BÖLÜM~10🌱 Aslı

499 122 240
                                    

Ormancı elinde adres kağıdı ile arabaya doğru koşturdu. Hemen ardından panikle bağırarak Ahu koştu.
"Ormancı dur, sana söylüyorum dursana!"
Biranda durup arkasına dönen Ormancı
"Sakın Ahu! Sen gelmeyeceksin."
"Ormancı bak bu bir tuzak olabilir."
"Olsun yine de gideceğim."

"Ya polis seni bekliyorsa."
"Beklesin Ahu, bir burun kırmaya kaç yıl yerim?"
"Mesele içeride ne kadar tutulacağın değil, bu esnada adamın kaçacağı."
"Bunu göreceğiz."
Ormancı yeniden arabaya doğru bir adım atınca Ahu kolundan tutup döndürdü.
"Peki ya sana zarar verirse."
"Veremez."
"Seni öldürürse?"
"İyi ya işte Aslı'ma erkenden kavuşurum. Zaten yıllarca bekleyecek olma düşüncesi beni boğuyordu."
"Yahu anneni kardeşini de mi düşünmezsin be adam?"
"Onlar aylardır bensiz yaşıyor nesini düşüneceğim."

Ahu Ormancının kararlı ifadesini görmüştü, gideceği kesindi ancak belli ki kendisini de almayacaktı. İçinde kötü bir şey olacak endişesi kendisini yiyip bitirirken evde durup beklemek istemiyordu. Bir şekilde kendisi de gitmeliydi. Hızla aklına gelen şeyle elini başına attı, yüzünü ekşitti. Ormancı Ahu'nun susup değişen yüzüne
"Ne oldu, iyi misin?"
"Başım, darbeden beri ağrıyor ancak şuan bıçak gibi saplandı."
Bu kez düşecekmiş gibi sallanarak iki eliyle Ormancıya tutundu. Ormancı da bir hamlede belinden tuttu. Yüzünü hemen Ormancının omzuna kapattı Ahu. İçini mest eden kokuyu soludu. Ormancı da Ahu'nun yüzünü görmek için başını çevirdi ve boynuna denk geldi. Kapılmamak için hemen başını diğer tarafa çevirdi, Ahu'nun bedenini kendisinden uzaklaştırarak yüzüne baktı.

Hayal kırıklığına uğramış gibi
"Yapma Ahu! Beni kandırmaya çalışma."
Ahu yaptığı çocuksu numaranın anlaşılmasıyla çok utandı.
"Ne yapayım, ben de gelmek istiyorum."
"Olmaz diyorum neden anlamıyorsun?"
"Bak olurda sana bir şey olursa ben sana asla ulaşamam. Geri dönecek misin dönemeyecek misin onu bile bilmeden öylece bekleyeceğim. Bana da acı."
Ormancı geçen sürenin boşa aktığını düşünerek giderek sinirleniyordu
"Ya sen başıma bela mısın?"
"Yok yok hiç bela açmam başına."

Ormancı artık pes etti
"Offff! tamam ama arabada kalacaksın!"
"Tamam söz."
"Hadi o zaman, yeterince zaman kaybettim."
Arabaya bindikleri gibi hızla yol aldılar. Ormancı yan gözle Ahu'ya baktı. İkna etmiş olmanın keyfi vardı yüzünde.
"Acaba satış danışmanı olabilir misin? Hayır değilsen de mutlaka ol. Bu ikna kabiliyetin boşa harcanmamalı."
"Hafızam geri gelene kadar bütün meslekleri yakıştıracaksın herhalde."
"Çözmeye çalışıyorum seni."
"Benim bile anlayamadığım kendimi sen nasıl çözeceksin."
"Olsun ben hepsini söyleyeyim de her türlü hatırladığında ben demiştim diyeceğim."
"Evet çok mantıklı. Tabi bunun için hatırladığımda yanımda olman gerekir."
"O da doğru.! Şimdi bu adamı polise teslim ettiğimde senin için de konuşuruz."

"Bu adam gerçekten suçluysa neden seni ayağına çağırıyor? Neden yine söylediğin gibi kaçıp gitmedi?"
"Kendisini kandırıp kaçırmamın öcünü almak istiyordur."
"Evet ama sonuçta kaçtı elinden. Suçlu birisi ucuz kurtuldum der bu toplara girmez bence. Üstelik senin gibi birisine karşı."
"Benim gibi biri derken?"
"Nişanlının intikamıyla doldurduğun ruhunu, ağaç keserek şişirdiğin bedenini alt etmek zor."
"Sen ne demek istiyorsun şimdi, bu şerefsiz herif masum mu yani?"
"Bu ihtimal yüksek."

Ormancı beklenmedik biranda frene basarak arabayı durdurdu. Kafasını çarpmaktan son anda kurtaran Ahu korku dolu gözlerle Ormancıya bakarken, Ormancı kızgın bakışlarını gönderdi.
"Bu sabah anlattığım üç beş bilgiyle karşıma geçip adamın avukatlığını yapamazsın bana. Aslı başka bir ilde olması gerekirken neden buradaydı, o adamla ne işi vardı, neden ormanda ağaca asılarak öldü, neden bu adam sorgulandı ve hemen ardından yurtdışına çıktı? Hadi bunlara da cevap versene? Aylarca bekledim, her gün ama her gün gelecek diye evlerini gözetledim. Kendimi unuttum ben bu uğurda. İşimi, dostlarımı, ailemi, adımı unuttum. Eğer bir daha o adamı savunacak bir şey söylersen arabadan indiririm seni."

ORMANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin