Ormancı aylar üstüne uzun ve huzurlu bir uyku uyudu. Biraz hastalığın biraz da farkında olmadan kollarına Aslı diye sardığı kızın sıcaklığı buna sebep olmuştu.
~Aslı'yı gömdükten sonra da günlerce böyle yatakta yattı. Sanki sabaha kadar karın üzerinde yatmış gibi ateşler içerisinde, vücudunun her yanı ağırmış, yemeği toptan reddetmişti. Aldığı hiçbir ilaç tesir etmedi. Annesi oğlunun bu şekilde kötü hastalığa yakalanacağından emin karalar bağlarken. Bir gün Kerem odaya gelip serumunu değiştikten sonra yanına oturdu. Hiç duraksamadan konuştu.
"Abi emniyetteki arkadaşım aradı. Değişik bir durum var."
"Ne gibi, başın mı belada, yine mi trafik cezası aldın?"
"Yok abi benimle ilgili değil, konu Aslı Yengem."Ormancı açabildiği tüm alıcılarını açıp Kerem'e odaklanmaya çalıştı.
"Yani şimdi rahmetlinin arkasından konuşmak gibi olmasın ama öldüğü o kasabada bir herifle görülmüş. İşin garibi olaydan sonra adam sırra kadem basmış."Yarı uzanır oturduğu yerde dikleşti.
"Biliyordum ben. Öldürdüler benim güzelimi. Biliyordum. O kendisine kıyacak bir kız değildi biliyordum. Polislerin yanıldığını biliyordum."
"Yani abi öldürdü diyemeyiz sonuçta otopsi raporu intihar diye geçti."
"Sus! Aslı intihar etmedi. Kim o herif bana adını bul onun."
"Adı yok, dedim ya adam sırra kadem diye."~Ormancı Kerem'in bu sözleriyle hızla toparlanıp kasabaya geldi. O adamı bulmaya, ölümün sebebini öğrenip adaleti kendi elleriyle sağlamaya ant içti. Aylardır verdiği savaş sonunda bitecekti. Ancak o adamı bulmak için ertelediği yas, içine düştüğü hastalık geri gelmiş gibiydi. Şimdi dermanını derdinde bulmuş Aslı diye sarıldığı beden ona şifa olmuştu.
"Selim, selim neredesin. Selim.."
Ahu gördüğü rüya ile yarım yamalak sayıklarken çıkardığı ses Ormancıyı uyandırdı. Hava hala karanlıktı ve Ormancı sıkıca sarıldığı kızın nasıl ve neden orada olduğunu anlayamadı. Bir süre kızın beyaz teninde parlayan kırmızı dudaklarına ve oradan çıkan kelimeye yoğunlaştı. İçinde oluşan garipliği bastırıp kızın kollarında olma sebebine yoğunlaştı. Aklına gelen ilk sebep Ahu'nun yalnız uyumaya korkarak yanına yatmış olmasıydı. Böyle bir şey yapması Ormancıyı oldukça rahatsız etti ve hızla kollarını çekip yatakta doğruldu.Kıpırdanma ile uyanan Ahu ani bir şekilde rüyadan çıktığı için boş gözlerle baktı. Ormancı kıza bakıp
"Neden buradasın?"
Kız da kendine gelip doğruldu. Sorduğu soruyu atlayarak
"Nasıl oldun, daha iyi misin?"Bu soruyla kendisini yokladı Ormancı evin kapısına geldiğini hatırlıyor ancak gerisi oldukça hayal meyaldi. Daha önce de aynı şeyleri yaşadığı için cevaplamakta zorlanmadı
"İyim, sen cevap ver şimdi?"
"Neye cevap vereceğim?"
"Neden benim odamda, benim yatağımda, benim yanımdasın?""Sen eve çok kötü gelince seni iyileştirmek için çabaladım."
Ormancı etrafa bakınca suyu ve bezleri gördü. Ancak sorduğu soruya hala net cevap alamamıştı.
"Eeee iyileştiremeyince bir de yatağına mı gireyim dedin?"Ahu gözlerini iyice açtı, yaptığı onca çabaya rağmen duyduğu soruyla hayal kırıklığına uğradı
"Sen ne ima etmeye çalışıyorsun?"
"Selim nidalarıyla uyanınca gördüğüm manzarayı ima ediyorum."
Hızla yataktan çıkan kızın sinirle tüm yüz hatları büzüldü.
"İmânın cevabını kendinde ara o zaman. Aslı diye çekiştirip sen sardın beni!"Ahu arkasını dönüp hızla odadan çıktı. Çıkarkende farkında olmadan yerdeki suya çarptı ve tüm suyu yere döktü ancak aldırış etmedi. Ormancı Aslı ismini Ahu'nun ağzından duymasıyla sözlerinde tek bir yanlış nokta aramadı. Kırıcı konuşması yüzünden delice pişmanlık duydu. Eliyle alnını sıkarken yüzünü buruşturdu. Ayağa kalkıp hiç beklemeden peşinden gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANCI
RomanceNişanlısının ölümüyle kendisini ormanlık bir labirentte bulan adam, tek başına doğru yoldan çıkmaya çalışır. Tek amacı adalet iken labirentin karşı tarafından koşarak gelen kadın yalnızlığına yoldaş olur. Ruhen yaralı bir adam ile kim olduğunu dahi...