BÖLÜM~ 45 🪦 Öleceğiz

215 20 100
                                    

Son sürat gittiği kasaba merkezinde restorantın önüne ani bir frenle arabayı durdurdu. Sertçe çektiği el freninin ardından arabadan inip restoranta koşturdu. Ormancıyı ilk kez böyle telaşlı gören restorant sahibi endişeyle baktı.

"Günaydın, erkencisin yine bu sabah?"
"Uğur! Bana o herifin yerini söyle."

"Uğur mu? Evindedir bu saatte nerede olacak."
"Bu sabah görmedin mi onu?"

"Hayır."
"Ayşe'yi?"
"Ayşe kızım kasabada mı?"

Ormancı sorgulayan bakışlarla baktı ve restorantçının yalan konuşmadığını anladı. Sorusunu yanıtsız bırakarak arkasını döndü ve yeniden arabaya bindi. Bir intikam uğruna aylarca kapısına gidip, gelip gelmediğini kontrol ettiği Uğur'un yeniden evine doğru yol aldı. Kapıyı çalıp beklemeye başladı. Geçen her saniyeyi saatmiş gibi hissederken kapı ağır ağır açıldı. Yaşlanmış kadın Ormancıya baktı.

"Ne istiyorsun, alacaklı gibi kapıya vuruyorsun?"
"Oğlun nerede?"
"Uyuyor."
"Ben bir bakayım."

Ormancı kadın ile kapı arasındaki boşluktan içeriye daldı. Ardından bakan yaşlı kadın.
"Bu yaptığın doğru değil. Uyandıracaksın oğlumu."
"Teyze korkarım ortada ne bir uyku ne de oğlun var."

Cümlesini bitirmesiyle son odadan içeriye daldı. Uğur boğazına kadar örtündüğü yorgana sarılmış bir şekilde uyuyordu. Durumun numara olduğunu düşünen Ormancı sertçe yorganı üzerinden çekti.

Pijamalarıyla aniden uyanan Uğur, Ormancının odasındaki varlığına şaşkınca baktı. Hemen kapının yanında korkuyla bakan annesi vardı. Babasının ölümünden sonra iki katı hızla yaşlandığını görebiliyordu. Şuan annesini korkutmak istemeyip sakin bir ses tonuyla yaklaştı.
"Ne işin var evimde ve odamda?"
"Ayşe nerede?"

"Ben nereden bileyim o orospunun nerede olduğunu! Sen alıp götürmedin mi onu buradan?"
"Ağzını topla yoksa ben toplarım!"

"Evime gelip tepemde durarak bana ahkam kesme! Elimden bir kaza çıkmadan çık git buradan!"

Ormancı anında kapıdaki kadına dönerek
"Teyze bu oğlun bütün gece evde miydi?"
"Evdeydi tabii, ağrılarım vardı bacaklarıma masaj yaptı durdu. Onun sayesinde uyudum birazcık."

Yan gözle dönüp tekrar Uğur'a baktı. Annesine karşı olan merhameti gerçekten şaşırtıcıydı. Bu odadan Ayşe'ye dair bir şey çıkmayacağını anladı hiçbir şey demeden kapıya doğru ilerledi. Tam çıkacağı esnada Uğur sertçe kolunu tutup çekti.
"Ayşe kasabaya mı döndü?"
"Sanane."

"Burada onu aradığına göre beni de ilgilendiriyor. Senin sunduğun yaşam olanaklarından kaçıp bana sığınmaya mı karar verdi dersin?"
"Boş konuşuyorsun."

Kolunu çekip ilerlemeye devam eden Ormancının arkasından bağırdı
"Kadınlar sert seviyor ormancı, Aslı gibi, Ayşe gibi ve yakında göreceksin Ahu gibi.. hepsi beni seçti seçecek."

Ormancı içinde yükselen sinirle ona gerçek sertliği göstermek için geri dönüp hızla yürüdü. Yumruk yaptığı eli indirecekti ki Uğur'un arkasında dehşete kapılmış gibi ayakta zor duran annesini gördü. Sıktığı dişleriyle hiçbir şey söylemeyip tekrar arabaya doğru ilerleyip bindi.

Uğur'dan bir şey çıkmayınca şimdi küçücük kasabada Ayşe'yi nerede arayacağını bilemedi. Arabayı Ayşe'nin yaşadığı eve sürdü. Park ettiği yerde inerek ağır adımlarla yürümeye başladı. Bir iz bir işaret aradı. Bakkalın önüne gelince babasıyla sabahın erken saatinde gelmiş küçük çocuğu gördü. Yanına eğilip

"Sen bugün Ayşe ablanı gördün mü?" diye sordu.
Sorarken alacak olduğu cevabı bilerek umutsuz bir ses tonuyla sordu. Ancak çocuk
"Gördüüüüm." dedi.

ORMANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin