Bedenim öyle bir korkmuştu ki...
Hiçbir şeyi hissedemiyordum. Balıklara baktığımda bana doğru geliyordu. Şuan titriyordum! Balıklar ağzını açmış geliyorlardı! Nasıl korkmazdım!Balıklar bana doğru geldikçe ben ayağımı sert bir şekilde çekiyordum.
Kahretsin! Galiba ciddi ciddi ölüyordum!Bir insanın her şeyi mi boktan olurdu!
Bari ölümüm güzel olsaydı.
Cama vurdum! Artık her şey benim için bitmişti. Ölümümü hissetmemek için gözlerimi kapattım. O balıklar beni yiyecekti. Benden geriye sadece akan kanım olacaktı.Ben balık neremden başlayacak diye beklerken bir anda akvaryum parçalandı, bütün sular yere fışkırdı bende kendimi yerde buldum.
Çok kötü düşmüştüm.Ulan Uraz ben sana bunu ödetmez miyim?
Saatlerdir nefesimi tutuyordum. O pis su biraz boğazıma girmişti. Öksürdüm! Hata kusmak için parmağımı ağzıma koydum...
Salak buna gerek var mı? Zaten son derce mide bulandırıcı değil miydi?Kafamı yukarı kaldırdığım da urazın delice bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ona öylesine nefretle bakıyordum ki... Şuan onu elime verseydiler onu iki parçaya böler, et parçalarını kedilere mama olarak dağıtırdım. Kırk yılda bir bedeni bir işe yarardı!
Gereksiz bok herif!
Ben onun ayakları altında olamazdım. Evet yorgundum! Ölecek gibiydim... Ama birisi bana yukardan bakamazdı. Zor, bitkin bir şekilde ayağa kalktım.
Başım dönüyordu! Güneş niye etrafımda dönüyordu! Bir insanın gözleri kendi kendine dönebiliyor muydu?Kafam gidiyordu!
"Bu sana bir ders olsun! Bir daha sözümden çıkarsan, işte o zaman gerçekten ölürsün!" Uraz bir şeyler mırıldanıyordu. Sinek vızıldısı gibi... En son gözlerimin karardığını hatırlıyordum.
***
Uyandığımda sabah olmuştu. Üstümde ayıcık desenli pijamalarım vardı. Bununla ben nasıl intikam alacaktım! Ciddiyetimi bozuyordu!İki saat tavana baktım...
Ben kime bulaştım, kimin günahını aldım? Cidden kara kara düşünüyordum. Bu bela başıma nerden gelmişti.Bir komşumuz vardı sürekli balgamını caddeye atardı. Bende onu uyarırdım. Acaba kadının çok mu üstüne gittim!
"Yok be! Kadın sürekli sana gülüyordu. Birde kulaklarında sorun vardı. Beni duyup duymadığı bile beli değildi..."
Kendimi sorgulamayı bıraktım ve ayağa kalktım.
Uraz Beni yaşatmayacaktı! Çünkü ben onu öldürecektim...Uraz seçkin kendini çok aklı zannediyordu ama aptalın önde gideniydi! O benim bedenime zarar vermişti ama ben onun ruhuna zarar verecektim.
O akvaryumda geçirdiğim tüm sahnelerin tek bir vuruşu olacak!
Robot gibi davrandım yine hiçbir şey olmamış gibi kahvaltıyı güzelce hazırladım.
"Robot bebek size en sevdiğiniz kahvaltıkları hazırladı." Dedim. Ne yaşarsam yaşıyayım çabuk toparlanmam lazımdı!
Uraz tepkisizce duruyordu... sakin geçen bir kahvaltı etmiştik. Kendimi koklarken az daha bayılacaktım.
Hayatımda ilk kez bu kadar iğrenç kokuyordum.İşlerimi bitirdikten sonra gidip kısa bir duş almıştım. Uraz her zamanki gibi odasında takılıyordu. Bende elime bir çakmak aldım ve onun meşhur tablolu odasına gittim.
Korkuyor muydum? Evet ama Uraz asla benim olduğumu anlamayacak.
Çünkü bu sabah giydiklerimi bir yastığa giydirmiştim. Yastığa bile çilek kokan krem sürmüştüm.Planımı dört dörtlük kurdum.
Yaşasın ben, yaşasın kötü planlarım!Göreceğim odanın kapısı kilitliydi ve ben kapıyı tel tokayla açtım. Zorlandım ama pes etmedim. Mücadele etmeye devam ettim. Bu benim bir yeteneğimdi. Kendi yöntemlerimle eskisi gibi kilitledim. Bunu kim yapabilirdi hırsızlar dışında?
İçeri girince havasız kalan bu odayı kokladım. Az daha diğer dünyaya gidiyordum. Bu ne havasızlık? Gözlerimi tabloların üzerinden gezdirdim ve Uraz için en önemli tablo o yaşlı kadındı! Biraz kolonya döktüm ve çakmakla yakınca geri çekildim bir yere saklandım. Uraz tilki'nin önde gideniydi. Tablo yanarken zevkle izledim. Urazın beni bulamıyacağı tek bir yer vardı o da dolap!
İnşallah kurduğum tuzağa kendim düşmem! Bu fikir çıksın aklımdan!
Dolaba girdim ve kapının açılma sesi geldi. Gözlerime inanamıyordum Uraz dolmuş gözleriyle tabloya bakıyordu.
"Anne" dedi. Acı çeken sesiyle. Nasıl yani o tablodaki kadın urazın annesi miydi?
Evet yeni bölüm nasıldı?
Yine olaylar yine olaylar!
Sizi hergün şoka uğratmayı seviyorum.Daha bir sürü şey olacak!
Okumaya devam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCAK BEBEK
Romance+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA OYUNCAK BEBEK OLUR MUSUNUZ?" bu iş ilanıyla o eve gitmişti. Karşısında duran adamı dinliyordu. "Uraz...