Chapter Eleven

1K 90 37
                                    

Multimedia:
Yüzyüzeyken Konuşuruz - Çok acil bir
××××××××××××××××××
1 hafta sonra

Başımı arkaya atıp nefesimi sertçe verdim. Beş saattir bir projenin çizimi üzerine çalışıyordum ve çok yorulmuştum. Kapı tıklandığında, gözlerimi sımsıkı kapatıp, "Gel." Diye mırıldandım yorgun bir sesle. Gözlerimi açıp başını kapıdan uzatan Didem'e baktım.

"Ömer bey, rahatsız ediyorum, kusura bakmayın." Dedi kibar bir şekilde.

"Sorun yok. Gel, Didem." Dedim, doğrulurken. Topuklu ayakkabılarının zeminde bıraktığı rahatsız edici sesle içeri girdiğinde, yüzümü buruşturmamak için kendimi zor tutmuştum.

"Cihangir bey bu dosyayı size vermemi istedi." Demişti dosyayı masanın üzerine koyarak. Devam etti. "Bir de o çıkacakmış. Dedi ki, siz de dilerseniz şimdi çıkabilir ve işinizi yarın bitirebilirsiniz."

"Peki, teşekkürler, Didem. Çıkabilirsin." Dedim başımı sallayarak.

"İyi akşamlar, Ömer bey."

"Sana da."

Didemin odadan çıkmasıyla, eşyalarımı toparlayıp eve gitmek üzere yola çıktım.
Vardığımda, arabayı park edip telefonumu anahtarımı alarak eve girmiştim.

Elimdekileri sehpaya bırakıp kendimi koltuğa attım. Çok açtım, ama çok yorgundum ve kendime yemek hazırlayacak enerjim yoktu.

Üzerimde ki ceketi çıkarıp karşımdaki koltuğa attım. Gözüm elimdeki alyansa çarpınca yine biraz dondum. Sözlü bir adam olduğuma hala inanamıyordum bazı zamanlar, pek gerçek olmasa da.

Bu hafta içinde aileler olarak bir kere bizde, bir kere onlarda toplanmıştık. Bu süre içinde de şirkette tekrar çalışmaya başlamıştım.

Bizde toplandığımızda, nişan konusu anneler tarafından açılmıştı. Ela'nın babası bu konuşma açıldığında, suratını asmış, gidene kadar bana kötü kötü bakışlar atmıştı.

Ela'nın da tekrar şirkete döndüğünü Selim'den öğrenmiştim. Hangi fakülteden mezun olduğunu biliyordum, ne de şirkette hangi pozisyonda çalıştığını. Aslında ben onun hakkında benimle yaşıt olduğundan başka bir şey bilmiyordum. O da benim hakkımda pek bir şey bilmiyordu. Bunu fark ederek kaşlarımı çattım. Bir insan evleneceği kişiyi baya iyi tanımak zorunda değil miydi?

Bunun üzerine aklıma Ela'yla konuşmak geldi. Belki yarın buluşup kendimiz hakkında bilgi verirdik birbirimize.
Yattığım koltuktan kalkmayıp elimi sehpaya uzatmaya çalıştım. Sehpa devrilecekti ama kurtardım. Telefonu elime aldığım gibi Ela'nın mesaj sayfasına girdim.

Ömer Yenilmez: Ela, merhaba. (22:04)
Ömer Yenilmez: Müsait misin? (22:04)

Onun cevap vermesini beklerken, mesaj sayfasından çıkıp Instagram'a girdim.
Keşfette gezinirken, bir gönderide kendi adımı ve Ela'nın adını gördüm. Gönderiye tıkladığımda, bunu magazin sayfası olduğunu görmüştüm.

"Yenilmez Holding'in varisi ünlü adamı Ömer Yenilmez ve Black Stone Holding'in parlayan yıldızı Ela Karataş dün gece sözlendiklerini Instagram hesaplarından ilan ettiler! İkili hikayelerinde birbirlerini etiketleyip alyanslı ellerini paylaşarak ilişkilerini açıkladılar. Hayranları bu ani haberle şaşırdı ve aynı zamanda yeni çift'e tebriklerini yağdırdı. Fotoğrafların tam hali için hikayeye bakabilirsiniz. "(6 gün önce)

SwayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin