OYUNCAK BEBEK

YILAN ADASI

Elimdeki süpürgeyi yavaş bir şekilde yere bıraktım. Lan ben niye bu kadar ağır çalıştım! Yer çekiminde sorun vardı! Uraz da ayağa kalkmıştı. Dalga geçercesine güldü.

"Oyuncak bebeğim, Bana baksana sana bu tabağı verecek göz var mı bende?" Uraza yaklaştım. Sahiden verecek gözü yokmuş.

Uraz gözlerimin içine bakarken ben tek bir hareketimle tabağı elime almıştım. İşte şampiyonluk buydu!

Sen neymişsin be Leyla!

"O tabağı bana ver!" Diye bağırdı.
Yok ya başka emrin var mıydı? Bir anda eğildim ve Ayağımdaki terliği kafasına fırlatıp, kaçtım. Bu cesaret nerden geliyordu Leyla? Bu çocuk bunun için ağzına sıçacak! Uraz ufak bir şok geçirmişti. Benden böyle bir şey beklemiyordu. Koşmaya başladım, Arkama baktığımda elinde çekpasla beni kovalıyordu. O değilde çekpas ne alakaydı?

O çekpasla kovalarsa bende süpürgeyle onu kovalardım. Bu kadar basit!
Elimdeki tabak az daha yere  düşüyordu. Hele öyle bir şey olsaydı ben urazı gebertirdim. Neyse ki son anda dengemi korumuştum.
Sen her zaman sakarsın. O tabağın şuanda yerle öpüşmesi gerekiyordu.

Bak iç ses sen çok şeysin ne diyorlardı? Ha Şom ağızlı! O yüzden kes sesini. Resmen Urazla birlikte Evin içini turluyorduk.

"Senin benim dediklerimi yapman gerekiyor!" Diye kızarak konuştu.

Üzgünüm bebeğim ama öyle bir dünya yok! Hadsiz boklu herif!

"Robot bebek komutu anlamıyor" diye nefes nefese kalmış  bir şekilde  konuştum. Koşmaktan kilo vermiştim. Zaten az bir kiloya sahiptim.

Resmen tek elimle mücadele veriyordum. En sonda pes ettim ve tabağı ona verdim.
Zıkkım ye!
***
Özgür olmama çok az kalmıştı. Heyecanlı bir şekilde Metin beyin gelmesini bekliyordum. Akşama doğru burada olucaktı. Uraz kafasına buz tutuyordu attığım terlik alnını morartmıştı çığlık atması gerekmez miydi? Şahsen ben o terliği kafamda yeseydim bağırırdım ama o hiç bir tepki vermemişti. Ruh hastası!

"Robot bebek çok üzgün böyle olacağını tahmin edemezdi." Dedim.
Keşke daha kötü vursaydım.

"Sen giderek vahşi birine dönüşüyorsun." Bunu bana diyene bak. Sanki kendisi çok masumdu!

"Robot bebek hiçbir şey yapmadı. Robot bebek hiçbir şey yapmadı."

Uraz masaya geçip oturdu. Ben tabiki hepsini dışardan sipariş vermiştim. Metin beyin istediği kek bu dünya üzerinde yoktu. Bu kekin tarifini bir deftere yazmıştı. Benim beynim anlayana kadar saatler geçmişti. İki kere yaktım! Sonra yapa yapa muhteşem kıvama ulaşmıştım.

Hiç pes etmemiştim, kötü oldu yine devam ettim çünkü biliyordum birgün başaracağımı ve güzel olmuştu.

"Babam iki saat sonra burada olucak." Uraz beli etmese de ben gözlerinde görüyordum. O da babasını çok özlemişti. Ben hâlâ aynı tazelikte metin beye kızgındım. Urazı nasıl deney olarak kullanabilirdi! Bana hasta olduğunu söylemişti ama o bunu yapmıştı. Urazı hasta eden O!

Benim urazla ilgili gerçekleri bildiğimi bilmiyordu. Acaba bilse ne yapardı?

Urazla sohbet etmek adına söze girdim.
Uraz seçkin bu hayatta görebileceğiniz en sıkıcı insan!

"Robot bebek sohbet etmek istiyor" dedim. Kafasına terlik attım diye umarım bana kin beslemiyordu. Bir daha asla bir tabloya girecek kadar kendimi cesur hissetmiyorum.

"Yılan adasını hiç duydun mu?" Sorduğu soru tüylerim diken diken etmişti. Yoksa beni o adaya mı koymaya düşünüyordu?
Aman tanrım!

İç sesim ne yapalım ölü taklitine ne diyorsun?
Bence öyle bir şey yapmaya kalkarsa direk ben insanım de!

Sen ne kadar zekisin! O zaman tüm çabalarım boşa gider. Babam iyileşmez, beni hatırlayamaz. Niçin sabretiğimi sanıyorsun. Urazla ortak bir noktamız vardı o da ailemizden aldığımız yaralardı. Uraz her zaman Annesine bakarak onun anılarıyla yaşamıştı ama ben babamın beni unuttuğu gün her şeyini silmiştim. Benimle birlikte olan tüm fotoğraflarını silmiştim. onu bana hatırlatacak her şeyi yok etmiştim çünkü yüzleşmekten korkuyordum bana acı veriyordu.

"Hey oyuncak bebek!" Urazın sesiyle kendime geldim. Bu aralar çok dalıyordum.

"Robot bebek yılan adasını duydu. Bu ada Brezilya'da yer alıyor. Her bir metre karesinde yılan bulmak mümkün ve çok tehlikeli olduğu için o adaya girmek yasak" dedim.

Beynim benden habersiz böyle gereksiz bilgileri kaydetmişti. Uraz umarım beni o adaya göndermezsin!

"O adaya gitmek ister misin?"

Şimdi hayır dersen inatla seni o adaya koyar en iyisi evet de!

İçimden besmele çektim.
"Robot bebek o adaya gitmek istiyor" anasını satayım korkudan sesim titriyordu.

Lan sülük metin bey gel de kurtar beni!!

"Yemekten sonra o adaya yolcusun senin isteğini mi kıracağım?"

Hiç yılan adasını duydunuz mu? Gerçekten böyle bir ada var!

Bakalım daha neler olucak.

Son iki bölüm 😭😭

Sizler daha çok şaşıracaksınız!!!!