Multimedia:
Clean Bandit ft. Zara Larsson - Symphony
××××××××××××××××××××××××××××
Ela Leyl Karataş Yenilmez..."Ömer? Nerede kaldınız?"
Duyduğum sesle gözlerim kocaman açılırken, Ege'ye sorarcasına baktım. Yavaşça yutkunarak dudağını ıslattı.
"Annem ve Mehtap teyze aşağıda, bunu söylemeye gelmiştim aslında." Başını kaşıdı utangaç bir halde. "Ama işte seni görünce, aklımdan çıktı."
Başımı hızlıca sallayarak tuttuğum hırkasını bırakıp yatağa bıraktığı tokayla saçımı bağlamış ve kapıya adımlamıştım. Derin bir nefes alarak aşağıya, annemlerin yanına indim.
"Hoş geldiniz." Diyerek ikisiyle sarıldıktan sonra koltuğa karşılarında oturduğumda, Ege yanıma oturmuştu.
"Hoş bulduk, kızım. Buradan geçiyorduk bir uğrayalım dedik." Dedi Selin teyze.
"Çok iyi yapmışsınız. Ne içmek istersiniz? Çay, kahve?" Diye sormuştum, tekrar ayağa kalkarken.
"Kahve içeriz, yavrum." Dedi annem Selin teyze'ye sessizce sorduktan sonra.
Başımı sallayıp mutfağa yönelirken, arkamda Ege'nin konuşmasını duymuştum. "Ben Leyl'e yardım edeyim."
"Et tabi, oğlum." Dedi Selin teyze gülen bir sesle.
Cevzeyi çıkarıp içine kahve, şeker ve su koyarak ocağın üstünde pişmesini bekledim.
"Sana nasıl yardım edebilirim?" Diye sordu Ege bakışları saçlarımdayken.
Bunu takmamaya çalışıp yukarıdaki dolabı elimle işaret ettim. "Orada ikramlık bir şeyler var. Çıkarıp şuradaki tabaklara boşaltır mısın?"
Başını hızlıca sallayarak dediğimi yapmaya başladığında, ben kahveleri fincanlara döküyordum. Mutfakta işimiz bitince peş peşe salona geri döndük.
Elimdekileri masaya bırakıp yerime oturmuştum. Ege de gelip yanıma oturarak arkamdan koltuğun üzerine kolunu uzattı.
"Ee çocuklar, nasılsınız?" Diye sordu Selin teyze kahvesine uzanarak.
"İyiyiz." Bir ağızdan cevap verdiğimizde, dönüp birbirimize baktık. Ege küçük bir gülümsemeyle sol gözünü kırptığında, ben de gülümseyip gözlerimi kaçırdım.
Annemler ellerinde kahvelerle bütün hareketlerimizi takip ediyorlardı.
"Nasıl gidiyor evlilik? Alıştınız mı aynı evde yaşamaya?"Türlü türlü sorularla geçen bir sohbetten sonra nihayet kalkmaya karar vermişlerdi. Onları uğurlayıp salona tekrar döndük. Telefonu elime aldığımda, İngiltere'deyken en yakınım olan Beyza abla'dan mesaj geldiğini görerek mesajı açtım. Nişanlanacağı için Türkiye'ye kısa bir süre önce dönmüştü.
Beyza ablam❤: Ela, canım.
Beyza ablam❤: Nasılsın?
Beyza ablam❤: Bugün nişana geliyorsundur umarım.Tarihe baktığımda, nişanın bugün olduğunu fark ederek elimi hafifçe alnıma vurdum. Bu aralar fazlasıyla dolu olmamdan dolayı bunu unutmuştum.
Karşımdaki koltuğa oturmuş kitap okuyan Ege'ye baktım. Yerimden kalkıp yanına oturduğumda, elindeki kitabı bırakarak başını bana çevirmişti. "Ege."
"Efendim, Leyl?" Diye sorduğunda, konuya nasıl gireceğimi bilememiştim. O nişana gitmem gerekti, fakat o gitmek istemeyebilirdi. Derin bir nefes alarak dudağımı ıslattım. "Iı, şimdi şey..."
"Leyl, istediğini çekinmeden söyleyebilirsin." Dedi elimi tutup hep yaptığı gibi tersini okşayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sway
Romance(Tamamlanmıştır.) " When marimba rhythms starts to play. Dance with me, Make me sway. Like a lazy ocean hugs the shore. Hold me close, Sway me more.' Yavaşça sallanmaya başladık göz göze. Benim elerim omzunda duruyor, onun elleri ise belimi sıkıc...