12

1.9K 58 6
                                    

Sabah uyandığımda Asır'ın yanımda olacağını ummuyordum. Yavaşça gözlerimi açıp ellerimle gözlerimi ovuşturdum. Yatağımın yanına baktığımda Asır yatağımın başlığına yaslanmış, Vanilya ile oynuyordu.
Asır'ın yüzüne bakıp dünü anımsadım.
Mirza ile kavga etmişlerdi. Bayılmıştım fakat her şeyi duyuyordum. Asır önce ismimi bağırmıştı ve yanıma gelmişti.
Mirza da Asır'a 'Aferin' demişti. Sonra araba sesi duyuldu ve Mirza'nın sesi daha hiç duyulmadı.

"Günaydın Güzellik." Dedi Asır yüzüme kocaman bir gülümsemeyle bana bakarak.
Onun bu hallerinin sahte olup olmadığını bilmiyordum ve bu beni belirsizliğe itiyordu.
'Bana iyi davranan birine intikam hırsıyla kötülük yaparsam, ben de diğerleri gibi olmaz mıyım?' diye düşünürken dün yaptığım geldi aklıma. Ama onların kavga edeceğini bilemezdim ki bende canım.

"Günaydın Asır."

"İyi görünmüyorsun?"

"Bacağım acıyor biraz."

''Kıyamam,'' dedi Vanilya'yı yatağa bırakarak. Yanıma yanaştı ve beni eliyle sarıp kendine çekti, saçımı öptü.

''Böyle olduğumuza inanamıyorum Asır, sen gerçek misin?''
Kafamı kaldırarak koyu kahve gözlerine baktım.

''Ne kadar gerçek olabilirsem,'' dedi yüzünü biraz daha bana yakınlaştırarak.

''Asır, biz birbirimize zarar veriyoruz.''

Bakışları değişti,
Biraz daha yaklaştı,
Zaman durdu.

Dudaklarımı araladığımda yüzünü benden geri çekti, nefes verdim.

Asır yutkunup konuyu değiştirmek için konuşmaya başladı.

''Dün Asaf, Sevim'e kolye verip sevgililik teklif etmiş liseli ergenler gibi,'' göz devirdi.

Tek kaşımı kaldırıp cimcirdim.

''Sana ergensin demiyorum, bebeksin diyorum.''

''Abimler geldi mi gece?''

''Evet.''

''İlgilenmediler mi seninle?''

''Emin ol Kuzgun'un dün gece önünü görebildiğini bile sanmıyorum.''

''Ow peki.''

''Aç mısın?''

''Evet.''

Asır bir kolumdan bana destek olarak aşağı indirdi. Aslında ayağımın üzerine basabildiğimi fark etmiştim.
Biraz naz'dan ne zarar gelirdi ki?
Masaya oturdum.

"Ne yapalım Asel?"

"Kahvaltı işte. Peynir, salça falan koy."

"Gözümün altı sızlıyor."

"Buz koydun değil mi?"

"Hayır."

"Buz getir."

"Gerek yok ya."

"Getir dedim!"

Asır mutfağa gitti. Bir şeyler mırıldandığını duyuyordum ama çıkaramıyordum. Şarkı mıydı?

Buzu bana verdi ve yüzünü yaklaştırdı.
Buzu gözünün altına dokundurduğumda dişlerini sıktı ve tısladı.

Kafasını birdenbire geri çekti.

"İstemiyor musun yapmamı?"

"Soğuk ve acıtıyorsun."

"İyi madem sen bilirsin," dedim ve buzu masanın üzerine koydum.

YAZ YAĞMURUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin