Nim'in uyandığını duyduğumuzda ayrılmıştık. Benim tatlı kızım sabahları kendisine gelmekte zorlandığı için ondan önce gidip kardeşlerine baktım.
"Ve siz yine büyüdünüz"
Doğalı sanırım bir ay olmuştu ama onlar şimdiden 2 yaşında duruyordu.
"Anne.."
Louis neredeyse cümle kurmaya çalışırken, Cassie henüz kelime bile söylememişti. Onları kucağıma alıp aşağı indim.
"Klaus onlara verdiğin kanı azaltmalısın"
"Büyümeleri insan gibi olmayacak Nerina buna alışmalısın"
"Bazen normal oluyor bazende çok hızlı alışmamı bekleme"
"Baba"
İkimizde hangisinden geldiğini anlamak için onlara döndük.
"Biri kız biri erkek sesleri niye bu kadar benziyor?"
"Baba"
Evet Cassie'de ablası gibi ilk kelimesini babadan yana kullanmıştı.
"Seninle bütün gün ben ilgileniyorum küçük cadı"
"Kıskanç"
"Anne"
İkinci kelimesi de anne olmuştu. Ama kardeşinden daha doğru söylemişti.
"Tekrar söyle Klaus"
"Hala kıskançsın"
Onların mamasını yedirdiğimde sanırım ilk kavgalarını yapmışlardı. İkiside aynı kişinin kucağında olmak istiyordu ama birlikte olmak istemiyorlardı. En sonun da onları oyun çadırlarına bırakıp barışmalarını bekledik.
"Klaus kızına söyle oğluma vurup durmasın"
Cassie eline aldığı tüm oyuncakları neredeyse hava da tutup kardeşine atıyordu.
" Sen oğluna söyle onu benim kızım oyuncaklarını paylaşıyor"
Ama Cassie kardeşini eliyle itip yere düşürünce hızla oğlunu alıp ayrı yere koydu.
"Çok saldırgan"
Ama bu seferde ayrı kalmak istemediler ve bir araya geldiler.
"Anne baba!"
Nim'in çığlığı ile Klaus yukarı koşmuktu bende ikizleri güvenli hale getirip peşinden koştum.
"Nim ne oldu sen iyi misin?"
"Anne.... Ale..."
Nim ağlamaktan konuşamıyordu onun yanaklarını silip Ale'ye eğildim.
"Ne oldu ona? Nim, ne oldu?"
"Uyanmıyor ve yastığında kan gördüm"
Kalp atışını duyabiliyordum ve giderek zayıflıyordu.
"Klaus hastaneye gidelim o insan."
"Tamam. Nim kardeşlerini al ve Alisa halanı ara burda bizi bekleyin"
Arabaya bindiğimizde Ale benim kucağımdaydı. Yüzü her zamankinden beyazdı ve burnunun kenarlarında kurumuş kan lekeleri vardı.
"Klaus onun neyi var?"
"Bilmiyorum Nerina, kalp atışı var ama..."
"Zayıflıyor"
Hastanenin önüne geldiğimizde daha araba durmadan onunla beraber içeri girdim çok geçmeden onu bir odaya alıp bazı tetkikler yapacaklarını söylediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasyGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...