Multimedia:
Tuğkan - Sen Benim (Akustik)×××××××××××××××××××××××××
Ömer Ege Yenilmez...O kapıdan girmeden önce son kez ona baktığımda, ağlamasına daha fazla dayanamamış ve ona yine gitmiştim
Bugün, Fransa'daki beşinci günümdü. Geçen o beş günde Philip bey'le toplamda üç kez görüşmüş ve anlaşmanın birkaç noktası üzerinde konuşmuştuk.
Şimdi de hazırlanmış yine Philip bey'in yanına gidiyordum. Telefonu elime alarak Leyl'e mesaj attım. Saat burada sekizken, Türkiye'de dokuzdu. Kırgınlığım tam anlamıyla geçmemişti, fakat onun yanında değilken aklım onda kalıyordu.
Ege♡: Günaydın.
Ege♡: Kahvaltı yapmadan çıkma.Gül güzelim♡: Günaydın.
Gül güzelim♡: Yapıyorum şimdi,
Gül güzelim♡: Sen yaptın mı?Ege♡: Philip bey'le yapmaya gidiyorum şimdi.
Gül güzelim♡: Anladım.
Ege♡: Çıkarken montunu giymeyi unutma.
Gül güzelim♡: Peki, unutmam.
Gül güzelim♡: Kendine iyi bak lütfen.
Gül güzelim♡: Soğuktur orası.Ege♡: Tamam, bakarım.
Ege♡: Sen de kendine iyi bak.Gül güzelim♡: Görüşürüz o zaman.
Ege♡: Görüşürüz.
Telefonu cebime koyarak nefesimi verdim. 5 gündür aramızda tek konuşma buydu. Sesini duyumayı, ve yüzüne bakmayı çok özlemiştim. O çekindiği için daha fazla konuşamıyordu, bunu fark etmiştim. Ben ise ne diyeceğimi bilemiyordum.
Taksi Philip bey'le buluşacağımız yerde durduğunda, ücreti ödeyerek içeri girdim. Philip bey, cam kenarında bir masada oturmuş gelmemi bekliyordu.
"Bonjour, monsieur Philip." Dedim, karşısındaki sandalyeye otururken. (Günaydın, bay Philip.)
"Bonjour, monsieur Ömer." (Günaydın, bay Ömer.)
"J'espère que je ne vous avez pas fait attendre trop longtemps." (Umarım sizi fazla bekletmemişimdir.)
"Non, je viens d'arriver. Comment allez vous?" (Hayır, ben yeni geldim. Nasılsınız?)
"Je vais bien, merci. Et vous?" (Ben iyiyim, teşekkür ederim. Ya siz?)
"Je vais bien, merci. Allons-nous commander de la nourriture?" (Ben iyiyim, teşekkür ederim. Yemeği sipariş edelim mi?)
"D'accord." (Tamam.)
Yemekleri sipariş ettikten sonra biraz muhabbet ederek kahvaltıyı yaptık. Sonra da şirkete anlaşmayı imzalamak için gitmiştik.
Diğer ortaklarla yaptığımız toplantı da bittiğinde, sonunda anlaşmayı imzalamıştık.
"Ç'est un grand honneur pour nous de travailler avec vous, monsieur Yenilmez." Dedi ortaklardan biri olan bay Laurent. (Sizinle çalışmak bizim için büyük onur, bay Yenilmez.)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sway
Romance(Tamamlanmıştır.) " When marimba rhythms starts to play. Dance with me, Make me sway. Like a lazy ocean hugs the shore. Hold me close, Sway me more.' Yavaşça sallanmaya başladık göz göze. Benim elerim omzunda duruyor, onun elleri ise belimi sıkıc...