18

1.2K 35 5
                                    

Asel'den

"Günaydın Asaf abi," dedim çelik kapıya yönelerek.

"Günaydın abim. Erkencisin bugün. Kahvaltı yapsaydık. Hem tek mi gidiceksin?"

Masada oturan Çakır abime göz ucuyla baktım.

"Gerek yok ya rahatınız bozulmasın şimdi. Tek giderim ben."

"Saçmalama Asel gel ya."

"Yok dışarda yerim ben, sağ ol abilerin en yakışıklısı."

"Tamam o zaman beni bekle üzerimi giyineyim."

"Ay abi ya. Sevim nerde?"

"Onu dün gece evine bıraktım."

"Tamam, bekliyorum ben."

Asaf abim odaya gittiğinde Kuzgun abimle göz göze geldim. Mutfağı işaret edip oraya girdi. Birkaç dakika sonra da ben girdim.

"Seninle konuşmam gereken bir şey var Asel."

"Ne konusunda," dedim ve tatlı bakışlarla.

"Asır ve Sen."

Tatlı bakışlarımın yerini şaşırır bir ifade aldı.

"O konuyu ikimiz konuşmadan da halledilmiş olduğunu düşünüyorum. Biliyorsun benim bir sevgilim var."

"Evet öyle, sadece bildiğimi bilmeni istedim."

Gülümsedim ve mutfaktan çıkıp kapıya yürüdüm. Bu sırada Asaf abim de gelmişti.

"Hadi Asel çıkalım."

"Vanilya'yı senin veterinere götürücek misin?"

"Tabii, tabii ama eve dönücem seni istediğin yere bırakınca."

"Teşekkür ederim," dedim ve kapıyı açıp ayakkabılarımı giydim.

Evden çıktıktan sonra Asaf abim arabanın kapısını açtı ve ön koltuğa oturup kemeri bağladım.

"Teşekkür ederim."

"Niçin Aselcim?"

"Dün gece kimse beni savunmazken beni savunduğun için."

"Sorun değil. Şarkı açsana biraz, ha ayrıca nereye gidiyoruz?"

"Okulun orda cafe var ya, oraya."

"Neden?"

"Yemek yiyeceğim."

"Tamam abim, şarkı aç istersen."

Sırıttım ve telefonumu arabaya bağlayıp en sevdiğim şarkıcılardan biri olan Melanie Martinez'in
Soap isimli şarkısını açtım.
Kafeye geldiğimizde arabadan indim ve gördüğüm ilk masaya oturdum. Asaf abim de benimle birlikte masaya oturdu.
Garson yanımıza geldiğinde başımı yukarı kaldırdım.

"Biz iki poğaça alabilir miyiz?"

Asaf abim lafıma karıştı.

"Ve ikimize elma suyu," dedi, garson kıza bakarak.

Abime baktım, "Yanında iyi gitmez ki."

"Gider gider."

Garson kız yanımızdan gittikten sonra ellerimi masaya koydum ve gülmeye başladım.
Asaf abim gülerek -tıpkı deli dermiş gibi- yüzüme baktı.

"Ne oldu?"

"Dün fark ettim de sen de ben de birine sinirlenince ad ve soyadla hitap ediyoruz."

Sırıttı.

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin