30

957 28 1
                                    

"Günlerdir senin adına yapılan sütlaçlardan sonra farklı bir tatlı yedim de kendime geldim ya."

"Albüm için gerçekten teşekkür ederim. Ayrıca Asaf abimin sürekli beni size hatırlatacak şeyler yaptığına eminim."

"Unutturmuyor ki."

"Demek unut'caksın beni," dedim imalı imalı.

"Hayır öyle demek istemedim."

"Tamam Asır anladım ben."

"Şşş," dedi ve beni yanağımdan öptü.

"Öpme," dedim ve elime telefonumu aldım.

Önümde duran albümü aldı.

"Sen trip atıyorsan ben bunu alayım senden," diyerek sahte bir tehdit savurdu.

"Üfff ver bi' daha bakıcam."

İlk sayfasında Annem ve babamla olan bir fotoğrafım vardı.
Onlar yanyana, ben de annemin dizinde oturuyordum.
Elimi fotoğrafın üzerinde gezdirdim ve gülümsedim.

Sonraki sayfada Asır, ben ve  Kuzgun abim vardık. Burada 14 yaşındaydım, iyi hatırlıyorum. 4 sene önce lisenin ilk günü.
Asır'a sarılmıştım.

Asır'a döndüm. Gülümseyerek beni izliyordu.

"Sen, nereden buldun bu fotoğrafları?"

"Ben bulurum."

"İyi o zaman."

"Eve dönelim mi?"

"I-ıh, yarın cumartesi. Zaten okulun kapanmasına çok az kaldı."

"Sen ne yapacaksın, her zaman arkadaşında kalmazsın ki?"

"Bilmiyorum, şu lise bitsin, diplomamı alıyım sağlık kabini açıcaz Melodiyle."

"Eski konuları açmak istemiyorum fakat, Melodi şu biz Mirzayla kavga ettiğimizde, sen bayılınca bizi eve getiren kız değil mi?"

"Evet, öyle de ben üşüdüm."

"Kızım hırkayla okula mı gidilir."

"Kızın değilim."

" Of Asel. Hırkamı veriyim mi?"

"Yok ya üşütürsün sen de."

"Bir şey olmaz bana."

"Emin misin?"

"Eminim," dedi ve hırkasını çıkarıp üzerime geçirdi.

"Sana tekrar nasıl güveneceğimi bilmiyorum."

"Bana güvenmen için ne yapmalıyım?"

"Bilmem, insan sürekli yüzüstü bırakılınca bir değişik hissediyor."

Sandalyesinden kalktı ve yanıma geldiğinde kafamı kaldırıp ona baktım.

"Hayatımızda yeni bir sayfa açmaya ne dersin?"

"Ol...Olur."

Gülümsedi, gülümsedim.

Yerine oturduğunda gözlerinin içine baktım.
O da gözlerime bakıyordu.

"Asel, gitsek mi?"

"Nereye?"

"Eve."

"Olur da, bu masa ne olucak?"

"Hallederler onu merak etme," dedi ve göz kırptı.

Derin nefes verip ayağa kalktım ve Albümü bir elime aldım.
Asır, elini belime attı ve beraber arabaya yürümeye başladık.

"Eğer yüzünü birkaç gün daha görmeseydim ölebilirdim," dediğinde onu durdurdum ve yüzünü  yüzüme yaklaştırdım.

"Seninle uzak kaldık son günlerde değil mi," dediğimde dudaklarına biraz daha yakındım.

Diğer elini de belime koydu ve iki eliyle sarıldı.
Gözlerini kapattı, gözlerimi kapattım.
Birdenbire gelen mesaj sesiyle ikimizde gözlerimizi açtık ve birbirimizden ayrıldık.
Asır telefonuna baktı ve birkaç tuşa bastı.

"Çakır yazmış."

"Ne diyor?"

"Nerdeymişim."

"Sen ne dedin?"

"Cevap vermedim," dedi ve hapşırdı.

"Üşüdün değil mi?"

"Yok, üşümedim," dedi ve tekrar hapşırdı.

"Kesin üşüttün."

Asır tekrar art arda hapşırmaya başladığında onu elinden tutup arabaya götürdüm. 

Bindiğimizde Asırın yüzüne baktım. Hava birdenbire soğuduğundan dolayı üşütmüş gibi görünüyordu, yol boyunca hapşırıp durdu.                                                                                                                 Saatler geçtiğinde uykum çoktan gelmişti. Melodi'nin evini zar-zor tarif ettim ve Asır beni eve bıraktı.

''Eve gidince mesaj at Asır.''

''Tamam canım.''

Dediğine gülümseyip arabadan inmeye yeltendim ki, durdum. 

''Mutfakta bardaklık var ya,  yine o rafta tarçın var. Tarçınlı-ballı sıcak süt yap eve gidince,'' dedim ve üzerimde olan hırkayı çıkartacakken biraz öksürdüğünde durdum. 

Elini yanağıma koydu, sonra ise elini dudağıma koydu. Gülümsedim, ''İyi geceler.''

''İyi geceler,'' dedi ve gülümsedi. 

***

Zili çaldım ve melodi kapıyı açtığında içeri girdim. Kızı eve geç geldiği için sinirli olan anne edasıyla beni bekleyen melodiyi saymazsak iyi bir duruştu. 

''Okuldan beri evde yoksun, eve bir arabayla geliyorsun ve bir albüm var,'' dedi sorgular gibi.

''İçeri gireyim de anlatayım olur mu,'' dedi kendimi biraz tatlı göstererek. 

''Gir bakalım.'' 

İçeri girdim, ''Şey, yarın kahvaltıda anlatsam olur mu?''

''Kaç bakalım Asel,'' dedi ve güldü. 

Hemen kaldığım odaya girdim ve cama çıktım. Gökyüzüne bakıp derin nefes aldım. 

Asır'ın mesaj atmasını bekliyordum. Eve geleli 10 dakika olmamıştı daha ama onu özlemiştim. Hâlâ üzerimde duran hırkasını kokladım, 'o' kokuyordu. Yatağa oturdum ama ellerimin titrediğini hissettiğimde ellerime baktım. Ayağa kalkıp tekrar camın yanına gittim ve kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. ''Off,'' dedim kendi kendime. ''Eğer Asır beni gerçekten seviyorsa bir işaret gönder Allah'ım.''                                                                                                                                                         Bunu söylediğimden yaklaşık 5 dakika geçti. Umutsuzca gökyüzüne bakarken bir yıldız kaymasına şahit oldum. ''İşaretim bu sanırım, teşekkür ederim Allah'ım'' dedim ve geceliklerimi giyip yatağa uzandım ve hızlıca uykuya daldım. 

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin