Ölmeni Bekleyemem

50 4 0
                                    

Eve geldiğimde Cassie kucağında Efruz ile odanın içinde dolanıyordu.

"Anne, nerdeydin?" onların verdiği mutlulukla gülümseyip yanına gittim.

"Biraz yürümek istedim meleğim, siz niye ayaktasınız?"

"Efruz'un ağlamasına uyandım. Odanıza geldim ama içeri giremiyoruz, sonra yerdeki kanı gördüm ve dışardakilerin konuşmalarını duydum babam nerde?" Efruz'u kucağıma alıp ona sarıldım.

"Baban berbat bir oyun oynadı canım merak etme  o iyi."

"Tanrıya şükür. Ben şu kan lekesini temizleyeyim sinirimi bozuyor" bana en çok benzeyen daima sensin Cassie.

"Ben biraz dinleceğim Cassie, Efruz benimle"

"İyi geceler anne" onu öpüp misafir odasına geçtim. Ama burda rahat edemeğimi farkedince Efruz'u da alıp yatak odasına gittim. Bu odaya gerçekten alışmışım.

Uyumayan oğlumu izleyerek gecenin bitmesini bekledim.

....

Halbert ve Diana'nın yüzlerce kez aramasını yine görmezden gelip yataktan çıktım. Çocuklar çalışma odasında kendi başlarına antrenman yapıyordu. Onlara katılıp biraz oyalandıktan sonra Efruz'un karnını doyurup aşağıya indim. Klaus dizine yatan Ale ile film izliyordu.

"Anne sen de izlesene" filmden gözünü kısaca ayırsada tekrar döndü.

"Kahve alıp geliyorum bebeğim"

Efruz'un da izlemesi için puseti çevirip arkama yaslandım. İlk dakikalardan sonra dirensemde Ale'nin kahkahalarına tebessümle bakan Klaus'a gözlerim kaydı. Elindeki öylesine sarılmış sargı bezinin kan olmasından anladığım kadarıyla yarısı hala iyileşmemişti. Çalan telefonumla gözlerimi ondan alıp ekrana baktım. Halbert arıyordu,meşgule attıktan sonra tekrar ona baktım ama o da telefon sesini duyduğu için bana bakıyordu. İfadesini bozmadan tekrar filme döndü.

Arama sırası Diana'ya geçtiği için içimden küfrederek tekrar kapattım. Klaus'un sargıyla oynamasını izlerken bakışlarımı yukarı kaydırınca Klaus'un bu sefer bakışlarını kaçırmadığını farkettim. Üçüncü kez çalan telefon yüzünden  sinirle kalktım.

"Yeter ama!" mutfağın kapısından çıkıp tefonu açtım. "Efendim?"

"Nerina benim Halbert" zaten ya sen ya Diana! Küfrederek kapatmak istesemde kendimi tuttum.

"Dinliyorum"

"Diana ve ben iyi olduğundan emin olmak istedik."

"Ben iyiyim"

"Neden aramalara cevap vermedin?"

"Ale ile film izliyordum ayrıca bakmam gereken bir bebeğim, her an her şeyi yapabilecek 3 tane ergen çocuğum ve hepsinden daha fazla sorun yaratan bir kocam var yani aramalara cevap veremiyorsam bunlardan biriyle ilgileniyorum demektir! Merak etmeyin yaralanırsam ya da ölürsem mutlaka haberiniz olur "

Sanırım benim öfke sorunlarım başladı. Ya da Klaustan hıncımı anlamadığım için bu öfkeyi herkese yansıtıyorum.

"Özür dilerim ben rahatsız etmek istememiştim "

"Anlayışın için teşekkür ederim Halbert, sinirim size değil. Bu arada siz nasıl oldunuz?"

"Biz alışkınız merak etme, bir şeye ihtiyacın var mı?" Neden böyle bir soru sormuştu ki?

"Hayatımda bir sürü mutlu güne ihtiyacım var"

"Şey.. Ale ile iyi eğlenceler" cevap vermeden telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Yerime geri dönüp kahveyi elimde gezdirirken tekrar filme baktım.

ECNADEYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin