Multimedia:
Gym Class Heroes - Stereo Hearts ft. Adam Levine
×××××××××××××××××××××××
Ela Leyl Karataş Yenilmez...Sabah zorlukla uyanarak hazırlanmaya başladım. Gece Ege'yle geç saate kadar konuşmaya daldığımız için çok az uykula duruyordum. Dünden önceki gün Selin teyze düğün hediyesi olarak balayı için Uludağ'da bir haftalığına ev kiraladığını ve hemen düğünün ertesi günü oraya gideceğimizi belirtmişti. Üzerime beyaz yünlü kabanımı geçirip küçük valizi sürükleyerek odamdan çıktım.
Merdivenleri inerek salona vardığımda, Ege'yi tabletten bir şeyler karalarken bulmuştum.
Muhtemelen adım seslerimi duyarak gözleri bana çevirildiğinde, elindeki tableti bırakıp hoş bir gülümseme gönderdi bana. "Günaydın, Leyl. Hazır mısın?"
"Günaydın. Hazırım." Dedim başımı sallayarak.
Yanıma adımlayıp valizi aldı. "Hadi, çıkalım o zaman. "
Başımı yorgunca tekrar salladım. Hareketlendiğinde, arkasından uykulu uykulu kapıdan dışarı adımlamıştım. Arabaya bindiğimizde, Ege ısınmamız için klimayı açarak arabayı çalıştırdı.
Arabanın harketlenmesiyle, gözlerim yavaşça Ege'ye kayarken, böyle oluşuna hayret ettim. Kemikli yüzü, güneş gözlüğün örtüğü güzel gözleri, kapıya yasladığı dirseği ve tek elle sürdüğü arabayla fazlasıyla havalı, ve bir o kadar etkileyici görünüyordu. İnsana maşallah dedirtecek türdendi yani.
Üstündeki bakışlarımı hissetmiş olmalı ki, bana yandan bir bakış atıp sorarcasına tek gözünü kırptı. "Ne oldu?"
Bu nasıl göz kırpmaktır zalim? Başım döndü benim ya!
İç sesimin dedikleri yüzünden utanarak bakışlarımı kaçırdım omuz silkip. "Hiç." Diye mırıldandım.
Tek kaşını kaldırdı. "Emin misin?"
"Şimdi bir espiri yapardım da, bu senin işindi." Dedim gülerek.
Gözlerini devirip güldü o da. Gülmek bir insana ne kadar çok yakışabilirse, ona o kadar yakışıyordu.
Saçma salak espiri yarışıyla geçen yarım saat sonra uykum tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Başımı sandalyeye yasladığımda, bakışları bana kaydı.
"Gözlerinden uyku akıyor. Sağa çekeyim mi? Arka da yatarsın." Dedi, zaten sağa çekerken. Bir şey dememe izin vermeden arabayı durdurarak arkaya binmemi bekledi. İtiraz edecek bir halde olmadığım için arkaya geçmiştim. "Teşekkür ederim." Dedim kısık bir sesle.
"Teşekkür edilecek bir şey yok. İyi uykular." Dediğinde, uyku diye inleyen gözlerimi yumdum.
×××××××××××××××××××××××
Ömer Ege Yenilmez...Dört saatin sonunda kalacağımız eve nihayet vardığımızda, arabayı park edip indim ve bagajdan eşyaları içeriye taşımaya başladım. Eşyaları yerleştirdikten sonra arabaya Leyl'i uyandırmak için geri dönmüştüm.
O kadar masum ve derin bir şekilde uyuyordu ki, uyandırmaya kıyamıyordum. Onu kucağıma alsam rahatsız olma ihtimali vardı, o yüzden mecburen uyandıracaktım.
"Leyl." Elimle hafif bir şekilde omuzunu dürtüğümde, birkaç homurdanma sesiyle sırtını döndü.
Tekrar dürtüğümde, uykulu sesiyle gözlerini açmadan bağırdı. "Ya, anne! Uyanacağım dedim. Her saniye dürtme beni. İki saat bırak işte uyuyayım, allah allah!"
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırarak uyuyan çehresine baktım.
"Gül güzeli, uyan artık. Hava burada çok soğuk." Dedim.Tekrar dürtüğümde, bir anda yerinden doğruldu. "Ne oluyor? İyi misin? Arabada bir sorun mu var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sway
Romance(Tamamlanmıştır.) " When marimba rhythms starts to play. Dance with me, Make me sway. Like a lazy ocean hugs the shore. Hold me close, Sway me more.' Yavaşça sallanmaya başladık göz göze. Benim elerim omzunda duruyor, onun elleri ise belimi sıkıc...