Chapter Ten

1.1K 93 95
                                    

Multimedia:
Batuhan Korel - Sıcak Şarap
×××××××××××××××××××

"Ali, nasıl hafta sonu? Hiçbir şey hazır değil daha. Hafta sonu yarından sonraki gün oluyor farkındaysan."

"Merak etme, yetişir. Senin yetiştirebileceğinden eminim, hayatım." Deyip yerinden kalktı ve annemin başına bir öpücük kondurdu. Tekrar benim yanıma gelerek benim de başımdan öptü ve salondan çıktı.

Annem babamın ardından şaşkın şaşkın bakmakla yetinirken, ben yanına gidip dudaklarımı saçlarına bastırdım. "Sevgili annem, sana iyi geceler. Yarın çok yorucu bir gün olacak." Deyip babam gibi salonu terk ederek odama yöneldim.

Odaya girerek klimayı çalıştırdım ve yatağıma yatıp yorganı boğazıma kadar çektim. İyi bir uyku çekmem lazımdı. Çünkü biliyordum ki, yarın benim için çok yorucu bir gün olacaktı. Annemin her şeyin mükemmel olması için elinden geleni yapacağından emindim.

××××××××××××××××××××××××××××××××
Yenilmezler'in evi - iki saat önce

Babam karşımda oturmuş, istediğim şey kendi içinde sorguluyordu. "Yani ben şimdi doğru mu anladım? Sen Ela ile evlenmek istiyorsun?" Dediğinde, İllallah etmiştim. Bunu üçüncü kere soruyordu ve ben artık bıkmıştım.

"Evet, baba, doğru anladın. Bunda bu kadar şaşırılacak ne var?" Diye sordum sonunda kendimi tutmayarak.

"Yok, oğlum. Şaşırılacak bir şey yok da, ben reddedilme ihtimalın çok yüksek ondan. Bunun için soruyorum yani emin misin diye?" Dediğinde, niye böyle düşündüğünü sormak istedim. İstemekle kalmayıp sordum. "Bunu sana düşündüren nedir baba?"

"Bak, oğlum. Benim beğenmediğim bir iki davranışın var. Alkol içmen mesela. Ela dinine dikkat eden bir kız gördüğün üzere, bunu bilse seninle evlenir mi sence?" Diye sormasıyla, Ela'nın benim hakkımda fazla bir şey bilmediğini fark etmiştim. Yani en azından iç hayatımı. Bunu dert edeceğini sanmıyordum, çünkü evlilik gerçek değildi.

"Baba, sen yine de Ali amca'yı arayıp sor lütfen." Dedim dediklerini görmezden gelerek. Babam derin bir nefes alıp sertçe verdi ve telefonunu eline alarak Ali amca'yı aradı.

"Alo, Ali." Telefonu biraz dinleyip konuştu. "İyiyiz, çok şükür. Siz nasılsınız? Bir şey konuşmak istiyordum da, rahatsızlık vermek istemiyorum. Müsait değilsen başka zaman konuşalım." Derin bir nefes alıp bana kısa bir bakış attı ve konuya girdi. "Biz Ela'ya talipiz." Adam şaşırmış olmalı ki, babam dediğini onayladı. "Evet, Ela'ya talipiz."

Telefonu kapatırken, "Tamam, senden haber bekliyeceğim. Görüşürüz." Demişti. "Haber bekleyeceğiz artık." Dedi babam bu sefer bana dönüp. Nefesimi sessizce verdim.

Bir saat sonra babamın telefonu çalmasıyla, heycanlandığımı hissetmiştim. Yerimde hafifçe kıpırdanıp bakışlarımı istemsizce babama çevirdim. Babam tek kaşını kaldırıp bana baktığında, kendime bir çekidüzen vermiştim.

Telefonu kulağına götürüp konuştu. "Alo, Ali." Devam etti. "Gerçekten mi? Peki, ne düşünüyor?" Cevabı aldığında, oldukça şaşırmış bir şekilde bakışlarını bana değdirdi. "O zaman, hafta sonu uygunsa gelelim?" Dediğinde, niye bu kadar heycanlandığımı anlayamıyordum. Kabul edeceğini zaten biliyordum ya!

"Görüşürüz, Ali." Dedi babam telefon kapanmadan önce. Ablam bana dönüp gülümsedi.

"Cumartesi istemeye gidiyoruz." Demesiyle, genişçe gülümseyip yerimden kalktım.

SwayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin