MEKTUPLAR

10.4K 633 173
                                    

Bu hayatta hep bir işe yaramak istiyordum. O yüzden internet üzerinden bir hesap açmıştım. insanların dertlerini dinliyordum. Bu aralar hesabıma girmiyordum çünkü bu sefer yaralı olan bendim. Eski enerjimi kaybetmiş gibiydim... Yaşadığım her şeyi geride bırakmıştım. Mutfakta pişen yemeklerin kokusunu içime çektim. Zera liseye gidiyordu. Bende onun gelmesini bekliyordum. Bu harika yemekleri yemesi gerekiyordu. Sakin bir hayatımız vardı.

Zera'nın geldiğini görünce gidip kapıyı açtım.

"Hoşgeldin!" Dedim sevecen bir sesle.

Zera öfkeli bir şekilde çantasını yere attı.

"O okulla artık gitmek istemiyorum!" Diye bağırdı.

Yine okulda kavga mı etmişti? Cidden kızımın bu kavgalarından bıkmıştım.

"Yine ne yaptın?" Diye sakin bir şekilde sordum. Zera umursamaz bir ifadeyle omzunu silkti.

"Anne bu sefer gerçekten benim bir suçum yok. Ergen insanlar canımı sıkıyor." Dedi.

Bu kızla ben ne yapacaktım?
O benim ve Urazın çocuğu ne bekliyordum ki? Zera için masayı hazırlamaya başladım.

"Anne senin yemeklerin çok güzel ama yemekten korkuyorum çünkü sonrasında karnım ağrıyor."
Nankör evlat dedikleri buydu galiba!

Ben onun için hiç üşenmeden yemek yapayım. O şikayet etsin!

"Kızım mutfak orada git kendine bir şeyler hazırla." Dedim.

Mavi gözlerini bana dikti. Masa titremeye başladı.

"Sakin ol..." Dedim.

Zera ayağa kalktı. Buzdolabını açtı Ekmek arası çikolata yaptı.

"Ben odama gidiyorum!" Dedi ve gitti.
***
Kendimle tek kaldım. Zera büyümüştü ama bana karşı biraz soğuktu. Babasıyla bu kadar mesafeli olmasından beni suçlu buluyordu. Bunu hiç dille getirmedi ama hissediyorum.

İçinde tutuyordu. Ben ne yapabilirim ki? Bunların hiçbirinin olmasını istemedim.
Uzun bir zaman oldu. Zaman geçtikçe bazı şeyleri unutacağımı sandım. Acı aynıydı! Bir türlü Urazı affedemiyordum. Ona çok kızgındım! Hâlâ onu bir kaşık suda boğmak istiyordum. Zera olmasaydı işte böyle katliam dolu hayallerimi gerçekleştirecektim.

Yıllar geçtikçe benim kızım daha çok güzelleşiyordu. Onu doğuran bendim tabikii güzel olacaktı. Odasına gittim. Elinde bir kitap vardı ve okuyordu.

"Babanı özledin mi?" Diye sordum. Zera'nın cevabını merak ediyordum. Mavi gözlerini bana dikti.

"Evet..."

Elimdeki mektupları masaya koydum.

"Baban çok hastaymış yanına gitmek istersen gidebilirsin." Dedim.
Zera elindeki kitabı bıraktı ve hemen elimdeki mektupları aldı. Babasıyla ilgili bir haber duyunca deli gibi heyecan yapıyordu.

Kız çocukları babaya düşkündü. Kızıma inat gidip bir erkek çocuk mu yapsaydım?
Zaten doğurma makinasısın.

Bir sürü sorunum vardı ben bunu mu düşünüyordum?

Zera mektupları teker teker okumaya başladı.

"Bu mektuplar ne zamandan beri geliyor?" Diye sordu.

"İki hafta oldu."

Zera öfkeli bir şekilde ayağa kalktı.

"Niye bana söylemedin! Babamın durumu bu kadar ciddi mi? Ben...ben onun yanına gideceğim." Zera ayağa kalkınca kolunu tuttum.

OYUNCAK BEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin