Gözlerimi kapattım...
Ben galiba şizofren oluyorum. Doktora gitmem gerekiyordu hemde acilen!
Gözlerimi korku içinde açtım ortada bir şey yoktu. Papatyalar bir anda yok olmuştu.Açlık beynine vurdu!
Artık halüsinasyon görmeye başladın.Hemen kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. O papatyalar gözümün önünden gitmiyordu. Hepsi kurumuştu ve havadaydı.
Allah'ım ben aklımı mı kaybediyorum?
Tırankalarımı yemeye başladım. Ben böyle nereye düşmüştüm.
Zaten urazın odasına gitmeye korkuyordum. Telefonum çalınca gidip baktım. Arayan metin beydi!İş işten geçti bu adam beni yeni mi arıyordu? Neyse telefonu açtım.
"Alo, Leyla bir sorun mu var?" Diye tedirgin bir şekilde konuştu. Evet oğlunuz benim planım yüzünden az daha ölüyordu!Abartma istersen alt tarafı bir kriz! Geçirdi.
Organlarım gün geçtikçe daha çok kafayı yemeğe başlıyordu.
Artık hayırlı uğurlu olsun."Efendim ben işi bırakmak istiyorum." Burada kaldığım sürece gideceğim tek yer deli hastahanesiydi! Birazcık aklım varsa burada daha fazla kalmazdım.
Bir müddet bir ses gelmedi.
"Leyla ben sana güvendim ve iş için buraya geldim. Şimdi ne yapıcam?" Tabiki tıpış tıpış buraya geleceksin!
"Kusura bakmayın ama ben daha fazla dayanamıyorum." Dedim.
Her şeyin canı cehenneme!
Babacım sen hariç!"Bak Leyla elimde sözleşme var. Hem buradaki doktorlar çok iyi. Bir tane ayarladım. Adı Jones babanın hastalığı üzerinde araştırma yapıyor. alzheimer hakkında çok bilgisi var. Tabii sen bilirsin. Ben ilk uçakla oraya gelebilirim ama sen gittikten sonra baban öyle bir şansı çoktan kaybedecek!" Telefonu sinirli bir şekilde Metin beyin üstüne kapatım.
Bu lanet adam beni nasıl burada tutacağını iyi biliyordu. Doktorun adı Jones miydi? Aman 'j' harfine sahip insanlar benden uzak dursun!
***Her şey berabat bir hale geliyordu. Uraz hâlâ triplerdeydi. Salak sana dürüst oldum daha ne istiyorsun?
"Oyuncak bebek bana kahve getir!" Oo demek bey efendi konuşmaya karar verdi. Kahvesini yapıp kapısını çaldım gelip açtı. Benim yüzüm beş karış havadaydı."Kendine niye kahve getirmedin?" Diye sordu tripolik.
Sanane! Böyle götüm yemiyor demeye. Ah zavalı ben!Acitasyon yapmayı kes!
Tamam iç sesim ne diye bu kadar sinirlendin?
"Robot bebek çok üzgün" dedim.
Hiçte üzgün değildim. Erik dalı açsaydılar oynardım!Erik dalı gevrektir...
Diğer kısmını beynim hatırlamıyor.
Yolu destandır."Bak seni uyarıyorum bir daha benim için kendini tehlikeye atma!"
Bir dakika bu çocuk ne diyordu. Ona anlamayarak baktım.
"Robot bebek anlamıyor" dedim. Sesim böyle ağlamaklı çıkmıştı acitasyon örneği böyle olmalı."O maymun sana zarar verebilirdi..."
Bu galiba farkında değil! Bana en büyük zararı sen verdin! Bir de utanmadan gelip jokere diyor sana zarar verebilirdi?Sen git ilk önce kendine bak sonra git hayvanı suçla! Şerefsiz herif...
Bir an jokeri özlediğimi farkettim.
Görseydi onu ne kadar savunduğumu bana gelip sarılırdı.
"Sana demin dediklerim için üzgünüm"Vay be üzgünmüş!
Sen bir robotsun Leyla ona göre davran. İçinden ona saydır ama yüzüne gül. Birinci kural bu."Robot bebek üzülmenizi istemez."
Bok istemem!
Burada ağlasan gider içerde göbek atarım. Uraz üzgün ve mutsuz görünüyordu. Bugün biz mutsuzduk.
Bana yatağını gösterdi."Gel uyuyalım..." Yanına gittim ve beraber uzandık. Elleri saçlarımda geziyordu.
Sarı kıvırcık saçlarım bu durumdan memnundu! Ama ben bedenimin sahibi olarak memnun değildim.
"Sen yeryüzündeki güneşimsin..." Uraz böyle söylediği zaman ben kendimden geçmiştim.
Sen bu laflara gelecek kız değilsin...
Beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı bende onu boğmak ister gibi sarıldım sonra gözlerim eline takıldı. Elinde beyaz boya vardı. Papatya hangi renkteydi?
Beyaz!Evet yb nasıldı?
Ooo daha yeni başlıyoruz!
Burayı bir soru işaretiyle bitirmedim çünkü siz o soruyu kendinize sorun istedim...Gece gece ilham geldi ve yazdım ama benim ilham perilerim sizsiniz❣️❣️❣️❣️❣️❣️😘😘😘😘🤗🤗🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNCAK BEBEK
Storie d'amore+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA OYUNCAK BEBEK OLUR MUSUNUZ?" bu iş ilanıyla o eve gitmişti. Karşısında duran adamı dinliyordu. "Uraz...