Gördüğüm kabusla beraber çığlık atarak kalktım.
"Hayatım iyi misin?"
Klaus'u görüşüm an boynuna sarılmışım. Kabusu hatırlamıyordum ama korktuğumu biliyordum.
Ve sanki onları kaybetmiştim şimdi bulmuş gibiydim fakat bir türlü sakinleşemiyordum.Ondan ayrıldıktan sonra koşarak Nim'in odasına gittim masum bir şekilde uyuyordu. Onu uyandırmadan su almak için mutfağa indim.
"Nerina ne oldu kalbin deli gibi çarpıyor?"
"Ben hatırlamıyorum ama korkmuştum sizi kaybettiğimi düşünüyordum"
Hatırladıkça ağlamaya başlıyordum. Klaus alnımı öpüp kendisine çekti.
"Bizi kaybetmeyeceksin asla, biz burdayız"
"Biliyorum ama hatırladıkça o duyguyu..."
"şşşhhh"
Ona daha sıkı sarılıp kokusunu içime çektim.
"İstersen babamdan ilaç alabiliriz geceleri daha rahat uyumanı sağlar"
"Sana sarılırım aynı etkiyi gösterir"
Dudaklarımı adeta kemirdikten sonra kahvaltıyı hazırlamama yardım etti. Nim'i uyandırmak için odasına gittiğimde merdivenin başında midem bulanmıştı kısa süre geçmesini bekledim ama geçmeyince lavobaya koştum. Sanırım korku midemi etkilemişti. Kendime gelip kızımı kucağımda aşağı indirdim zaten babasını görür görmez ona atlamıştı.
"Bugün Yul bize gelebilir mi baba?"
"Beraber oynayabiliriz"
Kahvaltıdan sonra gerçekten birlikte oynamışlardı ama daha bir saat olmadan Klaus çıldıracak gibiydi özellikle Nim ona benim kırmızı bir sütyenimi getirip oan şapka yapmaya çalıştığı ve balerin oyununda etek gitmesini istediği zamanlarda. Pes edip Yul'un gelmesi için ailesine haber vermişti. Asıl olay ise o zaman olmuştu çünkü Yul sürekli vampir kanıyla beslendiği için şuan Nim ile aynı görünüyordu.
"Neden kan ile büyümesine iizn veriyorsunuz?"
"Hayır bunu kendisi istedi"
"Çocukla hemen büyümek isterler"
"Yul Nim ile aynı yaşta olmak için büyümek istemişti"
Biz içeride konuşurken Klaus sürekli ikisini izliyordu ve bir ara oyunda ikiside birbirine bakıp kalmışlardı ve bu Klaus'u germişti.
"Sanırım oyunları bitti teşekkür ederiz"
Onları kovar gibi çıkardığında Nim hala onun arkasından bakıyordu. Uykusunun geldiğini söyleyerek koltuğa uzunmılrı ve anında uyumuştu.
"Ne oldu?"
"Sadece yoruldu."
"Sanırım bende uyuyacağım"
Kızımın yanına uzanıp ona sarıldım ve bizi izleyerek gülümseyen Klaus'a bakarak uykuya dalmıştım.
Klaus'un kükremelerine uyandığım zaman hava yeni yeni kararıyordu.
"Ne oldu?"
Klaus görünürde yoktu ama sesimi duyup geleceğini biliyordum ve öylede oldu ateş saçan gözlerini bana diktiğinde en son ne yaptığımı düşünmeye başladım.
"Nim!"
"Ne oldu Nim'e?"
Kızıma bir şey olmuş olasılığı bile beni korkutmaya yetitordu odasına gitmek için ayağa kalktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasyGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...