Neler Oluyor?

30 2 0
                                    

Vücudumun beni yakan bir soğukluğu vardı. Zihnimin içindeydim. Bir kaosun ortasında. Her yerden sesler geliyordu ve bu canımı yakıyordu. Bekledim. Seslerin kesilmesini, yakıcı soğukluğun geçmesini bekledim. Ama yinede bir yerden sonra acıtmıyor dedikleri kısma ulaşamıyorum. Acı dayanılmaz olduğunda içimde oluşan çığlık atma istediğine boyun eğip tüm gücümle çığlık attım.

Ağzıma dolan kanlar hem beni boğup hemde acımı alıyordu. Çırpınıyordum ama bu daha çok kuşların uçması gibiydi. Çırpınma yerine sarsıntıua bıraktığında gözlerimi açtım.

"Uyan artık!"

"Sana ihtiyacımız var!"

"Zamanı geldi!"

"Nerina!"

"Sliaas"

"Uyanmak zorundasın!"

Her yerden gelen sesler vardı ama karanlıktalardı.

"Susun!" sesler kesildiğinde görüşüm değişmişti. Şimdi karşımda Klaus, Diana ve Nim vardı.

"Anne iyi misin?" onun gözlerindeki korku yüzünden etrafa baktım. Hala koltuktaydım.

"Evet... Ben yukarıda odadaydım..."

"Sonra aşağı indin ve buraya oturdun. Sana seslendik ama duymadın" Diana fazla bilgi vermiş gibi Klaus'un ona bakışıyla susmuştu.

"Burda uyuyakaldın. Yorgun olduğun belliydi zaten" Klaus yan gözle Nim'i gösterip tekrar bana baktı.

"Sanırım haklısın."

"Anne emin misin? Bence büyük babamı aramalıyız." babasının telefonunu ona uzatıp aramasını bekledi.

"Meleğim gerek yok bugün fazla hareketliydim ve kan içmeyi unutunca yoruldum. Hepsi bu kadar. Sabaha kadar toplanırım."

"Annenin dinlenmesi için sen odana çıkmalısın Nim" Diana onu ikna edip odasına çıkardı.

Klaus ise beni çekiştirip bahçeye çıkarmıştı. Ne olmuştu bilmiyorum ama yüzündeki iğrenme yine gelmişti. Eskisi kadar güçlü değildi ama hala oradaydı.

"Ne oldu?"

"Nerina az önce olan şey neydi?"

"Bilmiyorum sanırım kabus gördüm"

"Nerina orda Nim'i korkutmamak için öyle söyledim ama gerçek öyle değil"

"Uyur gezer olma ihtimalim ne?"

"Nerina uyumuyordun."

"Hayır yukarıda birlikteyken kendimden geçtim. Sonra uyandığımda oradaydım."

"Hayır. Kalp atışın yavaşladığında uyuduğunu sandım ama sen bir anda kalkıp değişik kelimeler söyledin ve gözlerini açıp aşağı kata indin. Sürekli aynı kelimeleri söylüyordun. Oturup etrafına baktın ve çığlık attın. Sonrasında da kalktın zaten"

"Klaus ben bunları hatırlamıyorum" sesim titrediğinde içim ürpermişti.

"Merka etme ne olduğunu öğrenirim" bunu beni rahatlatmak için değil daha çok tehdit etmek için söylemiş gibiydi.

"Klaus gerçekten bilmiyorum"

Salıncağa oturup hatırlamaya çalıştım ama yoktu. Uyuyup uyanmıştım.

"Ayna da bir yansımadan bahsetmiştin. O günü bana anlatır mısın?"

"Sanırım ses duymuştum o yüzden yukarı çıktım sonra birden yansımamı farlettim. Ben yan durmama rağmen o bana bakıyordu. Elimi kaldırdığımda o da kaldırdı ama onda küçük bir bıçak vardı. İndirmek istedim ama sanki biri elimi çok sıkı tutuyor gibiydi... Sonra o indirmeye başladı ve bıçağın karnıma değdiğini hissettim. Aynayı parçalayınca sorun kayboldu. Bir daha da hiç olmadı "

ECNADEYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin