Urazın mavi gözleri vardı böyle çok güzeldi.
Onun gözlerine bakarken şiir yazasım geliyordu. Bugün gözleri biraz farklı bakıyordu.Tehlikeliydi hemde fazlasıyla!
Elinde kırmızı bir ruj vardı. Beni aynanın karşısında oturtmuştu. Aynadan uzak duruyordu hiç göz teması kurmuyordu. Ben onu izliyordum. Her hareketini çözmeye çalışıyordum. Bir insan neden aynadan uzak dururdu ki?
"Bu ruj dudaklarını çok güzel yapacak" dedi.
Ruju becereksizce dudaklarıma sürdü. Engel olmadım. Ne yapacağını merak ediyordum.
"Ayağa kalk!" Dediğini yaptım. Bana doğru geldi. Dudaklarımı sert bir şekilde öpmeye başladı. Karşılık verdim.
Dudaklarımı emiyordu. Benden ayrılınca dudaklarıma bakıp serseri bir şekilde gülmüştü.
"Rujunu dağıtan erkekleri sevmelisin"
Yanii seni!Uraz değişik fantazilerini benim üzerimde deniyordu. Birde utanmadan bu soruyu soruyordu. Ben Uraz için bir oyuncaktım!
"Robot bebek aynaya bakmak istiyor."
Olumlu anlamda kafasını salladı. Ben aynaya bakarken o arkasına dönmüştü. Bu gözümden kaçmamıştı.
Aynayla göz göze gelince kendimi tanıyamadım. Korkunç görünüyordum!Ağzına sıçtığım Uraz!
Dudaklarımı mahvetmişti!***
Sabah uyandığımda kendi odamdaydım. Güneşin ışığı yüzüme vuruyordu. Kalkıp bir duş aldım ve mutfağa geçtim. Urazın babası metin bey de oradaydı."Günaydın" dedim. Beni görünce hafif gülümsedi.
"Günaydın, biraz konuşabilir miyiz? Leyla!" Diye konuştu. Tamam anlamında kafamı salladım.
Beraber salona geçip oturduk.
"Ben bugün gidiyorum... Oğlum Uraz sana emanet. Ben gelene kadar ona iyi bak. Seni gözlemledim. İyi birine benziyorsun ve karşılığını kesinlikle alacaksın" metin bey böyle konuşunca ona gülesim geldi çünkü ben iyi bir insan değildim!Urazla bir yıl boyunca aynı evde kalmak... Kulağa kötü geliyordu. Ama yapmak zorundaydım.
Babam için...
Onun sağlığı benden önemliydi."Metin bey, oğlunuzla ilgili bana söylemeniz gereken bir şey var mı?" Diye sordum. Bu soruyu sorarken konuşmakta biraz güçlük çektim. Cidden bu ev bana hiç iyi gelmiyordu. Koyu renginde olan duvarları üstüme üstüme geliyordu.
Metin bey derin bir nefes aldı.
"Uraz bütün bakıcılarını kaçırtıyor. Kimseyle konuşmak istemiyor. İnsanlardan korkuyor. Ben bile ona yaklaşamıyorum. Bu ne kadar acı verici biliyor musun? " Diye sordu. Uraz koca bir adamdı! Bu yaşta bakıcısı mı vardı? O değilde Uraz bana bir şey demiyordu. Bıraksam sabaha kadar benimle sohbet ederdi.
Çocuk fantazilerini senin gibi bir salağa yapıyor. Senin gibi malını bulmuş. Bırakır mı?
"Doktora götürdünüz mü?" Diye sordum.
"Evet götürdüm. doktorlar onun bir travma yaşadığını o yüzden öyle davrandığını söylediler. " Metin beye hiç güvenmiyordum!
Bir an Uraz için üzüldüğümü hissetim.
"Sizce öyle mi?" Diye sordum.
Bu sorduğum sorunun cevabını Merak ediyordum.
"Belki de... İlaçlarını içti ama değişen bir şey yok. Bende vazgeçtim. Şimdi senin görevin onun dediğini yapmak. Oğlum bu aralar çok mutlu görünüyor. Bunu bozma!"
Senin oğlun mutlu olurken ben eziyet çekiyorum. Onunla sevişmek güzel ama çok ürkütücü duruyor sonuçta delidir ne yapsa yeridir! Tuhaf tuhaf adetleri vardı. Mecbur katlanacaktık.
Hasta birinin dediklerini yapmak zorundaydım. Belki de böyle olmasının psikolojiyle ilgisi yoktur. O kafadan deliydi!
"Anlaşma yaptık ve ben anlaşmama sadık kalacağım. Hoşçakalın" dedim buz bir sesle.
Buraya gelen bendim! Bu teklife evet diyende. Şikayet etmeye hakkım yoktu. Onları yarı yolda bırakamazdım. Metin bey, işini bitirip bu eve gelince her şey bitecekti. Ben özgürlüğüme kavuşacaktım. Metin bey, hafif tebessüm ederek gülümsedi. Bana Teşekkür edercesine bakıyordu. Metin beyin ne iş yaptığını bilmiyordum. İşine çok önem veren birine benziyordu."Şimdi hazırlan ve yanına git" diye konuştu. Urazın uyanma saati gelmişti.
Korkuyordum çünkü nasıl davranacağımı bilmiyordum. çiçek desenli bir elbise giymiştim. Urazın odasına geldim."Ben robot bebek , ben robot bebek" papağan gibi tekrar ediyordum.
Rol yaparken gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Uraz kapısını açtı ve beni inceledi. Eliyle bana gel işareti yaptı.
"Robot bebek gel" dediğinde kendimi biraz kötü hissetim. Onu kandırıyormuşum gibi hissediyordum.
Kandırıyorsun zaten!
İçeri girdim ve Uraz kapıyı kapatıp kilitledi.
"Soyun!" dediğinde durduğum yerde kaldım. Şimdi ben ne yapacaktım?
***
Uraz ne isterse onu yapmaya mecburdum. Üstümdekilerini yavaş bir şekilde çıkarmaya başladım. Bu doğru bir şey değildi! Bunun farkındaydım ama Urazın dediklerini birebir yapıyordum. Kafamı kaldırdığımda Urazın delice bakışlarını üzerimde hissediyordum. O bana böyle bakınca benim kalbim deli gibi hızlı atıyordu. Nefes almakta zorlanıyordum.
"Çıplak bedenine resim çizicem" dedi.
Üstünü çıkarabilirsin... O seni bir daha görmeyecek!
Bu oyun bittikten sonra Türkiye'ye bir daha gelmeyecektim. Tüm cesaretimi topladım. Şuan tamamen çıplaktım.
Gözlerinde utanma olmayacak! Ona duygusuz bir şekilde bakmak zorundasın.
Elinde birden fazla ruj vardı... Kapaklarını açtı sırtımı baştan sona kadar çizdi.
"Bu hoşuma gitti" deyip daha çok çizmeye başladı. Pembe ruj rengini kokladı sonra gözleri göğüslerimi buldu.
"Bu ruj çilek gibi kokuyor göğüslerine sürücem ve koklayacağım." böyle dediğinde biraz irkildim. Pembe ruju göğüslerime sürdü ve koklamaya başladı.
"Şimdi seninle çok farklı bir şey yapıcaz?"
Evet aslında bölümü geç atacaktım ama içimden geldi...
Umarım beğenirsiniz...🤩
Bu hikaye biraz farklı ve karışık yorumlarınızı sabırsızca bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCAK BEBEK
Romance+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA OYUNCAK BEBEK OLUR MUSUNUZ?" bu iş ilanıyla o eve gitmişti. Karşısında duran adamı dinliyordu. "Uraz...