Karnıma giren sancıyla dişlerimi sıktım.
"Karnım çok ağrıyor" diye bağırdım.
Nefes alamıyorum. Uraz nerdeydi!Anandi bana destek vermek için elini omzuma koydu.
"Leyla bu acı geçecek..." Burada doğuran bendim. Tabii öyle demesi kolaydı. Acale bir şekilde beni bir odaya getirdiler. Bilmediğim bir sürü alet vardı. Benim uraza ihtiyacım vardı ama Uraz ortada yoktu!
Tabii çocuğu yapmak kolaydı.
Metin bey bir gidip geliyordu benden daha çok heyecanlıydı. Sanki o doğuracaktı.
Anne ben çok özür dilerim canın çok yanacakBen acı çekmeye razıyım sen canını sıkma. Kemiklerimin kırıldığını hissediyordum. Bu durum beni çok korkutuyordu.
"Uraz nerde?" Dedim.İçime giren sancıyla çığlık attım. Canım çok Acıyordu hemde çok fazla! Acıyor acıyor acıyor acıyordu!
Anandi endişeli bir şekilde bana baktı.
"Dayan!" Dedi.
Elimle karnımı tuttup derin bir nefes aldım.
"Bu acı artık bitsin istiyorum." Dedim. Sesimde acı bir ton vardı.
Anne özür dilerim...
Zera bana zarar vermek istemiyordu. Bunun farkındaydım. Acı çektiğimi hiç ona belli etmek istemiyordum ama O anlıyordu. Bedenimdeki her hücrenin hareketini biliyorudu. Nefes almakta zorlandım boğulacak gibi oldum.
"Leyla dayanmak zorundasın kendini bırakma. Bak urazı düşün içindeki şey ikinize ait ve onu kucağına alınca tüm acılarını unutacaksın."
Anandi psikoloji mi okumuştu? Bana ne kadar güzel moral veriyordu. Bugün gözüme bir ayrı girmişti.
İçimde bir şey vardı ve bedenimi çok acıtıyordu. Kemiklerimin ağrısı geçmiyordu. Dayanacak gücü kendimde bulamıyordum. Yanaklarıma çok kötü bir ağrı girdi
Acı bir şekilde inledim. Sanki yanaklarım yırtılıyordu."Leyla!" Urazın sesini duyunca kafamı kaldırdım. Anandi ona kızgın bir şekilde baktı.
"Sen nerdesin? " Diye sinirli bir şekilde sordu. Uraz bana doğru geldi ve elimi tuttu. Ondan güç almıştım. Benim sana ihtiyacım var Uraz.
"Dayan güzelim..." Dedi.
Alnımdan terler geliyordu. Bedenim yanıyordu. Bütün gücümle urazın elini sıktım.
"Day-dayanamıyorum!" Dedim.
Anandi karnımı aşağıya doğru itiyordu."Doğum baya zorlu geçecek seni kaybedebiliriz." Ölümden çok korkuyordum. Bedenime bir irkilme geldi.
Belkide bir daha gözlerimi bu hayatta karşı açmayacaktım. Kızım bensiz büyüyecekti. Uraz başkasını sevecekti.
Bunları düşünmemin sırası mıydı?
Gözlerim ilk defa gerçekten doldu. Bu sefer gideceğimi hissediyordum."Uraz" dedim.
İçime giren acıyla tekrar bir çığlık attım. Nefes almakta zorlanıyordum. Nefes alınca kalbim acıyordu.
"Kızımıza çok iyi bak... Zera sana emanet. İstediği her şeyi ona al..."
Uraz bana sus dedi ama hayır susmayacaktım. Belkide bunlar benim son cümlelerimdi.
"Ben öleceğimi hissediyorum ve son defa senden bir şey istiyorum." Dedim.
Metin bey üzgün bir şekilde bize bakıyordu. Anandi ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Celil beyde ilaç almaya gitmişti. Her zaman durumları bu adam bozuyordu. Bir üçgenin bozulmuş parçası gibiydi bu adam.
"Leyla böyle konuşma. Kızımız beraber büyüteceğiz..." Diye konuştu Uraz.
Zera her zaman güçlü ol kimsenin seni üzmesine izin verme. Seni üzenleri hayatından çıkar.
Kalp çok önemli kırılınca bir daha onarılmıyor. Seni çok seviyorum...
İİyi bir evlat olamadım ama iyi bir anne olmaya çalıştım. Sana iyi bir Anne oldum mu?
Hiç canını sıkmadım değil mi?Hayır anne ben seni çok seviyorum ve canımı hiç sıkmadın.
Benim güzel yavrum kendine iyi bak.
Anne bunları sana yaşatığım için özür dilerim. Sen harika bir anne oldun.
"Uraz ben ölünce mezarıma papatya getir olur mu?"
Mavi gözleri hüzünle bana bakıyordu yanıma çöktü. Elimi öptü. Titrek bir şekilde nefes verdi.
"Ölmene izin vermeyeceğim eğer öyle bir şey olursa seni tekrar çizerim." Dedi.
Sessiz bir şekilde gülümsedim. Doğru ya Urazın çizdikleri gerçek oluyordu.
"Geri gelmiyecekmişim gibi hissediyorum... Sen soruma cevap ver."
Bir süre yüzümü izledi sonra derin bir nefes aldı.
"Her gün mezarına papatya getireceğim ama öyle bir şey olmayacak!"
Papatyaları ben hiç sevmezdim ama papatyalar hakkında bilmediğim bir şey vardı o da papatyalar ölünce çok güzel kokarmış.
Kokusunu hiç sevmezdim ama şimdi en sevdiğim çiçek olmuştu.
"Çiçekler dalında güzel öyle koparıp getirme. Papatyaları direk mezarıma dik!"
Anandi kızgın bir şekilde bana baktı.
"Kendini hemen bıraktın. Biraz güçlü ol. Bu ne böyle Mezar randevusu gibi kesin şunu da bebeği dünyaya getirelim."
İlk defa bu kadına hak verdim.
"Sana bir ilaç vereceğiz tüm acıların gidecek..."
Anandi koluma bir iğne yaptı ve gözlerim kapanıyordu. Bir bebek ağlaması sesini duydum.
"Kızınız çok güzel..."
Evet yeni bölüm nasıldı?
En güzel sahne hangisiydi?
Bakalım daha neler neler olacak 🤐🤐🤐🤐🤐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCAK BEBEK
Romance+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA OYUNCAK BEBEK OLUR MUSUNUZ?" bu iş ilanıyla o eve gitmişti. Karşısında duran adamı dinliyordu. "Uraz...