"Yap gitsin"
"Direnirsin diye düşünmüştüm"
Klaus gerçekten bunu isterdim ama şuan ruhsal bir çöküntü içindeyim ve beni geri getirecek bir şey yok.
"Sen daha fazla eğlen diye mi? Bunu nasıl düşünemem"
"Seninde eğlendiğini biliyoruz"
"Evet öyle hatta şuan senin tarafından öldürülmenin mutluluğunu yaşıyorum"
Gözlerini omzumdaki morluktan çekip bana baktı. İstediğin zaman nasıl bu kadar masum durabiliyorsun Klaus inan bana aklım almıyor.
Elini boğazıma koyduğunda yine sıkmasını bekledim hatta bunun için hazırdım bile ama o boynuma öpücük kondurmaya başlamıştı. İşte bunu beklemiyordum.
"Klaus..."
Ellerinin tutuşu sertleştiğinde onu kendim uzaklaştırmak için debelendim.
"Rahat duramaz mısın?"
Bunu yapacak kadar gözü dönmüş olamaz. Klaus bir çok şey olabilir ama bunu yapacak biri değil bunu biliyorum. Bana ağırlığını verdiğinde göğsüne tekme atıp onu duvara fırlattım. Yataktan hızla kalktığımda şaşkınca bana bakıyordu.
" Bunu yapacak mıydın yani?!"
"Ne saçmalıyorsun burda kendimi affettirmeye çalışıyorum"
Affetmek mi? Bu şekilde mi? Söyledikleri yaptıklarından daha fazla can yakıyordu.
"Ciddi olamazsın!"
"Ne yaptığımı düşünüyorsun ki?"
Zihnimi okumaya çalışıyordu bunu bakışlarından anlayabiliyordum. Başıma giren ağrıyla parmaklarımı alnıma götürdüm. Klaus'un gözleri anlamaya çalışır gibi etrafa bakıyordu.
"Ne düşündüğünü gerçekten bilmiyorum ve anlamıyorum"
"Öldürmeni bekliyordum ama bana zorla dokunacağını..."
"NE! Bunu yapacağımı düşündün mü gerçekten?!"
"Burdan öyle görünüyor"
Gözlerinde oluşun kırgınlığı ve öfkeyi görmüştüm. Yanlış anlama ihtimalimi düşünmeye başlamıştım ama hala aynı fikirdeydim.
"Benden bunu düşünecek kadar nefret mi ediyorsun?"
"Ya da sen bunu yapacak kadar benden nefret ediyorsun"
Hızla yanıma geldiğinde kendimi korumak için duvara yaslandım.
"Belki bir canavarım, belki berbat bir insanım, belki korkunç bir babayım, belki pislik bir kocayım ama nefes aldığım süre boyunca bu kadar aşağılık bir canlı olmadım!"
Söyledikleriyle çelişen bir davranışı yoktu. Sadece nasıl özür dileneceğini bilmiyordu. Benim hatam yüzünden onu suçladığım şeyin iğrençliği ile yüzyüze kalmıştım.
" Klaus çok üzgünüm özür dilerim ben sadece bir anda.... "
" Sorun değil. Beni nasıl biri olarak gördüğünü de öğrenmiş oldum"
Sesi kısılıp gözyaşı yavaşça düştüğünde kendime lanetler okuyarak dönüp gittiği kapıyla arasına girdim.
"Hayır alakası yok. Beklemediğim için o kadar şaşırıp sinirlendim. Klaus çok üzgünüm."
"Nerina çekilir misin?"
"Hayır"
"Canını yakmamaya çalışıyorum lütfen çekil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasyGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...