Ben bir kez daha planı anlattığımda vücudunu ele geçiren acı dalga geçmesine engel olmuştu.
"Peki seni farkı anlamayacağına ikna eden şey nedir?"
"Çünkü Nelina sen sadece sen olarak davranmayı bırakacaksın. Yüzüğümü aldıktan sonra işimiz bitiyor."
"Pekala diyelim ki kabul ettim..."
"Başka şansın yok zaten. Yoksa öleceksin." Alexandre dışarı çıkarken telefonda Klaus'un adını görmüştüm. Göz ucuyla baktığımda sessiz olmaya çalıştığını farkettim. "Her şeyi ben ayarlayacağım. Aynı kıyafetleri giyeceği görünüş olarak tamamen aynı olacağız."
"Peki benim çıkarım ne?"
"Çıkarın falan yok."
"O halde bırak öleyim, bu şekilde de çok bir farkım yok. Niklaus'un hapsettiği yerde bile en azından kendi kendime konuşuyordum."
"Peki eğer sorun çıkarmadan gelirsen konuşma hakkın sende kalır."
Wilson itiraz için elini kaldırdığında ona saati gösterdim. Nelina'yı ikna ederken saatler geçmişti.
"Nerina taviz vermek akıllıca olmaz."
"Sen kendine cadı mı diyorsun? Ciddiyim benim zamanımda destekçiler en az lider kadar güçlü olurlardı."
Wilson ve Nelina arasında çıkan tartışmaya ayıracak vaktim olmadığı için Wilson'ı dışarı çıkardım. "Kıyafetleri değiştireceğiz ama önce emin olmam gerekiyor." İhanet etmemesi için geceden beri ezberlediğim büyüyü söylemeye başladığımda geri kaçıp engel olmaya çalıştı.
"Ciddi misin sen?! Ya bir aksilik olurda sana ulaşamazsam?!"
"Nelina istediğin durumlardan istediğin şekilde kurtulacağını biliyorum." kolunu yakaladığım anda gözleirmş telrar kenetlendi. "Ben olmadığımı kesinlikle belli edecek bir şey yapmayacaksın ve seninle iletişime geçmek için dövmenin olduğu avucunda acı hissettiğin anda sana vereceğim telefonla beni arayacaksın."bileğinde çıkan kırmızı iz ile gülümseyip ona baktım.
"Güzel plan peki hafızamı okuyabildiğini unuttun mu?"
"Merak etme onu da düşündüm" Kendi kolumda olan bilekliğin aynısını onun kokuna taktım. "Bu bir süre senin hafızanı okumasını engelleyecek. Aynı zamanda başka bir cadıdan yardım almana karşı benim dışımda kimsenin büyüsü sana işlemeyecek."
"Gözlerinin şiş ve altlarının mor olmasın değmiş bu kadar şey."
Uykusuzluktan gözlerim acısa da her şeyi bir yemek için tehlikeye atamazdım ya. Ona giymesi için elbiseyi verip ben de giyinmeye başladım. Alexandre içeri girdiğinde ilk baktığı şey Nelina'nın kolundaki izdi. Gözler bana akyonca sorun olmadığına dair onaylayıp giyinmeye devam ettim.
"Niklaus bir iki saate eve gidecek. Yanında yüzbaşı da olacağı için fazladan zaman kazanabiliriz."
"Adresi öğrenmemiz lazım." Stan'a mesaj atıp yeri sordum. Ben giyşnmişken Nelina'nın hala uğraştığını görünce sinirle nefes verdim. "Sadece kollarını geçireceksin ve bitti!"
"Bende kilolusun bu bana bol oluyor."
Elbiseyi çıkarıp yere fırlattığında onun çıplak olduğunu yeni farkedip arkamızı döndük.
"İç çamaşırını giy! Nelina başka şansın yok giy o elbiseyi."
"Aynada kendine de mi bakmıyorsun? Ne diye döndün sırtını?" O kahkaha attığında Alexandre sinirden titreyen elimi tutup vampir yüzüyle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasyGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...