Klaus ilk defa öz ailesi hakkında bana duygularını söylemişti. Ona defalarca kez sorular sormama rağmen hep giçiştirirdi şimdi kendi istediği ile bir cümle kurunca sevinmiştim. Onun hakkında daha fazla şey öğrenmek için dün onun yaptığı gibi bugün de ben onun haberi bile olmadan çocukları amcalarına verip günümü ona ayırdım.
"Pekala nereye gideceğiz?"
Cassie sürekli ağladığı için onu mecburen almak zorundaydık ve şimdi babasının kucağında gülümseyerek bakıyordu.
"Aslında dün yarı yolda döndüğümüz falez kenarı olabilir"
"Tamam çıkalım mı?"
Yol boyunca ona kendi çocukluğumdan anılar ve duygular anlattım ki kendisinde ortak bir nokta bulup anlatsın. Ama sadece dinlemişti. En sonunda ben soru sormaya başladım.
"İlk aşkını hatırlıyor musun?"
"Evet"
Kısa ve net. Açıklama yapmadı bile.
"Bahsetsene kim, adı, tipi ne?"
"Adı Maggie'di. Yüzünü detaylı hatırlamıyorum ama kızıl saçları ve yeşil gözleri vardı bunu hatırlıyorum."
Nim'in saçları kızıla dönüyordu ve Klaus bazen onun saçlarını çok sevdiğini söylerdi ve bu bilgi içimde parlayan kıskançlığı tırmandırmıştı.
"Peki nasıl başladı ya da bitti?"
Falezlerin dibine geldiğimizde kenara oturup Cassie'nin suyla oynamasını sağladık.
"Çocukluğumdan beri beraberdik sanırım, çünkü onunla tanışmadım o hep oradaydı. Alexandra, Maggie ve ben"
"Alexandra kim?"
İsmi duyunca yüzünde gülücükler açmıştı. Maggie konusunu o kadar üzmüşken bu ismi in onu sevindirmesi şaşırmıştı.
"Benim en iyi ve en eski arkadaşım"
Senin bir arkadaşın mı var? Buna sevinmiştim çünkü ailesi dışında Klaus'un önemsediği briş daha vardı ve belki onunla tanışırdım.
"Tanışmak isterdim"
"Bir gün mutlaka tanışacaksınız"
"Peki Maggie nasıl bitti?"
Sonuçta başlamasını öğrenmiştim ve bence bittiğini bilmek hakkım.
"Ben vampire dönüşmeden önce kavga edip ayrılmıştık. Ve ben vampire dönüşünce yolun duygular yüzünden onun yanına gittim ve..."
Sesi duygu barındırmayan devam ediyordu ama durup kendisini kontrol ettiğinde sinirli olduğunu anladım.
"Sen kendini mi kaybettin yani o?"
"Aslında kendimi kontrol edebilirdim tabi onu beni aldatırken görmeseydim"
Pekala. Şimdi bu kızla ilk önce ayrıldı sonra vampir olup geri döndü ve o sırada onu aldatırken gördü daha sonra ise sanırım ikisini de öldürmüştü.
"Öldüler mi?"
"Evet"
Sakin bir şekilde söylediği için yutkunmakga zorlanmıştım. Klaus ise çoktan duygudan çıkmış kızını öpüp kokluyordu.
"Beni korkutuyorsun"
"Neden, beni aldatmayı mı planlıyorsun?"
Elimin altındaki su dalgasını ona fırlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECNADEYN
FantasyGeçmiş ve gelecek, aralarında bulunan zamanın kayıp insanları, kaybolan hayatlar, kaybolmak istenilen hayatlar, sessiz fırtınalar, öldüresiye nefret, nefretten doğan aşk, yüz yılları hiçe saydıran saniyeler, yıkılan imparatorluğun sebebi olan ve yen...