"Aşkım nasılsın?"
"İyim Ali'm sen nasılsın, bitti mi denetleme?"
"Hayır sürekli bir şeyler not alıyor, umarım altından bu işi engelleyecek bir şey çıkmaz."
"Her engeli aşarız sıkıntı etme. Ne zaman dönersiniz?"
"Denetmen tamam dediği an yola çıkacağız. Yarım saat içinde çıkabilirsek akşam yemeğine oradayım."
"O zaman sana güzel bir hazırlık yapayım.""Ahu ben diyorum ki Kerem'e söyleyelim de akşama annemin evinde yemek yiyelim. Malum gelirken uğrayamadım, traş uzun sürdü."
İnci kıkırdayınca Ali Karan keyiflendi.
"Gül sen gül, gelince de ben güleceğim.""Ali Karan istersen sen yalnız git annene, Nevra Hanım beni o evde istemeyebilir?"
"Biraz emrivaki olacak amma, son yaşanılanlardan sonra seni de kabullenecek. Ve seni tanıdıkça da kabullendiğine sevinecek."
"Beni senden önce tanıyordu zaten, aramız çok iydi. Her neyse sen nasıl istersen ben her türlü yanında olurum."
"Sağ ol birtanem, Kerem'le konuşayım seni tekrar haberdar ederim.""Ali Bey bakar mısınız?"
"Canım kapatıyorum görüşmek üzere."
"Dikkatli ol, seni seviyorum."
"Sen de, öptüm."Kış güneşinin insanın içini ısıtan sıcaklığında okuldan çıkan Ayşe kapıda kendisini bekleyen kişiden habersiz sınıf arkadaşıyla konuşarak ilerledi. Arabaya yaslanmış bir şekilde bekleyen Kerem hiç beklemediği bu manzara karşısında istemsiz kaşlarını çattı. Yanındaki erkekle gülüşerek ilerlemesi içindeki kıskançlık damarlarını kabartırken, aklı frenleme için mantıklı çıkarımlarda bulunmaya çalıştı. Ayşe çantasından çıkardığı defteri çocuğa verdikten sonra konuşmaya son verdi. Yoluna devam ettiği noktada Kerem'i görünce oldukça şaşırdı. Adımlarını hızlandırarak yanına geldi.
İçindeki heyecanla gülümseyerek
"Kerem, hastanede olman gerekmiyor muydu?"
"Senin de yaklaşık on dakika önce otobüste olman gerekiyordu."
"Otobüs mü? Anlamadım?""Diyorum ki okul dağılalı 10 dakika oldu ama o heriften kopup da çıkamadın bir türlü."
"Ömer'i mi diyorsun, ders notlarımı istedi ben de verdim.""Bunda komik olan nedir?"
"Kerem ne demek istediğini anlayamıyorum?""O çok sevdiğim gülüşünü yayıyordun ona da, ne söyledi de güldürdü seni?"
"Hocalardan bahsetti, bir kaç özelliğinden dalga geçince komik oldu.""Arkadaşların senin evli olduğunu biliyor mu?"
"Bilmem, hayır sanırım. Yani herkes bekar olunca beni de sorgulamak kimsenin aklına gelmiyor. Ben de evliyim ben diyerek gezmiyorum.""Tamam en azından yaş olarak büyük olduğunu biliyorlardır?"
"Yaş da sohbet konularımızdan değil. Zaten Ömer de benim gibi, geç başladı okula.""Off Ayşee!"
"Ne oldu?""Kıskanmamak için kendime gerekçeler ararken sen inatla her birini çürütüyorsun."
Gülümseyen Ayşe
"Sen beni kıskandığın için mi bunca soruyu sordun, ben de yanlış bir şey yaptım diye gerildim.""Bin hadi bin, yanlışı ben yaptım, her gün seni almaya gelmeliyim demek ki. Yoksa Allahın liselilerine karımı kaptıracağım."
Kahkaha atan Ayşe arabaya bindikten sonra
"Hepsini toplasam bir sen etmez. Onlara sana baktığım gözle bakmak da aklıma gelmez.""Gelmesin zaten."
Arabayı çalıştırıp ilerleyen Kerem
"O neden geç başlamış okula, yoksa o da mı evli?"Kerem'in espiriye vurarak kırıp dökmeden içini rahatlatmaya çalışması Ayşe'ye keyif verince o da üstüne gitmeye başladı
"Bilmem sormadım, madem merak ettin yarın sorarım ama.""Hahh tabi tabii sor, o da senin onunla ilgilendiğini düşünsün."
"Yok canım düşünmez, beyefendi bir çocuk o.""Nasıl düşüneceğini anlayacak kadar tanımış, bey efendi hallerinden de etkilenmişsin yani?"
"Etkilenmiş demeyelim de, yanlış bir davranışını görmedim. Görsem birlikte ders çalışma teklifini kabul etmezdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANCI
RomanceNişanlısının ölümüyle kendisini ormanlık bir labirentte bulan adam, tek başına doğru yoldan çıkmaya çalışır. Tek amacı adalet iken labirentin karşı tarafından koşarak gelen kadın yalnızlığına yoldaş olur. Ruhen yaralı bir adam ile kim olduğunu dahi...