Geldiğimden beri saatler geçmişti ve hava kararmaya başlamıştı. İlk başta çocuklarla kendimi avutsamda Klaus'tan haber alamadığım her saniye aklıma kötü senaryolar geliyordu. Burdaki yiyeceklerden Ale için bir şeyler hazırlasamda diğerleri bununla geçmeyecek kadar yorgun görünüyordu. Kahvelerine çok az kan koyup içmelerine izin verdim en azından daha iyi durumdalardı.
"Anne ben beklerim sende dinlen"
"Hayır Nim gidip kardeşlerinle beraber yat geceden beri uyumadınız"
"Anne kimse uyumuyor zaten" dizlerime başını koyunca kızıl saçlarını okşadım. "Babam nerde?"
"Babanın iyi olduğunu sende biliyorsun"
"İnanmak istiyorum"
"İnan o halde"
Ellerimdeki kurumuş kanı hatırlayınca geri çektim. O sırada kapının yavaşça açılmasıyla yerimizden kalktık, Nim'i arkama aldığımda gelenin yüzünü görmeden onun arkamdan çıkıp kapıdakine koştuğunu gördüm.
"Nim geri gel!"
"Baba!"
"Klaus" gördüğümden emin olmak için derin nefes alarak kokusunu içime çektim. İçerdekilerde gelip babalarına sarıldığında içimdeki sıkıntı gitmişti.
"Babam mı yoksa şekil değiştiren mi?!" Cassie'nin geride kalıp sormasıyla diğerleri de uzaklaşmıştı.
"Küçük aşkım, benim baban" hakaterete uğramış gibi baksada bu durumu daha önce yaşamıştım.
"Anne?" gözgöze geldiğimizde hissetme durumu yine gelmişti. Görünmeyen damar hissi gelmişti.
"Doğru söylüyor Cassie, o baban" onayımla beraber babasının boynuna sarıldı.
"Hepiniz iyi misiniz?!"
"Evet baba" boynuna sarılan kollarda zar zor içeri girip onlara sıkıca sarıldı.
Ben çocukları ikna etmeye çalışırken kendi içimde onun iyi olup olmadığına dair verdiğim savaşı kazanmış olsamda sinirim ve üzüntüm bedenimi ele geçiriyordu.
"Baba eve gidebilir miyiz artık?"
Ben ağlayan Efruz'u susturmaya çalışırken gözgöze geldik. Başımı hayır anlamında salladım çünkü ev hem dağınıktı hemde banyoda biri vardı.
"Şimdilik hayır birtanem gece yarısına kadar diğerleriyle birlikte Diana'nın yanına gideceksiniz. Ama söz veriyorum bu gece yataklarınızda uyuyacaksınız"
"Ya siz?"
"Louis bizim evin güvenliğinden emin olmamız gerekiyor" biz derken? Zaten onu yalnız bırakmayacaktım ama bunu kendisinin istemesi sevindirmişti. "Çıkalım artık" çocuklar tek tek çıkarken Klaus yanına gelip Efruz'u öptükten sonra burnunu boynuma yasladı. "İyi misin?"
"Ben iyiyim" korna sesiyle geri çekilip dışarı çıktık.
Diana'nın evine geldiğimizde kapıdaki korumalar yol boyunca onları bırakmanın güvenliliğini sorgulayan ben için yeterliye yakın cevaptı.
"Unutmayın gece yarısı büyük anneniz sizi eve bırakacak"
"Tamam baba"
"Ve kanla beslenmek yok!" kapıda bekleyenlerinde duyması için yüksek sesle söyledim. Cassie geri dönüp camdan içeri uzandı.
"Ben onları tutarım anne, Efruz sizinle mi?"
"Evet meleğim onu bensiz susturamazsınız" beni öptükten sonra içeri girmesini izleyip eve gitmek için dönüş yoluna girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasiaGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...