey yok. Akşam mükemmel komşularımıza yemeğe gidiyorsunuz. Size şimdiden afiyet olsun."

Ayağa kalktım. Anlamayarak gözlerini kocaman açtı. Canını sıkmasın ve aklı böyle boktan şeylere takılmasın diye alnına küçük bir öpücük kondurdum. Açtığım kapıdan içeriye süzüldüm. Sonra da sinirle homurdandım.

"Sakın baban olduğumu unutma! Çünkü annen benim varlığımı unutmaya başladı."

Konuşmasına yada sorular sormasına izin vermeden kapıyı çektim. Viski şişesini alıp aşağıya indim. Merdivenlerden. Stüdyoya. Özel saklanma alanım. Birinci basamak. İkinci...Üçüncü...Sadece bir kaç yudum ve galiba sarhoşum ama alkolden değil. Yuttuğum sinirimden...

Windy:

Ellerimle yüzümü örttüm. Bir süre sessizliğin içinde haraketsiz bir şekilde oturdum. Sinirden köpürmeme rağmen kavgayı başlatmak istemeyerek bekliyor, arkasından gidemeyerek kaçmasına izin veriyorum. Gitti. Yine. Eve doğru. Çünkü ne beni nede oğlumuzu üzmek istemiyor. Biliyorum. Ona kızmak istiyor ama yapamıyor, kendime kızıyorum. Çünkü haklı. Gitmeli. Kaçmalı. Çünkü eğer kaçmasaydı. Çok büyük bir tartışma...Kavga bizi kucaklayacaktı. Birbirimize bağıracak, birkaç kırık vazo yada tabak...Belkide bardaktan sonra ikimizde ayrı odalara çekilecektik. David'se ortada kalacaktı.

Geçen dakikalardan sonra eve doğru ilerledim. Merdivenlerde oturan oğlumla durdum. Kapının yanına, sırayla dizilmiş vazolarla oynuyor itip düşürmeye çalışıyor. Hepsini birden...Bir yandan da şarkı söylüyor.

Bir yandan da şarkı söylüyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alex Turner || I Wanna Be YoursHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin