Chapter Fifteen

1.1K 85 62
                                    

Multimedia :

Athena - Kafama Göre
××××××××××××××××××××
Ömer Ege Yenilmez...
"Nişandıklarını kısa süre önce ilan eden Ömer Yenilmez ve Ela Karataş'ın ilişkisi son gaz devam ediyor. İkili sosyal medya hesaplarından birbirlerini etiketleyerek fotoğraf paylaştı. Fotoğraflar için kaydırınız."

Kahvaltımı yaparken yine bizimle ilgili bir habere rastlanmıştım. Magazinin bizden başka konusu yok gibiydi bu aralar. Haber çok saçmaydı bence, ne oldu yani fotoğraf paylaştıysak?

Bugün Leyl'le şirketlerin ortaklığı hakkında konuşmak için bizim holdingte buluşacaktık.

Kahvaltımı hızlı bir şekilde bitirip odama çıktım. Yine hızla hazırlanarak evden çıktım ve şirkete gitmek için arabaya bindim. Uzun bir yolculuktan sonra arabayı otoparka bırakıp güvenliğe başımla selam vererek içeriye yöneldim.

Girmemle, Didem'in yerinden kalkması aynı anda gerçekleşmişti. "Günaydın, Ömer bey."

"Günaydın, Didem. Babam geldi mi?"

"Hayır, efendim. Kendisi hâlen gelmedi." Dediğinde, başımı sallayıp, "Tamam, Didem. Odama bir kahve gönderir misin?" Dedim.

"Hemen, Ömer bey."

"Teşekkür ederim." Diyerek yanından ayrılmış ve odama doğru yürümeye başlamıştım.

Odaya girip kendimi sandalyeye bıraktım ve önümdeki projeye yoğunlaştım.

××××××××××××××××××××××××××
2 saat sonra...

İki tane çizimi tamamladığımda, yorgunlukla nefesimi verdim. Belki terasa çıkıp biraz hava almalıydım. Odamdan çıkarak koridoru adımlarken, bana seslenen birini duyup yerimde durdum.

"Ömer bey."

Arkamı döndüğümde, bunun işe yeni alınan Buse olduğunu gördüm. "Ömer bey, merhaba."

"Merhaba, Buse. Bir şey mi oldu?"

Gülümsedi ve elinde ki dosyalardan bir tanesini çıkarıp çizdiği projeyi gösterdi. "Bu Şile'de yapılacak otelin çizimi." Dediğinde, devam etmesi için başımla onayladım. Parmaklarıyla birkaç ayrıntı gösterdi, anlatırken.

"Çok iyi olmuş, Buse. Böyle devam et." Dedim hafifçe tebessüm edip.

Saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp omuzlarındakileri sırtına attı gülümseyerek. "Teşkkür ederim, Ömer bey. Beğenmenize çok sevindim."

Nazik bir şekilde ona tekrar gülümsedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Birkaç adım atamadan, Leyl'in sesini duymuştum. "Ege."

Leyl'e döndüm ve gülümseyerek ona doğru adımladım. "Leyl, hoş geldin."

"Hoş buldum." Dedi, o da gülümseyip gözlerimin içine bakarken. Gözleri muhtemelen az ötemizde olan Buse'ye kaydığında, ona da hafifçe gülümsemişti. Buse de zoraki olduğu belli olan bir gülümseme attı ve hızlı adımlarla merdivenleri inmeye başladı.

"Odada mı konuşalım? Yoksa terasta mı?" Diye sordum elimle arkamdaki terası göstererek.

"Genelde iş için gelen kişilerle nerede konuşursun?" Diye profesyonel bir edayla sorduğunda, gülerek, "Odada." Demiştim.

"O zaman odada konuşalım." Dedi o da gülen bir sesle.

"Siz nasıl isterseniz, hanımefendi. Buyurun buradan." Dediğimde, başını eğip teşkkür ediyormuş gibi yaparak güldü.

SwayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin