9

2.2K 79 5
                                    

Hastaneye geldiğimizden tam bir hafta geçmişti. Bugün taburcu günüydü. Asır'la çıkış işlemlerini hallettikten sonra bir taksiye binip evin adresini verdik. Yok boyunca konuşmadık. Yaklaşık 20 dakika sonra evdeydik. Abimlere geleceğimizi bir gece önceden haber verdiğimiz için Asır'ın dinlenmesi için bir yatak hazırlamış olmalılar diye düşünüyordum. Anahtar Asırdaydı.

"Asel kapıyı açamadım tek elle bi bakar mısın?"

"Tabii ki Abi."

"Yalnızken abi demene gerek yok artık."

"Asıl yalnızken dememe gerek var."

Sustu, cevap vermedi.

Anahtarı Asır'ın elinden aldım ve kapıyı açtım. Ev çok düzenliydi.
Hastanede 1 hafta boyunca abimler arasıra yanıma geldi, para ve kıyafet bıraktılar ama evin bu kadar düzenli olduğundan bahsetmemişlerdi. Buradan anlaşılıyor ki evi ben yokken Sevim çekip çevirmişti.

Asır her zaman oturduğu üçlü koltuğa oturdu.

"Asel'im su verir misin?"

"Peki." Oturduğum sandalyeden ayağı kalktım.

"Ya da sen biraz yanıma otur, konuşalım."

Derin nefes verip karşısındaki koltuğa oturdum.

"Yanıma oturmanı söylediğimi sanıyorum."

"İyi böyle."

"Peki."

"Söyle abi."

Yutkundu.

"Tamam, teşekkür ederim yaptıkların için."

"Sorun yok."

"Ve özür dilerim. Kalbini kırdım senin ama sen yine yanımda durdun benim."

Sorun yok, dedim ve hızlı adımlarla mutfağa yöneldim.

"Böyle davranmak zorunda değilsin bana, biliyorsun. Aşkını saklama yalnızken..."

Suyu fazlaca açıp onun sesini  duymamış gibi yaptım.

Vanilya'yı çok özlemiştim. Acaba ismine alışmış mıydı?

Vanilya, diye bağırdım mutfakta.
Ayağımdaki minik tırmalamaları hissettiğimde onu diğer elime aldım.
Yara geçse de canım acıyordu biraz ama o kadardan bir şey olmaz diye düşündüm ve Vanilya'yı öptüm.

Suyu ve Vanilya'yı da Asır'a götürdüm.
Sahtece gülümseyip suyu Asır'a verdim.

"Asel baksana dolaba meyve suyu var mı?"

"Su içiyorsun şu an?"

"Acıktım da ben."

"Kurarım birazdan sofra, uyu istersen o zamana kadar."

"Yok uyumam, şimdi kurmanı istiyorum."

Vanilya'yı son kez öperek onu Asır'ın kucağına bıraktım.

"Çocuğuma bir şey olursa senden bilirim."

"Çocuğun?"

"Vanilya."

"Çocuk değil o."

"Evet, o bir bebek."

Asır güldükten sonra bende güldüm ve mutfağa gittim. Dolaba baktım ama yemek yapmaya üşendiğimden -belki de tam bilemediğimden- geri kapatarak yemek söylemeye karar verdim. Çantamda telefonumu ararken Asır'ın telefonunu da buldum ve Asır'a götürüp verdim.

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin