Güvende Hissetmek İstiyorum

54 3 0
                                    

Gece gündüze evrilirken bebeğimin ilk ağlamasını duydum. Aslında civardaki herkes duymuş olmalı. Klaus sesinin çok yüksek olduğunu söylediğinde abarttığını düşünmüştüm ama yanılmışım.

"Hey ufaklık" gözlerini açmadan ağsadece ağlıyordu. Onu kucağımdan indirmeden odasına gidip mamasını yapmaya çalıştım ama sesi benim elimi ayağımı dolaştırıyordu. "Sadece acıktığın için bu kadar bağırıyor olamazsın" ama canını yakacak bir şey yapmadım ki. Beşiğine yatırıp tekrar mamaya döndüm.

"Biri bana yardıma gelebilir mi?!" bu sesleri duymamaları mümkün değildi, nerdelerdi bunlar?

"Anne?"

"Tanrıya şükür! Nim, kardeşini oyalar mısın?" ellerini kapattığı kulaklarından çekip kardeşini kucağına aldı. "Niye bu kadar sesli ağlıyor ki?"nihayet hazır olan mamasını verdiğimde bile ağlamaya devam ediyordu.

"Bazen bebekler kendilerini güvende hissetmezlerse normal ağlamalarının dışında bir sesle bağırırlarmış. Biri yardıma gelsin diye"

"O güvende ama!" biberonu almamakta ısrarcıydı. "Ne istiyor olabilir ki?" Nim dudaklarını büzüp bilmediğini gösterirken onun kucağından aldım.

"Bugünlük kahvaltıyı hazırlayıp diğerlerini kaldırıp, arkalarını toplarım"

"Teşekkür ederim meleğim (!)" onun gülmesine göz devirip ağlamaktan halsiz kalan bebeğime döndüm. Susmakla bağırmak arasında kalmış ıslak gözlerini açıp açıp kapatıyordu. "Nihayet"

Biberondan ağzına süt damladığı an yine çığlık çığlığa ağlamaya başlamıştı. Diğerlerinde işe yaradığını göze alarak evin için hızlı ve ritmek yrümeye başladım. Tam olarak işe yaramasada açlıktan bayılmayacak kadar mama vermeyi başarmıştım.

"Ne istediğini anlasam bir" sustuğu yer dikkatimi çekince tekrar ettim. Cassie de bebekken sadece merdivenlerdeyken susuyordu ama buranın diğerlerinden farkı yoktu koridorun ortası işte... Sağa sola bakınca kafamda taşlar yerine oturdu.

"Babanı istiyorsun" Klaus bunca zaman sesini tabiki duyuyordu ama gelip bakma zahmetinde bulunmamaştı. Gözlerime bile vuran sinirle içeri girip kapıyı kapattım. "Yardıma gelmek için neyi bekliyorsun?!"

"Yardıma ihtiyacın mı var?" bardağını elinden bırakmadan bana döndü.

"Evet! Onu susturamıyorum!"

"Ben ne yapabilirim?" artık ağlarken sesini çıkartmıyordu ama havaya kaldırdığı eli titriyordu

"Bir şey denemem lazım" onun anlamsız ve kesinlikle Efruz'dan kaçırdığı bakışlarını görmezden gelip bebeği ona uzattım.

"Annesinde susmayan çocuk bende susar mı sence?"

"Dene" geri çekilirken vampir hızıyla bardağını alıp bebeği kollarına bıraktım. Gerçekten de babasını istiyordu.

Eğer Nim'in dediği şey doğruysa güvende hissetmemesinin nedeni ben değildim ona babasının yanında güvende olacağını söylemiştim ve daha doğmadan buna güvenmişti.

"Sana söylemiştim" yanağını okşayıp babasına bakan mavi gözlerine baktım.

"Sustu, alabilirsin"

"Neredeyse uyuyacak biraz daha dursun" 

Israrla ona doğru düzgün bakmıyordu. Gözleri kapanıp nefes alışı yavaşladığında uyumuştu.

"Nerina!" 

"O senin düşmanın değil Klaus, biraz daha kibar olamaz mısın?!"

Kucağıma alıp odasına yatırdım. Sanırım bu sinir ve duygusallık vampirliğin eseriydi. Bu haldeyken çocuklardan birini kırmamak için kendimi sıktım. Aylar sonra ilk kez avlanacaktım, bunu istiyordum da ama.... Düşünceleri kenara bırakıp aşağıya çocuklarımın yanına indim.

ECNADEYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin