Chapter Fourty-Six

904 78 36
                                    

Multimedia:
Duman - Seni Kendime Sakladım
××××××××××××××××××××××××××××××××
Ela Leyl Karataş Yenilmez...

"Bodrum'a, tatil yapmaya gidiyoruz, bebeğim."

"Sen ciddi misin?" Dedim tüm bedenimle ona dönerek.

Bana küçük bir bakış attıktan sonra yola döndü. "Evet, ama yani istemiyorsan gitmeyiz."

"Saçmalama, tabii ki istiyorum." Dedim hızlıca. O kadar düşünceliydi ki, istemiyorum desem bir dakika düşünmez eve götürürdü beni.

Omuzuna bir öpücük bıraktım ve başımı yasladım. "Teşekkür ederim."

"Güzelim, teşekkür edilecek bir şey yok ki." Dedi dizine koyduğu elimin tersini okşayarak.

"Nasıl geldi aklına?"

"Evlendiğimizden beri hiç tatil yapmadık. -Uludağ'ı saymazsak- O yüzden biraz şehirden uzaklaşmak iyi gelir diye düşündüm."

Aklıma gelen şeyle konuştum. "E ama valizim yok?"

"Ben halletim onu ya." Dediğinde, yutkundum.

"Sen mi hazırladın?" Diye sordum kısık bir sesle. Bavulumu onun hazırlamış olması benim için birazcık utanç verici bir şeydi.

"Hayır, birtanem. Ben hazırlamadım, ablam hazırladı seninkini." Dediğinde, nefesimi rahatlıkla verdim.

"Peki. Neden Bodrum?" Diye sordum.

"Orada denize yakın bir evimiz var, ve Bodrum bugünlerde çok güzel olur." Gözlerini iki saniyeliğine bana değdirip yola geri döndü. "Hiç gittin mi?"

"Bir kere gittim. Onu da çok hatırlamıyorum, küçüktüm o zaman." Dediğimde, 'Anladım.' dercesine başını sallamıştı.

Bir süre sonra uykumun geldiğini hissettiğimde, başımı Ege'nin omuzundan kaldırıp derin bir nefes aldım. Gözlerini bana çevirdi.

"Bebeğim? Uykun mu var?" Dediğinde, başımı iki yana sallamıştım. Tek başına bu uzun yolu geçirmesini istemiyordum.

Arabayı kenara çekip durdurdu. "Hadi, geç arkaya."

"Ya ama sen tek başına oturacaksın."

"E olsun, yavrum. Sen uyu biraz." Dediğinde, uzanıp dudaklarımı yanağına bastırdım. Arabadan inerek arka koltuğa geçip uzandım. "Yorulduğunda beni uyandır. Yolun kalanını ben sürerim."

"Bakarız." Demesiyle, gülümsedim. Yapmayacağını bilerek söylüyordum. Gözlerimi kapatıp kendimi uykuya teslim ettim.

Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süreden sonra arabanın durduğunu hissederek hareketlendim. Hava kararmıştı. "Ege?" Diye mırıldandım.

Arabadan iniyordu ki, sesimi duyarak bana döndü. "Efendim, güzelim?"

"Geldik mi?" Diye sorduğumda, gülümseyip başını iki yana salladı.

"Daha değil. Su almak için durdum. Sen biraz daha uyu." Dedi gözlerime bakarak.

"Ne kadar var daha?"

"Üç saat falan muhtemelen." Dediğinde, gözlerimi kapatıp açtım.

"Yolun kalanını ben süreyim mi?"

Başını iki yana salladı. "Hayır, sevgilim. Uyumaya devam et. Marketten bir şey istiyor musun?"

"I-ıh, teşekkür ederim." Dediğimde, "Hemen geliyorum." Deyip arabadan inmişti.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alarak uyumaya devam etmeye çalıştım. Çok geçmeden Ege arabaya sessizce binip çalıştırmış ve sürmeye başlamıştı.

SwayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin