Odada Bir Çocuk Var

44 3 0
                                    

Suyu kapatıp banyodan çıktım. Bunu Klaus'a haber verip vermeme konusunda kararsızdım. Tek umudum Alexandre'nın güçlü ve zeki olduğunu düşünmekti. Birkaç kere arayıp mesaj attıktan sonra yine aradım.

"Nerina, ne yapıyorsun?" sesini duymamla telefonu kapattım.

"Öylesine." üstüme bir şeyler geçirip saçımı topladım.

"Telefonun çaldığını duydum"

"Ben duymadım. Ama merak ediyorsan senin ki şurda"

Yatağın ucunda oturup stres yapmamaya çalışıyordum ama kulağım hala telefondaydı.

"Nerina, sen iyi misin?"

"Evet neden sordun?"

"Kalp atışın çok hızlı"

"Dinleme o zaman Klaus ne yapalım!" onun şaşırdığı kadar bende şaşkınım bağırmama ama aklım hala dün yaptığım hatadaydı. Benim yüzümden en yakın ve tek arkadaşının zarar görmesi ve takıntılı bir ruh hastasına bilgi kaynağını sunmuş olmam.... Tanrım yardım et.

"Bana sesini yükseltme!"

"Sende şaçma sapan sorular sorma o zaman!" O kendini sakinleştirirken benimde kendimi ele vermeden susmam gerekiyordu. "Özür dilerim Klaus sadece... Hormonlarla alakalı durum sanırım"

"O zaman bende bugün işlerimi iptal edebilirim ve böylece hormonlarını birlikte kontrol altına alabiliriz" bu cümleyi duymam yaklaşık 8 yılımı aldı ama şimdi kuracağım cümleyi bir gün söyleceğimi hiç düşünmemiştim.

"Ne? Hayır hayır Klaus ben idare ederim sen gidebilirsin işine... Gitmelisin.... Yani 2 gün ortadan kayboldun ve birde şu tehlike durumu var... Yani gitmelisin"

"Bir gün daha idare edebilirler"

"Klaus yalnız kalmaya ihtiyacım var" Klaus şüpheyle baksa da dün geceyi hatırlayınca geri adım attı.

"Pekala ama erken gelmeye çalışırım söz veriyorum" ona gülümserken telefonuma mesaj gelince odadan çıkıp baktım. Alexandre iyi olduğunu yazmıştı. Derin bir nefes verip aşağı indim.

"Bu durumu Klaus'a söylemeliyiz"

Alexandre: Önce ben halletmeye çalışacağım.

Umarım başarırsın Alexandre, yoksa bu sefer Klaus beni gerçekten öldürecek.

....

Saatler neredeyse gün gibi geçiyordu. Dün o kadar koşuşturmadan sonra bugünki sessizlik zamanı durdurmuş gibiydi. Evde yapabileceğim her şeyi yaptığımdan emin olduktan sonra kendimi koltuğa bıraktım. Başım hafif dönmeye başlayınca yan yatıp gözlerimi kapattım. Kapalıyken bile döndüğünü hissediyordum.

Kahkaha sesiyle hızla doğruldum. Evin üst katlarından geliyordu. Saate baktım. Gözlerimi kapatalı üç dakika olmuştu yani biri gelseydi duyardım. Pekala yukarı çıkıp muhtemelen akıl sağlığımı kaybetmeme neden olacak manzarayı görmek yerine dışarı çıkıp karşı eve gitmek daha mantıklıydı. Kapıya elimi attığım anda kurp yok olmuştu. Şaşırmadım. Kahkaha sesi yükselmişti. Camlara gidip dirseğimle kırmayı denedim ama ses bile çıkmamıştı. Karşı evden burayı gözleyen kişiye el sallayıp bağırsamda sanki beni görmüyor gibiydi. İkinci kez güçlü bir şekilde kahkaha sesi kulağıma doldu.

Buna da şaşırmadım. Koltuktan telefonu alıp Klaus'u aradım. İlk çalmada açmıştı.

"Nerina"

"Klaus hemen eve gelmelisin ya da karşı evi aramalısın evden çıkamıyorum beni görmüyorlar"

"Nerina... Hey"

ECNADEYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin