YARA

24.3K 1K 375
                                    

Zera babana kötü bir şey yapma!
Her şey için çok geç!

Endişeli bir şekilde uraza baktım. Elim ayağım titriyordu. Elleri bir anda buruşmaya başladı.

Babam ellerini kullanamayacak.

Zera sen ne saçmalıyorsun? Babanın bu durumunu hemen düzelt.

Uraza baktığımda sadece elini izliyordu. Ayağa kalktı.

"Ellerimi hissedemiyorum." Diye bağırdı. Zera, bunu neden babana yaptın? Hemen bu durumu lütfen düzelt.

Hayır anne!

Sakin olacaktım. Peki neden ellerine ceza verdin? Başka bir yerlerine verebilirdin. Onlara karşı sanki savaş açmıştık. Onlar itilâf devletiydi bizde ittifak devletiydik.

Herkesin sevdiği bir yerini bozdum.

Sana kötülük yakışmıyor hele babana karşı hiç! Bu durum benim hoşuma gitmedi.

Bana karşı tavırları düzgün olmadan onlara merhametli olmayacağım

Kızım bak gerekirse seninle ayrı bir hayat kurarız. Böyle cezalar verme.
Urazın elleri çok değişmişti. Ellerini sallayarak konuştu.

"Hissedemiyorum." Dedi.

Bunu zera yaptı diyemiyordum. Her şey daha kötü olmadan konuşmam gerekiyorudu. Derin bir nefes aldım.

Urazın tepkisini merak ediyordum bunu bilmeye hakkı vardı.

"Uraz" dedim kuru bir sesle.

Hayır! Anlatma... Yoksa her şey farklı olur.

Bu durumu en kısa zamanda düzeltirsen bir şey anlatmayacağım.

Tamam söz veriyorum en kısa zamanda normale dönecekler.

Sana güveniyorum...
Uraz sorarcasına bana bakıyordu.

"Acaba ilaçlar mı etki etti? Elin niye böyle oldu! İyi misin?" Diye sordum. Yine yüzüm kızarmıştı. Kahretsin! Beyaz tenli olduğum için hemen  bu kırmızılık kendini belli ediyordu.

Uraz, çok kızgındı, gözlerinde öfke fışkırıyordu ama artık yapacak bir şey yoktu.
***
Yemek hazır olunca Anandi gelip bana haber vermişti. Niye kendini yoruyorsun? Telefon edip haber verseydin ya!

Aşağıya inince hazırlanan masaya şaşkın bir şekilde baktım. Hemen hemen her şey vardı. Bu kadar hazırlık kimin içindi? Bir tane sandalye çekip oturdum.

Uraz da hemen yanıma gelip oturmuştu. Bensiz yapamıyor!

"Enişte ne zaman geliyor?" Diye sordu Uraz.

Anandi yüzünde ufak bir gülümsemeyle Uraz baktı.

"Ben şimdi onu almaya gidiyorum..." Dedi. Masada duran telefonu titredi. Heycanlı bir şekilde telefonunu eline aldı.

"Almama gerek yok zaten gelmiş!" Dedi. Ne kadar mutluydu! Ergenlikten yeni çıkmış gibiydi...

Bir dakika! Enişte mi?

"Enişte?" Diye sorarcasına onlara baktım. Metin bey  bana asık bir suratla cevap vermişti.

"Kardeşimin kocası!"

Ne! Bu Anandi evli miydi? Niye benim bundan haberim yoktu. Kıza bak ya... Kocası gelecek diye ne kadar mutlu. Anandi'nin bu kadar koca meraklısı olduğunu bilmiyordum.
Ama sanki metin bey bu adamı sevmiyordu. Ondan bahsederken bile sesinde öfke vardı.

"Baba ellerim ne olacak?" Diye sordu Uraz.
Onlara yalan söylüyordum ve tedirgin olmuştum. Yemekle bakışıyordum yalan söylediğimi anlamasınlar diye saçma sapan konular açıp konuştum.
Metin bey gelip urazın ellerine dokunmuştu.

"Sıcak bir şey dökeceğim!"

Mutfağa girdi elinde sıcak suyla gelmişti ve hepsini urazın eline dökmüştü.

"Baba hiçbir şey hissetmiyorum." Sesi çok üzgün geliyordu. Bu halleri içler acısıydı. Herkes bir bedel ödemişti.

Her şeyin düzelmesini beklerken daha boktan bir hale giriyorduk.

Kapı çaldı ve Anandi götünü sallayarak gidip kapıyı açtı.

"Hayatım hoşgeldin!" Deyip sarılmıştı.
Zera'nın sıcak nefesini içimde hissediyordum. Uyuyordu balım!

Anandi'nin kocası hepimizle göz teması kurdu, hafif bir şekilde gülümsedi.

"Hepinize iyi akşamlar!" Dedi.
Onu incelemeye başladım.

Saçları hafif beyazlaşmıştı yani buradan bir kaç tel görüyordum. Anandi onun yanında çok genç görünüyordu. Bu aile zamanla büyüyordu.

Anandi'nin dudaklarından öptü. Burada aile vardı! Ayıp yani!

Allah'tan kızım uyumuştu.

"Saçların çok havalı olmuş."

Ay yeni gelin gibi anandi'nin yüzü kızarmıştı. Gözleri beni buldu sonra şişen karnıma baktı.

"İsminizi çok duydum Leyla hanım! Ben celil Şahmeran!"

Celil ismi bana bir yerden tanıdık geliyordu ama nerden?

Anandi kocasını masaya oturtmuştu. Ne kadar iyi davranıyordu.
Masada çatal bıçak sesinden başka bir ses gelmiyordu.

Anandi kocasını göstererek havalı bir şekilde konuşmaya başladı.

"Leylacım biz bütün yaptığımız ilaçların bitkisini kocamdan alıyoruz."

Yani ben ne yapayım! Birde bana yapmacık bir şekilde leylacım demesi yok muydu? Tam sinirlik hareket!

Beraber yemeklerimizi yedik. Anlaşılan kocası da bu işin içindeydi.
Celil... Celil bu ismi ben nereden duymuştum?

Burada küçük bir ayrıntı var...
Bulanlara "🌼" bu simgeyi koyucam...

Gelecek bölüm Çarşamba günü gelecek...

Gerçekten çok farklı bir sürü şey olacak.

Bu yeni bölümü nasıl buldunuz?

OYUNCAK BEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin