BÖLÜM~1 🌳Ben kimim?

3.3K 197 328
                                    

Hikayemi yazmaya 2021 Haziran ayında başlamış olsam da ilk yayınlanma tarihi
1 Nisan 2022 ❤️

Hikayeme eşlik edenleri görmek istiyorum.
Bu nedenle buyrun siz de başlama tarihinizi yazın.

Sabah güneşinin ilk yansımaları perdesiz evde doğruca adamın yüzüne vurdu. Kapalı olan göz kapakları ışıkla daha sıkı kapanmak için hamle yapsa da ardından hızla yükselen kuş cıvıltılarıyla mecburen gerinerek yatakta doğruldu. Üzerine gelişi güzel aldığı örtüyü tek hamlede sıyırarak yataktan indi ve çıplak ayaklarıyla bastığı tahta zemini gıcırdatarak banyoya doğru giderken üzerindeki tişörtü çıkarıp arkasında bıraktığı yatağa fırlattı.

Sonuna kadar açtığı soğuk suyun altına girerken en ufak irkilme dahi göstermedi. Bir kaç dakika süren ayılma serüveninin ardından beline sardığı havlu ile yeniden odaya girdi. Küçük gardolaptan çıkarttığı çamaşırları hızlıca üzerine geçirdi. Mutfağa doğru ilerlerken holde duran saate gözü takıldı. Her günden yarım saat geç kalkmıştı. Başını çevirip pencereden dışarıya doğru baktı. Daima dakik olan beden saatinin bu gün şaşmış olması sanki dışarıda farklı bir görüntüye sebep olacakmışcasına bakındı.
Ancak çok erken olan bu saatte tüm kasabanın uyuduğuna emindi.

Mutfağa girip ocağa suyu koyarken bir gün önce kendisini yoracak her zamankinden farklı ne yapmış olabileceğini düşündü. Ancak hiçbir şey bulamadı. Geçen sekiz ayının her günüyle aynıydı. Buzdolabından avucuna doldurduğu kahvaltılıkları ağzına attı. Demlediği çaydan büyük bir bardağa doldurarak mutfaktan çıktı.

Kapının yanında duran paspası iteleyerek yerdeki küçük kapağı kaldırdı. Yerin altına doğru giden merdivenleri usulca indi. Zifiri karanlıktaki odada yönünü bilmenin rahatlığıyla ilerleyip masaya ulaştı. Minik lambanın ışığını yakarak çalışma masasının sandalyesine oturdu. Elini attığı sandalye altından anahtarı çıkarttı ve masanın kilitli çekmecesini açtı.

Çekmecedeki defteri ve kalemi masanın üzerine aldı, masanın köşesinde duran kemik çerçeveli gözlüğünü taktı. Ezbere bildiği notları yeniden okudu. Yaptığı ilerlemeyi ve en son elde ettiği ipucularını da yazarak düşünmeye başladı. Bir eli dalgalı uzamış saçlarında gezinirken diğer eli kalemi hızla döndürüyordu.

Amacına ulaşmasına çok az kaldığını düşünüyordu. Kendisini oralı gibi hissettiği bu kasabadan yakın bir zamanda ayrılacaktı. Hayatının sonrasına nasıl devam edeceğini bilemese de bir şekilde savrulacaktı. O noktadan itibaren yaşamayı istemese de kendisine zarar verecek kadar aklını yitirmemişti. Düşünmesi gereken insanlar vardı, onların hatrına yaşar gibi kalmaya devam edecekti. Derin bir nefes alarak defteri ve kalemi yeniden çekmeceye koydu. Ağır sessizliğin eşlik ettiği odada çekmeceyi kilitleyip anahtarı sandalyenin altındaki yırtıktan içeriye soktu.

Eline aldığı çay bardağından bir yudum alarak sandalyesini döndürüp minik lambayı arka duvara yansıttı. Gördüğü manzaraya uzun uzun baktı. Bakışları hüzünle dolarken içindeki acı da o hüzünle beraber yükseldi. Göğsünü sıkıştırıp boğazını düğümleyen bu hissin onu yeniden sarmalayıp hata yapmasına fırsat vermeden bu duygudan kopmak istedi ancak başını duvardan çeviremedi. Bir süre izledikten sonra boğazından çıkan istemsiz hıçkırık ile elinde duran bardağın kontrolünü kaybetti, içindeki çay bacağını yakınca başını eğdi. Üzerine döktüğü çaya küfretti.

Ayağa kalkıp gözlüklerini masaya bıraktı, ışığı kapattı ve aynı merdivenlerden yukarıya tırmandı. Gün ışığının gözüne dolmasıyla yüzünü buruşturdu. Yerdeki kapağı kapatıp paspası üzerine çekti. Odasına geçerken bardağı holde bıraktı. Ve kirlenen pantolonunu değiştirdi. Hiç duraksamadan aldığı anahtarlarla evden çıktı. Bir gün önce yardığı odunları küçük kasalı yüksek arabasına taşıdı. Dakikalar süren bu işlemden sonra arabaya atlayıp yol aldı. Kimsenin olmadığı arazi yollarında sallana sallana ilerledi. Kulaklarına dolan motorun sesiyle aklında yapacak olduğu işten başka bir şey yoktu. Geldiği eve doğru bakındı. Hala perdeler kapalıydı. Elini çabuk tutarak arabaya yüklediği odunları evin kapısına istifledi. Hızlı hareket etmesinden dolayı terleyen bedenine aldırmadı. Alnından damlayan terleri kolunun tersiyle savurdu, işini bitirince de içten bir soluk verdi. Kimseye görünmeden yeniden arabasına atlayarak bu kez ormanın derinliklerine doğru ilerledi.

ORMANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin