VEDA

28K 1.2K 297
                                    

Anne bunu nasıl yapmayı düşünüyorsun?

Şimdi ağda yapıyormuş gibi düşünüyorum. Uraz bana korkuyla bakıyordu. İnsan sevdiği için cesur olurmuş. Bunu yapabilirdim.

Bu bitkiyi yapıştıracaktım ve bitecekti. Böyle düşününce kolay geliyordu ama aslı hiç öyle değildi. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Kulaklarım sesini duyuyordu.

"Uraz gözlerini kapat!" Dedim.

Anne biraz acele etmen gerekiyor.

Zaten strese girdim sende beni germe!Derin bir nefes aldım. Karşımda tüylü bir insan var ve ben ağda gibi yapıştıracaktım.

Ay böyle ne saçma şeyler düşünüyorum.

Uraz hâlâ bana bakıyordu.

"Yaklaşma!" Dedi.

Hiç uzatmaya gerek yoktu. Uraz'a ciddi bir şekilde baktım. Bütün sonuçları göze alarak sert bir şekilde bileğini tutum ve elimdeki yapış yapış olan sıvıyı bileğine yapıştırdım.

Hepsini bir saniyede yapmıştım kısaca kriz geçirmesine izin vermedim. Zera, Anneni tebrik et!

Bravo Anne! Babamın yanında ol...

Uraz titremeye başladı. Saçları elektriğe verilmiş gibi havaya uçmuştu. Gözüme niye horoz gibi görünmüştü?

Bileğine bakınca kızarmıştı ve et parçasından bir sonsuzluk işareti oluşmuştu. Hayran bir şekilde o işarete bakıyordum. Zera bende bu bitkiyi kendime  yapıştırsam öyle olur mu?

Anne bu babam için özel

Bende özel bir şeyler istiyorum.

Uraz bana doğru geldi ve sarıldı. İşte bu his çok farklıydı. Bende sarılmasına eşlik ettim.

"Bana öyle bir sarıl ki... Bedenim sen koksun." Vay be! Sen Uraz efendiye bak ne kadar güzel cümleler kuruyor.

"kemiklerini kırarcasına sarılabilirim. böyle deyince romantikliğin içine etmiyorum değil mi?"

Bu dediğime gülmüştü. Şimdi bu sera'dan çıkmamız gerekiyordu.

El ele tutuşup yürümeye başladık ama arkamızdan bir ses gelmişti.

"Celil abi burada birileri var!" Diye bağırdı.
Karşımızdaki adam elinde tuttuğu tüfeği bize doğrultu. Yıllardır tüfek görmüyordum. Baktıkça onun varlığını yeni hatırlıyordum.

Anne konu tüfek mi?

Adam şaşkın bir şekilde kıyafetimize bakıyordu. Özellikle bana!

Şimdi tek bir yol vardı o da kaçmaktı!
Zera hayatımız tehlikede...

Bırak sizi vursun!

Kızım delirdin mi?

Geleceğe gitmek için ölmelisiniz.

Urazla göz göze geldik. Kaderimiz de beraber ölmekte varmış.

Urazın kulağına fısıldadım.
"Geleceğe gitmemiz için ölmemiz gerekiyor." Hiç bir tepki vermedi. Ölümden korkmuyordu. Çok tuhaf değil mi? İnsanlardan korkan biri ölümden korkmuyordu. Belkide en tehlikelisi insandır!

Artık babam insanlardan korkmuyor.

Evet kızım, baban artık insanlardan korkmuyor.

Adam bize tüfeği doğrultu, burnunu çekip yere balgamını attı. Kusucam! O görüntü gözümün önünden bir türlü gitmiyordu.

Ağzımda bir sıvı hissetim suyu yuttukça tekrar geliyordu elimle ağzımı tutum ama bu daha çok midemi bulandırmaya neden olmuştu.

Öğürmeye başladım. Güzelim yeri mahvetmiştim! Adam kaşlarını çattı.
Bana doğru gelince Uraz eliyle ona dur işareti yaptı!

Bu adam salaktı urazın nasıl bir deli olduğunu bilmiyordu? Uraz onu köpek balıklarının olduğu bir denize koyardı. Aslanım benim!

"Kar...karım hamile!" Uraz ne diyordu? İnanamıyorum bana karım demişti. Ağzımda kötü bir tat vardı ama Urazın bana karım demesi çok hoşuma gitmişti beni çok mutlu etmişti.

Kalbimin böyle hızlı bir şekilde çarpması normal değildi.

Yüzüm al al olmuştu. Adam tüfeği indirdi.

"Siz kimsiniz?" Diye sordu sinirli bir şekilde.

"Biz kaybolduk..." Bu çocuk yalan söylemeyi beceremiyordu. Biz kaybolduk ne demek?

"Ben sizin sera'nızı çok duydum ve görmek istedim." Ben böyle deyince adam bir bana bir uraza bakıyordu.

Anne adamı bayıltın oradan gitmeniz gerekiyor. İkinizde farklı şeyler diyorsunuz!

Kız ne sinirleniyorsun?

Gözüme bir tane çiçek saksısı kestirdim. Kustuğum yeri göstererek mahçup bir şekilde konuştum.

"Ben bir bez getireyim ve sileyim burayı..."

Hangi yılla geldiğimizi bilmiyordum tarihim hep kötüdür.
Zera uyudun mu? Bizi geleceğe götürmeden uyuma! Ses yoktu, neyse iyi geceler.

Adam bize şüpheli bir şekilde bakmaktan başka bir şey yapmıyordu. Urazı adamla baş başa bıraktım ve adamın arkasına geçtim elimde tuttuğum saksıyı hızlı bir şekilde kafasında kırdım.
Adam yere uzanmıştı. Kusura bakma abicim böyle olmak zorundaydı.
Urazla el ele tutuşup oradan uzaklaşmıştık.

"Adamın kafasını nasıl kırdın?" Diye şaşkın bir şekilde konuştu.

"Saksıyı elime alıp kafasına şak diye vurdum!"
Böyle konuştuğumda Uraz bana bakıp kahkaha atmıştı.

"Senden korkmalıyım..." Aşk olsun ben korkulacak bir insan mıyım?

"Zera uyumuş! Biraz geçmişte takılalım." Dedim. Biz normal değildik.

Burası çok güzeldi. İnsanlar bize tuhaf bakışlar atıyordu çünkü giydiklerimiz çok farklıydı.

Bu farklı zamanda urazla el ele bir sokakta yürüyorduk. Uraz insanlara bakıp konuştu.

"Onların arasına girmeyeli uzun yıllar oldu." Sesinde özlem vardı. Koluna girdim.

"Hepsi artık bitti!" Dedim. Birbirimize bakıp gülümsedik. Uraz'a dokunmak çok güzeldi.

Uraz donuk bir şekilde bir yere bakıyordu. Baktığı yere bende baktım. Bu kadar şey bize fazlaydı. Urazın Annesi! Kızıl saçlarını açmış, çıplak ayaklarıyla geziyordu. Gözlerimiz birbirini buldu. Bize bakıp gülümsedi!

Üstümüze kar yağmaya başladı. Geçmişle yüzleşiyorduk. Birazdan bu mutlu gülen kadın tecavüze uğrayacaktı. O gülümseme gidecekti! Ve yine bir kış günü ölecekti.

Biz sadece bunlara seyirci kalacaktık!
Urazın elini tutum... Annesini gördüğü için yüzünde acı bir gülümseme oluşmuştu. Şimdi diyorum keşke Uraz geçmişi seçseydi.

Belki Uraz hiç var olmayacaktı ama bir kadının hayatı kurtulacaktı. Uraz büyük bir fedakarlık yapmıştı. Annesine karşı bizi seçmişti.

Annesi bize doğru geldi. Çıplak ayakları hep yara olmuştu. Karşımıza geçti ve uraza baktı.

"Gözlerin çok güzel" dedi. Karşısında öz oğlu duruyordu! Bunu bilseydi acaba ne tepki verecekti?

Uraz yavaş adımlarla ona yaklaştı ve sıkıca sarıldı. Bu sarılma özür diler gibiydi... Anne ve oğul burada birbirlerine veda ediyordu.
***

Yazdıkça ilham geliyor😍😍😍

Bu yeni bölüm nasıldı?

Yorumlarınızı yazın hepsini okuyorum ♥️🤗🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰🥰😀😀😀😀😀😀😀😀😀😀😀😀

En iyi sahne hangisiydi?

OYUNCAK BEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin