OYUNCAK BEBEK

SON DEFA

Uraz seçkin

Her zaman eksik kalan bir yanım vardı. Bunun sebebi yeterince sevgiyle büyümedim.
Güzel bir çocukluğum hiç olmadı.

Mesela hiç parklara gitmedim. O kaydıraklar da kaymayı bana gülümseyerek bakan bir arkadaşı kumdan kaleler yapmak hepsinin olması için sadece hayal ettim.

Acı içinde gülümsedim. Bunların olması imkansızdı. Gözümde hep bir kadının hayali vardı.

Kıvırcık sarı saçları vardı. Erkeklerin boynu kadınların saçı güzel kokardı değil mi? Onunda saçları çok güzel kokuyordu.

Keşke yanımda olsaydı. Ona sarılsaydım. Bütün acılarımı unutacaktım. Gerçek olamayacağını biliyordum. Sadece hayal ediyordum.

Çikolata rengindeki gözleriyle sıcak bir şekilde bana bakıyordu.

Gülüşü çok güzeldi içinde kaybolmak istiyordum. Nefesimi kesecek kadar çok güzeldi.

Görüntüsü bana huzur veriyordu. Keşke hayalimdeki kadın gerçek olsaydı.

Onun için her şeyi yapardım. Adı Leyla olsun. O benim ilk ve son aşkım olacaktı. Hayali bile çok güzeldi.

Omuzumda bir el hissetim. Bu irkilmeme neden olmuştu. Yaşlı bir adam bana bakıyordu. Ben onu hiç tanımıyordum. Bana gülümsedi,

"Merhaba oturabilir miyim?" Diye sordu. Sadece olumlu anlamda kafamı salladım.

Şaşkın bir şekilde adama bakıyordum.
Zengin birine benziyordu. Benim gibi biriyle ne işi olurdu?

Yanımdaki boş yere oturdu. Aramızda tuhaf bir sessizlik oluştu.

"Seni kaç gündür izliyorum. Yalnız mısın?"

Herkesin yalnız kaldığı bir tarafi vardır.

Adam benden bir cevap bekliyordu. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Derin bir nefes aldım.

"Evet yalnızım." Dedim.

"Sana bir teklifim var..."

Mavi gözlerimi adama diktim.

"Ne teklifi?"

Ben çalışmak için daha çok küçüktüm.

"Sana yeni bir hayat vermeyi teklif ediyorum."

Ben yeni bir hayat istemiyorum. Sadece resim çizmek istiyorum.

"Üzgünüm efendim ama benim gitmem gerekiyor."

Organ mafyası falan olabilir miydi?
Yabancı insanlarla konuşmamalıydım.

Bunu bana kimse öğretmemişti kendim öğrenmiştim.

Ayağa kalktım vakit öğlendi yağmur yağmaya başladı.

"Delikanlı seni yarın burada bekliyor olacağım. Lütfen gel"

Koşmaya başladım. Durmadan koşuyorum. Yağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu. Bir sürü insanın yüzü belirleniyordu.

"Baba!" Diye bir ses duydum.
Birisi beni tokatlıyordu. Gözlerimi açtığımda zera endişeli bir şekle bana bakıyordu.

"Baba iyi misin? Çok korktum."

Doğru ya biz en son kaza yapmıştık.
***
Başım çok ağrıyordu. Elimle başımı tuttum.