ÇOCUKLUK ARKADAŞIM

43.4K 1.4K 158
                                    

Metin bey geldiğinde hiçbir şey yemeden odasına gitmişti. Onca şeyi boşuna mı hazırladım? Bu zenginlerde bir tuhaftı. Madem yemiyeceksiniz ne diye hazırlatıyorsunuz! Uraz da zaten metin beyi görünce direk odasına gitmişti. Metin beye, sadece uzaktan selam vermişti. Dalga geçmek gibi olmasın ama bu durum çok komikti! Elimde çekirdek onları izliyordum. İkisi de beni takmıyordu. Ben ve gariban iç sesim tek vardık olsun hiç yoktan bu da iyiydi. Tek başıma oturmuş bu harika yemekleri yiyordum. Gelsin kilolar yaşasın! oturmaya başladığım zaman kalkmayı bilmiyordum. Masa da ne var ne yok hepsini güzelce mideme indirdim. Midemi hiçbir şeyden eksik bırakmıyordum. sevgili midecim istediğin başka bir şey var mı? Midem artık tıkanmış hiçbir şey yemek istemiyor. delirdin mi ayol midenle konuşuyorsun?

İç sesim bu eve gelen normal olmuyor. Biraz daha oturdum ve masayı topladım. Bulaşıkları tezgahın üstüne koydum. salona gidip lüks olan bej rengindeki koltuğa geçip oturdum, ayağa kalktım, tekrar oturdum sonra tekrar ayağa kalktım ve kararlı bir şekilde Metin denen sülüğün odasına gittim. konuşmak istiyordum.
Kararsız bir şekilde kapısında duruyordum. En sonunda tüm cesaretimi topladım ve gümüş rengine ait olan kapı kolunu tuttum.
Buradan kurtulma zamanı gelmişti.

Kapıyı çalıp, beklemeye başladım. İçimde tarif edemediğim bir heyecan vardı. Sonunda buradan kurtuluyordum.

"Gir!" Sesini duyunca hemen içeri girdim. Metin bey masasına gömülmüş çalışıyordu. Yahu adam sen daha yeni yoldan geldin! İnsan bir dinlenir!

Adamdan sanane lan!
Tamam iç ses psikopatlığa hemen bağlama. Sende galiba yavaş yavaş deliriyorsun.

"Şey umarım rahatsız etmedim. Ben yarın gitmek istiyorum." Bana siyah deri koltuğu gösterdi ve oturmam için işaret verdi.

Ellerini masanın üstüne koydu. Beyaz önlüğüyle tam bir doktora benziyordu.

"Evet artık özgürsün!" Dedi o kesin sesiyle. Kilitlediği çekmeceyi açtı ve sözleşmeyi yırttı. Ben niye o çekmeceyi daha önce açmayı akıl etmedim.

"İstersen bugün bile gidebilirsin." Böyle çok rahat konuşuyordu. Umarım bir sorun çıkmadan bu aptal yerden bir an önce giderdim! Hep negatif düşünüyorsun birde iyi tarafından düşün.
Tabii adam halden anlıyordu ve benim yorulduğumu çok gördü. İnsafa geldi ve beni serbest bırakıyordu. Peki Uraza yaptıkları ne olacaktı? Kim urazın hakkını savunacaktı!

"Yarın gidersem daha iyi olur. İyi geceler!" Dedim.

Beni kovuyormuş gibi hissetmem normal miydi? Kapının önüne gelince sesini işitim.

"Babanın tedavisi düzenli bir şekilde yürütülüyor. "

Bu haberi çok beklemiştim. Buradan gideceğim için çok mutluydum ama içime bir anda hüzün girdi. Sanki tüm parçalarımı biri parçalıyordu. Ağlamak istiyordum. Bu mutluluktan mıydı yoksa acı çektiğim için miydi? neden ağladığımı bile bilmiyordum. Acaba çok mu yoruldum?

Leyla sen hep gözyaşlarını saklarsın.
Kırıldıkça ağlamayı kesmiştim. Urazın kapısının önüne geldim.
Sonunda senden gidiyorum. Ama bensiz ne yapacaksın?

Her zaman ben yanında değildim ki o zaman nasıl yaşadıysa şimdi aynen öyle yaşamaya devam edecekti.
Odasını son defa çaldım.

"Robot bebek geldi." Dedim. Kapıyı açtı etrafına baktı. Metin beyden gerçekten çok korkuyordu.

Korktuğun biriyle aynı evin içinde kalabilir misin? Bence bu cesaret isteyen bir durumdu.
"Babam, uyudu mu?" Diye sordu. kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Şu yılan adası " diye söze başladı.
Gözlerim dolmuştu. Böyle durduk yere ağlıyasım geliyordu.

OYUNCAK BEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin