Ortamda esen buz gibi havayla sessizlik içinde herkes birbirine bakarak tepki ölçmeye çalıştı. Saniyeler dakikaları kovalarken geçen süre iyice zamanı ağırlaştırmıştı. Kerem ilk cümle kimden çıkacak acaba diye beklerken Ali Karan kahkaha atmaya başladı.
Bu kez herkes şaşkınca Ali Karan'a döndü. Gülmesini bitirip tebessüme geçen Ali Karan
"Ahum Kerem hep böyle şakacıdır. Sanırım bu zamana kadar yaptığı en kötü şaka ama gülesim varmış."Ali Karan konuşurken bir yandan da sorgulayıcı bakışlarla Kerem'e baktı. Kerem boğazını temizleyerek elindeki aile nüfus defterini havaya kaldırdı
"Abi konuşalım mı biraz?"Deftere bakan Ormancı inanmayı istemeyerek
"Haaa bu saçma espiriye o derece hazırlandım diyorsun.""Yok abi konuşalım."
Kerem oldukça ciddi durarak kapıyı gösterdi. Derin nefes alan Ormancı kapıya doğru bir hamle yaptı. Kolunu tutan Ahu bakışlarıyla sakin ol mesajı verdi ancak Ormancının bu durumun gerçekliği karşısında sakin olmaya niyeti yoktu. Boş bakan gözlerle kolunu Ahu'dan çekip kapıya doğru ilerledi. Yan bakışlarla Ayşe'ye bakan Ormancı eğdiği başında görebildiği kadar mahcubiyeti gördü.
Odadan çıkıp Kerem'in peşinden yıllarca kullandığı kendi odasına girdi. Her tarafta Aslı ile olan hatıralarının bir simgesi vardı. Ya bir fotoğraf, ya bir kıyafet, ya bir toka, ya da küçük biblolar. Her birinde farklı anısı vardı. Bakışları hızla odada gezerken aptal gibi kandırıldığı o günlerde severek yaşadığı sahte mutluluğu anımsadı. Kerem'in ciddi çıkmasından korkan düşünceleri, Aslı'nın açtığı yarayla öfkeli hale doğru ilerledi.
Tüm dikkatini Kerem'e vererek şakasına (!) mantıklı bir açıklama bekledi.
"Evet Kerem Bey, sendeyiz."Ormancı sert ve ısrarlı bir şekilde ayağını yere vurdu. Kerem abisinin tepkisinden korksa da başını kaldırdı ve kendine getirdiği güveniyle konuştu.
"Şaka falan değil, gerçekten evlendik.""Aşk deme sakın ağzına sıçarım!"
"Hayır aşk değil tabii ki de, tamamen okuyabilmesi için."
"Bekarları okula almıyorlar mıymış?"
"Velisi olmayanı almıyorlardı, ben de velisi oldum.""Çocuğun mu lan senin o kız, ne demek velisi oldum?"
"Haftaya okullar açılıyor. Hani ne yaptın okula yazdırabilmek için: hiçbir şey, yurtta kalabilmesi için: hiçbir şey.. ama ben yaptım.""Aferin sana(!) çok iyi yaptın(!) kızı nikahına aldın. Muazzam bir düşünce."
"Abi ben araştırdım babası da anası da ortalıkta yok. Onların imzası olmadan olmuyor. Adamın tek bir imzası vardı o da kızının evlenebileceğine dair. Ben de nikahıma alarak kızın sorumluluklarını üstlendim. Şimdi rahatça okula gidebilir, yurtta kalabilir."
"Sen bu kafayla mı bu zamana kadar yaşadın?"
"Abi kırıcı oluyorsun ama!"Ormancı artık içinde tutamadığı öfkesiyle bağırmaya başladı.
"Nikahıma aldım ne demek! Nikahıma! Ben bu kıza bir erkeğin boyunduruğu altına girmeden de yaşanılabileceğini göstermek isterken sen tuttun onu kendine çektin! Neymiş babası yokmuş da okuyacakmış! Okumazdı! İki sene yanımda çalışır reşit olunca istediği gibi davranırdı. Dışardan okulunu bitirir hayali varsa kavuşur, olmadı çeşitli kurslara gider çalışır veya iş kurardı. Ama kendi yapardı. Babasından aldığı soyadla yükselirdi. Kız başına bir halt edemezsin diyen o adama inat yapardı bunu! Ne oldu şimdi, yaşı büyük acaba sınıfında dışlanır mı diye endişe ettiğim kıza bir de evli damgası vurdun. O yaş gurubunun düşünce yapısıyla işiteceği şeyleri hiç düşündün mü? Düşünmedin! O küçücük beynini azacık çalıştırsaydın en azından bana danışmayı akıl ederdin. Bu saçma sapan fikrini gelip anlatmayı! Onu da yapmadın... Şimdi harika bir manzara çıktı ortaya. Ne yapalım kutlama yemeği falan mı verelim? Bir kaç aya amca da yapar mısın beni!"
![](https://img.wattpad.com/cover/272020676-288-k555147.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORMANCI
RomanceNişanlısının ölümüyle kendisini ormanlık bir labirentte bulan adam, tek başına doğru yoldan çıkmaya çalışır. Tek amacı adalet iken labirentin karşı tarafından koşarak gelen kadın yalnızlığına yoldaş olur. Ruhen yaralı bir adam ile kim olduğunu dahi...