YENİ KOMŞULAR

3.8K 201 122
                                    

Dalgın bir şekilde merdivenlerde durup oturdum. Ellerimi saçlarımın arasına daldırdım.

"Sikik oyunun koruyucusu benden ne istiyorsun?" Diye bağırdım.

Başıma ilk defa böyle bir şey geliyordu. Kendi karakterimin dışına çıkıyordum. Birisi beni yönlendiriyordu.

Her şey boktan olabilir. Kafamı kaldırdığımda Cem karşımda duruyordu.

"Efendim iyi misiniz?" Diye sordu.

Mavi gözlerimi ona diktim.

"İyi değilim."

Yanıma gelip oturdu. İkimizde tek kelime etmiyorduk. Sessizliği cem bozmuştu.

"İyi şeyler yaşamadınız. Zamanla her şey geçer diyorlar ama bir şeyin geçtiği yok."

Acılarımızı bile zamana bırakıyorduk.

"Haklısın" Dedim. Bu oyunda bir rolüm vardı ve benim hepsini en iyi şekilde yapmam gerekiyordu.

"Ailem nasıl öldü?" Diye sordum. En ince ayrıntısına kadar bilmem gerekiyordu.

"Efendim seçkin Ailesi Dünya da tanınan bir mafya. Rahmetli babanız çok iyi şeylere imza attı. Koçlar sizin baş düşmanınız. Kötü işler yapıyorlardı. Yurtdışından madde getirip bizim ülkemizdeki gençleri zehirliyorlardı. Babanız son nefesine kadar mücadele etti. Evinizi ateşe verdiler. Sizi cayır cayır yaktılar. Babanızın bedeni kül oldu. Annenize tecavüz edildi. Kız kardeşiniz öldü bununla birlikte o yangında bebeğini kaybetti."

Cem'e bir işaret verip susturdum. Daha fazlasını dinlemeye gücüm yetmemişti.

Kendimi bu karaktere verdim.

Yanan bir ev gördüm. Ondan öncesinde bizi bağladıklarını Anneme tecavüz eden adamı. Kız kardeşimin eliyle karnına dokunup 'Ben hamileyim nolur öldürmeyin beni' demesi.

"Ailenin intikamını almak zorundasın çünkü o bebek benimde bebeğimdi!"

Şaşkın bir şekilde cem'e baktım.

"Olayda kurtulan tek kişi sensin.
Sen hatırlamıyor olabilirsin ama ben hatırlıyorum."

Cem'in sesi kızgın ve öfkeli geliyordu.

"Kız kardeşini gerçekten çok sevdim. Biz evlenecektik." Sesi hüzünlü çıkmıştı. O yangında sadede bbebeğini kaybetmemişti. O her şeyini kaybetmişti. Lidya'dan neden bu kadar çok nefret ettiğini şimdi anlıyordum.

"Lidya suçlu değil. Ailesinin yaptığı hatadan dolayı onu suçlamak bence yanlış." Dedim.

Cem derin bir nefes aldı.

"Sen ne diyorsun? Her şeyden haberi vardı. Bize haber verebilirdi ya da Polise gidebilirdi ama gitmedi. Onu bana ver!"

"Sana verirsem sen o kızı öldürürsün."

Cem alayla gülümsedi. Siyah gözleri acıyla doluydu.

"Efendim inanın onu doğduğuna pişman edeceğim."

Elimi cem'in omzuna koyup sıktım.

"Hayır cem ben varken o asla zarar görmeyecek." Deyip ayağa kalktım.

Odama gelip kendimi yatağıma attım.
Her şey çok hızlı ilerliyordu. Pencereyi açıp dışarısını izlemeye başladım. Hava güneşliydi nisan ayların sonundaydık.

Kolumdaki saate baktım. Saatimin camları kırıktı ama hala çalışmaya devam ediyordu.

Bu saat uzun zamandır benimle birlikteydi. Ona veda etmenin zamanı gelmişti. Kolumdan çıkarıp dolabıma koydum.

OYUNCAK BEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin