Sway

Chapter Sixty / Final

Multimedia:
Michael Bublé - Sway

Bütün Sway okuyucularına ithafen...

××××××××××××××××××××××××××××××××
Ela Leyl Karataş Yenilmez - 3 ay sonra...

"Ben hazırlanmaya gideyim. Kalkmama yardımcı olur musun, sevgilim?" Dedim, Ege'ye elimi uzatırken.

Bugün Selim'le Eliz'in düğünü vardı. Yaklaşık sekiz aydır birliktelerdi ve sonunda evleniyorlardı.

Uzandığım koltuktan kalkmama yardımcı olduktan sonra elini belime yerleştirerek benimle yürümeye başladı. "Dikkat et, canım." Demişti, merdivenleri çıkmaya başladığımızda.

Her basamakta durup soluklanmak zorunda kalıyordum. Karnım o kadar büyümüştü ki, artık yürürken zorlanıyor, bir iki harekete nefesim tükeniyordu.

Sonunda yukarı çıkabildiğimizde, Ege dudaklarını başıma bastırmıştı. Odaya girerek yatağa oturmamı sağladı ve önüme çöktü. "Yavaş yavaş nefes al, birtanem."

Gözlerimi kapatarak nefeslermin düzene girmesini beklerken, Ege başını karnıma yaslamıştı. Gözlerimi açıp saçlarını yavaşça arkaya taradım. Çenesini bastırmadan karnıma yaslamış, gözlerime bakarak elini yanağıma yerleştirmişti. "Dedim birkaç aylığına da olsa yatak odasını aşağıdaki odaya taşıyalım diye. Çok yoruluyorsun bu merdivenleri çıkarken. İçim gidiyor seni böyle görünce, kıyamıyorum sana." Dedi kısık bir sesle.

"Az kaldı zaten, Ege. Boşuna sürekli yer değiştirmeye ne gerek var? Hem iyiyim ben, merak etme." Diyerek dudaklarımı alnına bastırdım.

Başını iki yana sallayarak yerden kalktı. "Dediği şeye bak. Nasıl etmeyeyim ki?" Diye mırıldanmıştı kendi kendine, üstümdeki benden bilmem kaç beden büyük olan tişörtü çıkarırken.

Yatağa bırakıp pantalonumu da çıkardıktan sonra dolaptan giyeceğim elbiseyi çıkardı. Yanıma tekrar gelerek koltuk altlarımdan tutmuş ve beni yataktan kaldırmıştı. Elbiseyi dikkatle üstüme giydirdi.

Arkama geçip elbisenin düğmelerini ilkeleyecekken, karnımda şiddetli bir sancı hissederek sırtımı ona yaslamıştım. Ağzımdan kısık bir inlemenin kaçması, ve Ege'nin hızla beni yatağa oturtması aynı anda gerçekleşmişti.

"Geçecek şimdi, balım, geçecek. Dayan." Dedi Ege, endişeyle önüme çökerken.

Doğum yaklaştığı için ara sıra böyle sancıların olabileceğini söylemişti doktor. Ege elimi tutuyor, beni rahatlatmaya çalışıyordu. Sonunda bittiğinde, ben acıdan nefes nefese kalmıştım.

"İyi misin, bebeğim? Su getireyim mi?" Diye sordu kısık bir sesle. Bu konularda oldukça hassastı, hemen etkileniyordu.

"İyiyim, sevgilim." Diyerek zorlukla gülümsedim. Belim feci bir şekilde ağrıyordu.

Elini yanağıma koyarak hafifçe okşadı. "Emin misin? Biraz dinlenebilirsin istersen, düğüne daha var."

"Belim ağrıyor sadece biraz." Dediğimde, hızla yerden kalkarak yatakta arkama oturdu ve belime masaj yapmaya başladı. Başımı arkaya atarak omuzuna yaslayıp gözlerimi kapatmıştım. Sıcak dudaklarını şakağıma bastırıp küçük bir öpücük kondurdu.

Belimde gezinen elleri bedenimin gevşemesine sebep oluyor, bütün acıyı alıp götürüyordu.

"Biraz daha iyi misin, güzelim?" Diye sordu yumuşak bir sesle.

Derin bir nefes alıp başımı salladım. "Daha iyiyim, hayatım. Teşekkür ederim."

Boynuma ufak bir öpücük bırakarak yataktan kalkmış ve kalkmama yardımcı olmuştu. Elbisenin düğmelerini ilkeledikten sonra makyaj masasının sandalyesini çekip beni oturttu. Dolaptan giyeceğim şalı çıkartarak bana vermişti. "Maalesef şalını bağlayamayacağım. Henüz o kadar becerikli değilim." Dedi eğlenen bir sesle.