Güzel bir tablo çizecektim. Ben iyi bir baba olmayı başaramadım. Bunun için çok üzgünüm. Çocuklarımın her anını kaçırdım. Seçimlerimde her zaman onları seçiyordum ama araya gerçek Ailem girince durup kalıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum.
Vampirlerin olduğu bir yeri çizmeye başladım.
"Aran ve çınar nasıl bir yer istiyorlar? En ince ayrıntısına kadar bilmek istiyorum."
Leyla kırmızı bir elbise giymişti. Oldukça ateşli görünüyordu. Masum gözleriyle beni izliyordu. Elini karnına götürdü.
"Prenslerim babanızı duydunuz. Aran güzel sarışın bir vampir istiyor. Ne! Ay uraz bu çocuk beni bitirecek. Tamam genlerinizi benden alıyorsunuz. Ultra yakışıklı olacaksınız ama siz uraz seçkin'in çocuklarısınız. Çapkınlığa şimdiden başlıyacaksanız işimiz yaş..."
Ona yandan bir bakış attım.
"Yalnız çocukları tek başına yapmadın. Benim de genlerim var." Diye sitem dolu bir sesle konuştum. Leyla suçlu küçük çocuklar gibi kafasını tavana dikti.
"Dediklerimden buna mı takıldın? Onların söylediği şeyleri söylemeyeceğim! Baba ve oğulları olarak başıma bela oldunuz! Ben sizleri nasıl o güzel kız olan vampirlerden koruyacağım? Bana hiç mi acımıyorsunuz!" Diye bağırdı.
O küçük bebeklerim böyle ne hayal etmişlerdi de anneleri bu kadar sinirlenmişti?
"Aran ve çınar Annenizi üzmeyin." Diye uyarı veren bir ses tonuyla konuştum. Leyla asık bir suratla bana baktı. Cebimde duran çikolatayı ona gösterdim. Gözleri parlamaya başladı. Dudaklarını yalamaya başladı.
"O elindekini tabikii bana vereceksin. Değil mi?" Diye masumca sordu. Bu halleri o kadar tatlıydı ki...
Yanıma doğru gelmeye başladı. Elimdekini almaya çalıştı.
"Karıcım bunu almak istiyorsan çocuklarımın istediği şeyleri bana aktarman gerekiyor."
Ellerini kolunda birleştirdi. Göbekli haliyle çok tatlı gözüküyordu.
"Çikolatanı al çal başına. Senin gibi koca olmaz olsun! Ben hamileyim! Benimle böyle anlaşma yapmaya utanmıyor musun?"
Allah aşkına şimdi ben ne dedim? Niye bu kadar delirdi. O hamile ve benim sakin olmam gerekiyordu.Dolan gözleriyle bana baktı. Hemen çikolatayı ona verdim.
"En sevdiğinden özür dilerim." Dedim ve yanağında öptüm. Çikolatayı alıp yemeye başladı.
"O vampirler kesinlikle kız olmayacak. Benim bebeklerim daha küçük. Kaynana olmak için çok gencim." Benden bir cevap alamayınca gözlerini devirdi.
Sinirli bir şekilde konuşmasına devam etti. Elindeki çöpünü elime tutuşturdu.
"Hamileyim diye galiba sana çok çektiriyorum."
"Yok canım, sen keyfine bak." Dedim.
Ben Leyla'ya yalan söylüyordum. Her an onun hayatından çıkabilirdim. Bu kendime hatırlatmak istemediğim bir gerçekti. Şuan tek istediğim bir şey vardı o da onunla biraz vakit geçirmekti.
"Uraz sen beni seviyor musun?" Diye sordu. Bu soruyu sormasını hiç beklemiyordum.
Gözleri üzgün bir şekilde bana bakıyordu.
"Sevmeseydim evlenmezdim." Dedim. Leyla ben seni çok seviyorum. Bir bilsen içimdeki acıları...
Bana dil çıkarıp,
"Çok kabasın! Seviyorum desen ölür müsün?" Diye cırladı.Onu kucağıma oturttum. Senin için ölüyorum be kadın! Kokuna varlığına her şeyi feda ederim.
"Hamilelik hormonları diye bir lanet var. Sakin ol." Dedim. Bana çok kötü bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCAK BEBEK
Romance+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA OYUNCAK BEBEK OLUR MUSUNUZ?" bu iş ilanıyla o eve gitmişti. Karşısında duran adamı dinliyordu. "Uraz...