61

536 20 8
                                    

"Asır saçmalama ne bir aylığı, ikisi de 3 aylık oldular."

"Hadi be, oldu mu o kadar?"

Asır, Açelya'nın ve Hazal'ın beşiğinin yanına geldi ve ikisinin de beşiğini hafifçe sallayıp onlara baktı.

"Ay benim Açelya'mla  Hazal'ım 3 aylık mı olmuş babası onları yesin yesin."

Açelya olduğunu tahmin ettiğim sesten minik, bebekçe bir ses geldi. Muhtemelen gülme sesiydi.

Asır yanıma beni hafifçe sarstı.

"Asel, Açe güldü, Hazal da güldü off."

"Asır normal?"

"Ama çok güzeller, aynı sen," deyip beni alnımdan öptüğünde daha ne olduğunu anlayamadan Asır tekrar bebeklerin yanına gitti.

"Asel, Güneşe mama koydun mu?"

"Koydum yavrum da, bak baksana bir bebeklere kusan var mı?"

"Kusuyorlar mı?"

"Tabii kusuyorlar."

Asır Hazal'ı kucağına aldı, daha sonra 'ıyy' diyerek geri bıraktı.

"Ne oldu Asır?"

"Ee minik hanımefendi kötü kokulu bir şeyler yapmış."

"Değiştirsene bezini bebeğin."

"Ben mi?"

"Tabii sen Asır. Ben de bebeklerin çantasını hazırlayayım."

*****

Açelya'yı Kuzgun abime, Hazal'ı Çakır abime, Yankı'yı ise Asaf abime bırakarak Sevim'le mutfağa girdik.

"Bende çok fena dedikolar var."

"Ne dedikodusu?"

"Şu kuzgunun sevgilisi hemşire mi doktor mu ne kız var ya hamileymiş ama Kuzgun bizden saklıyor. Telefonda konuşurken duydum."

"Siktir, Gerçekten mi?"

"Tabii kızım. Hatta acilen nikâh yapacaklarmış."

"Kuzgun abim de burada mı yaşayacak?"

"Onlar burada yaşayacak, biz Asaf'la sizin oralarda bir yere taşınacağız."

"Aaa güzel."

"Çakır da Melodi'yle mi evlenir ne yapar artık hiçbir fikrim yok. Elalemin kızı ev üzerine ev kurmaz, ben enayiyim."

"Deme öyle kendine," dedim ve Sevime sarıldım.

"Geçen sefer sana anlattım Asaf'la bu yüzden kavga ettik."

"Boş ver kuzum."

"Bu aralar çok içmeye başladı yine."

"Biliyor musun Asır'a da geliyorlar bazen. Şu babasının birdenbire saçma sapan bir yerde ortaya çıkması onu çok yordu. Bu arada sana sorarsa haberin var mı diye, yok dersin. Bizimkilere anlatıyor sadece haberin olsun."

"Asaf'ın da annesi arıyor onu."

"Ben Asır'la konuşurum, Asaf abimle konuşur istersen?"

"Çok güzel olur gerçekten."

Zil sesini duyduğumda hızlıca mutfaktan çıktım ve kapıyı açtım.
Yaşlıca bir adam vardı.

"Pardon, kimsiniz?"

"Asır Demir burada mı?

"Ben eşiyim, siz kimsiniz?"

"Eşi mi?"

"Evet."

"Kendisini çağırır mısın?"

"Tabii," dedikten sonra kapıya arkamı dönerek bağırdım, "Asır! Biri seni soruyor!"

Asır hızlıca yanıma geldiğinde kapıdan çekildim.

Asır'ın gözleri resmen faltaşı gibi açıldı.

"Sen hangi yüzle buraya gelirsin!" Diye bağırdı Asır adama.

"Asır bu kim," dedim duyulur-duyulmaz bir sesle.

"Beni piç gibi ortada bırakan adam!"

"Asır'ım, sakin ol bebeğim."

"Asel'im içeri girer misin?"

"Evet," dedim ve içeri girdim.

Bağırış çağırış sesleri çoğaldıkça bebeklerin ağlaması şiddetlendi.

Asaf abim yankı'yı Sevim'e vererek dışarı çıktı. Açelya ve Hazal'ı da diğerlerinden ben aldım ve susturmaya çalıştım ancak olmuyordu.
Üç bebek aynı anda ağlarken mantıklı düşünmek eziyetti.
Üçü de zar zor sustuğunda Asır da içeri girmişti. Hazal ve Açelya'yı da alıp sevimlerin odasından çıktım. Asır da içeri girdi.

"Eee," dedi sevim.

"Ne ee sevim," dedi Asır.

"Olay ne, o adam kimdi ve neden buraya geldi?"

"Öncelikle kendisi beni ortada piç gibi bırakan babam. Olayı Asel anlatır sana çok karışık. Buraya gelmesinin sebebi ise bir çeşit takip ediliyor olmam."

"Seni takip mi ediyor? Baban?" Dedi sevim ve iki kaşını da kaldırdı.

"Öyle de diyebiliriz Aslında. Çay var mı?"

"Var. Kalk dök," dedi sevim ve eline vurmam için elini kaldırdı, ben de elimi kaldırdım ve ellerimizi birbirimize vurduk.
Asır gözlerini devirerek ayağa kalktığında zil çaldı.

"Asır ayaktayken kapıya da baksana," dedi Çakır abim.

Asır mutfağa gitmeden kapıya döndü ve hızlıca açtı.
Sesi dinleyerek kimin geldiğini anlamaya çalışıyordum.
Yaşlı olduğunu tahmini ettiğim bir kadın sesi geliyordu.

"Asaf Yıldırım içeride mi?"

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin