Multimedia:
Doris Day - Perhaps Perhaps Perhaps
××××××××××××××××××××××××××××××××
Ömer Ege Yenilmez..."Ege."
Kollarımı sıkılaştırıp burnumu şakağına yasladım ve uyumaya devam ettim. Kıpırdanmaya başlayarak kalkmaya çalıştı. "Ege!"
"Hım?"
"Kalkmak istiyorum, bir çekilirsen?"
Dediğine bir cevap vermeyip kalkmasını engellemek için kendime daha fazla çekerek bir bacağımı bedeninin üstüne attım. "Ege! Kalkmak istiyorum diyorum!"
"Ben de kalkmanı istemiyorum, Leyl. Ne yapacağız?" Dediğimde, daha fazla kıpırdanmaya başladı. "Yavrum, bir rahat durur musun? Sadece yarım saat daha lütfen?"
Sonunda pes ettiğinde, şakağına dudaklarımı bastırdım ve uyumaya biraz daha devam ettim.
××××××××××××××××××××××××××
Kalktığımızdan beri Leyl bir dakika bile oturmamıştı. İlk önce kahvaltıyı hazırlamış sonra evi baştan aşağıya temizlemeye başlamıştı.
Ona yardım etmeye çalışsam da, bana yavaş olduğumu söyleyerek yerime oturtmuştu. O şu an mutfağın her yerini didik didik temizlerken, ben salonda oturmuş birkaç çizimle ilgileniyordum.
Bir süre sonra kızgın isyanını duyduğumda, yanına gitmek üzere yerimden kalktım. "Of ya!"
"Ne oldu, Leyl?"
Başını bezgince bana çevirdi. "Bir şey yok, sadece yukarıdaki dolaplara boyum yetmiyor."
Ona doğru adımlayıp yanında durdum. "Ne yapacaksın dolaplara? Söyle, ben yapayım."
"Kapaklarını temizleyecektim." Dedi kısık bir sesle. Bir şey isteyeceği zamanlar hep utanır, sesini kısardı. Buna hafifçe tebessüm edip konuştum. "Tamam. Ne yapmam gerekiyor?"
Nasıl temizleyeceğimi anlatmaya başladığında, dediklerini yaparak kapakları istediği gibi temizledim. "Anlamadığım bir şey var." Dedim, sonunda yorulup masaya otururken.
Kaşını sorarcasına kaldırdı. "Misafirler -ki bunlar ailemiz oluyor- salonda duracaklar, biz niye mutfağın kapaklarını temizliyoruz?'
"Mantıklı bir soru." Dedi sonra elini çenesinin altına koyarak düşünür gibi yaptı.
"Evet mantıklı, çünkü ben sordum." Dediğimde, yüzünü buruşturp gözlerini devirdi. "Çek şu egonu de, görelim yüzünü."
Güldüm sonra yerimden kalkıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "Tamam tamam. Ne yapayım şimdi? Yemekte mi yardım edeyim? Yoksa dışarıyı mı toparlayayım?"
Başını omuzuna eğerek, "İlk yemekte yardım etsen?" Dediğinde, başımı salladım.
"Emrinize amadeyim, şefim." Dedim ellerimi arkamda birleştirip.
Gülümseyip gevşeyen saçlarını çözerek tekrardan sıkı bir topuz yapmıştı. Ellerini çırptı. "Hadi bakalım, başlayalım."
Malzemeleri çıkararak yapacağımız yemekleri saymaya başladı. Dediklerini uygulayarak ona yemekte biraz yardım ettikten sonra dışarı çıkarak salonu toparlamaya başlamıştım.
Televizyon ünitesinin Leyl'in dediği gibi bir bezle sildikten sonra elektrikli süpürgenin fişini takarak salonu onunla süpürdüm. Yorulup kendimi koltuğa attım. Ben sadece salonu yaparken yorulmuştum, Leyl bütün evi tek başına nasıl temizlemişti acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sway
Romance(Tamamlanmıştır.) " When marimba rhythms starts to play. Dance with me, Make me sway. Like a lazy ocean hugs the shore. Hold me close, Sway me more.' Yavaşça sallanmaya başladık göz göze. Benim elerim omzunda duruyor, onun elleri ise belimi sıkıc...